Milli
İstihbarat Teşkilatı "Heron İhaneti"ni 10
Ekim 2007'de tespit etmiş ve 28 Ekim'de
Genelkurmay'la paylaşmıştı. Dönemin Genelkurmay İletişim Daire Başkanı
Tuğgeneral Metin Gürak, bu açıklamayı Temmuz 2010'da yaptı. İhanet konuşmasından 3 yıl sonra "ne isim ne de rütbe var" denilerek tepkilere
cevap verilmeye çalışıldı. Ancak açıklamanın hemen ardından
MİT'in,
PKK'lılardan "bizimkiler" diye bahseden subayları
mahkeme kararı ile dinlediği ortaya çıktı.
Bunun anlamı şuydu: Gürak'ın vatandaşa söylediğinin aksine, ihanet konuşmalarına adı karışan subayların isimleri de rütbelleri de belliydi. Çünkü yasal dinleme yapılabilmesi için mutlaka isim gerekiyordu. İşin acı yanı "Heron İhaneti" ile ilgili
Kara Kuvvetleri Komutanlığı 28 Ekim 2007'de
soruşturma da açmıştı.
Askeri
Savcı Jandarma ve Emniyet kriminalle görüştü. Şüphelilerin Hava Pilot Üsteğmen
Fırat Ç. ve Hava Pilot Yarbay Selami
Selçuk Ç. olduğu bilgisine ulaştı. Subayların Ergenekon'un TSK'ya sızma girişimi "Karargah Evleri" ile bağlantısını tespit etti. İşte o tarihten sonra
dosya Genelkurmay, Kara ve
Hava Kuvvetleri savcılıkları arasında dolaştı durdu. "Heronları düşürelim" diyen subaylar ise hala TSK'da görev yapıyor. Dahası haklarındaki soruşturmaya rağmen
terfi aldıkları ortaya çıktı.
PKK'yı koruyup kollayan komutanların ihanet dosyası elden ele dolaştırılıp, bir türlü müdahale edilmezken PKK bu süre içinde üst üste
karakollar basmaya devam etti.
Hem de Heronlarca görüntülenmelerine rağmen. 4 Haziran 2007'den bu yana 8 karakol baskını gerçekleşti ve 71 askerimiz şehit düştü. 71
Mehmetçik...
Kamuoyu,
Dağlıca,
Aktütün,
Gediktepe ve
Hantepe başta olmak üzere karakol baskınları ile ilgili
ihmal ve ihanet iddialarını hala sorguluyor. Ancak asıl konuşması gereken Genelkurmay ise suskunluğunu korumaya devam ediyor...