Mektupta yer alan ifadelerde şunlar söyleniyor: "Bizzat olayların içerisinde (
Aktütün'de,
Dağlıca'da,
Poyrazköy'de, Çukurca'da ve dahi birçok yerde) olduğumuz için gerçekler tarafımızdan tüm çıplaklığıyla biliniyor."
Bugün Gazetesi dün
subayın ihbar mektubunu yayınladı. Mektupta demokrasiye
eylem planının hazırlanışı hakkında gündemi sarsacak bilgilere yer veriliyor. Cunta örgütlenmesi ve faaliyetlerinden haberdar ve rahatsız olan kendisi gibi personelin gerçekleri anlatmak için zemin bulamadığını ve sesini duyuramadığını ifade eden subay, mektubunda Aktütün ve Dağlıca
karakol baskınları, Çukurca'da
mayın patlaması ve Poyrazköy cephaneliği gibi skandal eylemlerin içerisinde de cuntanın bizzat yer aldığını iddia ediyor.
İşte subayın insanı dehşete düşüren sözleri: "Toplumun genelinde bilinen ve dedikodu şeklinde kulaktan kulağa yayılan TSK ile ilgili birçok konuyu (PKK'ya
yardım, uyuşturucu,
fişleme, suikast, örtülü operasyonlar vb.) olayların olduğu bölgelerde görev yapanlar, medya aracılığı ile öğrendi.
Ancak medyanın bilmediklerini ben ve benim gibi Genel
kurmay Bilgi Destek Daire Başkanlığı bünyesinde görev yapan arkadaşlar, yani bu faaliyetleri bizzat planlayan ve icra eden kişiler çok yakından biliyoruz. Bilgi
destek personeli olarak bizzat olayların içerisinde (Aktütün'de, Dağlıca'da, Poyrazköy'de, Çukurca'da ve daha birçok yerde) olduğumuz için gerçekler tüm çıplaklığıyla bilinmektedir." 21
Ekim 2007'de
terör örgütü mensupları,
Hakkari Dağlıca'da konuşlu
piyade taburunun
emniyet unsuru olan bir bölüğe kalabalık bir grupla üç ayrı bölgeden silahlı saldırı düzenledi. Olayda 16 güvenlik görevlisi şehit düştü, 12 asker yaralandı, 8'iyle irtibat kesildi. 3 Ekim 2008'de ise
Şemdinli ilçesindeki Aktütün Jandarma
Sınır Bölük Komutanlığı'na bölücü
terör örgütünün Irak'ın kuzeyinde bulunan unsurları tarafından yapılan saldırıda 17 asker şehit düşmüştü.
Kaos Planı'na CHP'li vekiller de yardım etmiş
'Kirli tezgâh'ın ortaya çıkmasını sağlayan ihbar mektubundaki bazı iddialar dudak uçuklatan cinsten. Öyle ki, 'Kaos Planı'nın aslıyla birlikte gönderilen 5 sayfalık mektupta, millete yönelik hazırlanan eylem planlarının sadece '
İrticayla Mücadele
Eylem Planı'yla sınırlı kalmadığı aktarılıyor. Muvazzaf bir subayın kaleme alarak
Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılara
posta yoluyla ulaştırdığı mektupta yer alan bir diğer iddia daha vahim. Mektupta, bir orgeneralin emriyle üniversitelerden akademisyenler ile CHP'nin yönetimindeki bazı politikacıların eylem planlarının hazırlanmasına destek verdikleri aktarılıyor.
Subay, TSK'da millete karşı
komplo kuran cuntanın içerisinde yer aldığını söylüyor. Mektupta şu ifadeler kullanılıyor: "2007 yılı
Eylül ayında dönemin
Genelkurmay 2'nci Başkanı
Org. Ergin Saygun'un emri gereği, üniversiteden bir kısım akademisyen ve CHP yönetiminden bazı politikacıların desteği ile dönemin Genelkurmay Harekât Başkanı Korg. H. Nusret Taşdeler'in himayesinde Genelkurmay Bilgi Destek Daire Başkanlığı'nda şube müdürü olarak görevli kurmay albaylar
Dursun Çiçek, Sedat Özüer,
İlker Ziya Göktaş ve Fuat
Selvi tarafından kamuoyunu yönlendirme maksatlı çeşitli
belgeler hazırlandığına
tanık oldum. Yukarıda ifade ettiğim TSK içerisindeki "
ülke yönetimine el koyma heveslileri", yani "
darbe taraftarları", başka bir ifadeyle "cunta örgütlenmesi"; yıllardır işgal ettiği makamlarla,
kilit pozisyonlar ve
sivil uzantılarıyla ülkenin gündemini elinde tutmuş ve faaliyetlerini kamuoyuna "tüm TSK'nın ortak görüşü" gibi göstermiş ve göstermeye de devam etmektedir."
'Kaos Planı hazırlansın' emrini Hasan Iğsız verdi
'Kaos Planı'nın orijinalini
Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılara postayla ulaştıran subayın ihbar mektubunda, belgenin hazırlanış ve
imha ediliş süreci anlatılıyor.
Taraf Gazetesi'nin haberine göre,
Albay Dursun Çiçek'in imzası bulunan belgenin hazırlanması emrini 1.
Ordu Komutanı
Orgeneral Hasan Iğsız verdi.
İhbar mektubunun tam metninin yayımlandığı haberde, Çiçek, Kaos Planı'nı içeren belgeyi Iğsız'ın emri, Korgeneral
Mehmet Eröz ve
Tümgeneral Mustafa Bakıcı'nın desteği ile hazırlamış. Planın aslını dosyadan aldığını ifade eden subay, karargahta neredeyse herkesin bu tip andıç belgelerinden haberdar olduğunu söylüyor. Savcılara gönderdiği mektubun eklerinde, '
İrtica ile Mücadele Eylem Planı' isimli dokümanın imhasında görev alan er ve erbaşların listesine de yer veren subay, konuyla ilgili bilgi sahibi olanların sindirildiğini de belirtiyor. Subay, önemli bir iddia da ortaya atıyor: "Nitekim Orgeneral
İlker Başbuğ, belge hakkındaki basın açıklamasını aslının imha edildiğine kanaat getirdikten sonra yaptı."
ORGENERAL IĞSIZ, EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ'NDE
Subayın gönderdiği mektupta dikkat çeken önemli bir ayrıntı, hazırlanan belgenin imhasına yönelik faaliyetlerin tek tek anlatılmasıydı. Belge, subayın iddiasına göre operasyonel bir şekilde imha edilmiş. Ergenekon soruşturması kapsamında Dursun Çiçek'in 1
7 Haziran'da
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gelmesi bekleniyordu.
Ancak Çiçek'in askerî
mahkeme soruşturmasının tamamlanması beklendi. Daha sonra 29 ve 30 Haziran tarihlerinde savcılığa çağrılan Çiçek tutuklanmış ve 24 saat geçmeden serbest bırakılmıştı.
Bu arada,
1. Ordu Komutanı Hasan Iğsız, dün
akşam saatlerinde İstanbul Emniyet Müdürü
Hüseyin Çapkın'ı ziyaret etti. Iğsız, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün
Vatan Caddesi'ndeki yerleşkesine gelişinde Hüseyin Çapkın tarafından
törenle karşılandı. Tören mangasını selamlayan Orgeneral Iğsız, daha sonra Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın makamına geçti.
ZAMAN