Örgütün lideri olduğu belirtilen
Serdar Kaya'nın
JİTEM yetkilileriyle görüşmeler yaptığı kaydedilen iddianamede, bu bilgilerin
örgütün
Türkiye sorumlusu olduğu iddia edilen
tutuklu sanık Ulaş Erdoğan'ın ifadelerinde yer aldığı belirtildi.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından bugün kabul edilen iddianamede örgütün şifreli yazışmalarının çözümü ve örgüt yöneticisi Ulaş Erdoğan'ın verdiği beyanlarında yakın zamanda gerçekleştirmeyi planladıkları eylemlerin tespit edildiği anlatıldı. İşçi ölümleri nedeniyle tersane sahiplerine yönelik eylemler, uçak kaçırma ve 'Demokratik Açılım' konusu ile ilgili olarak limanlarda bulunan yatların kundaklanması eylemlerini planladığı belirtilen örgütün, Mehmet Ağar'a yönelik suikast yapılması eylemlerini gerçekleştirmeyi de hedeflediği iddia edildi.
Bostancı'daki çatışmada öldürülen Orhan Yılmaz
kaya'dan sonra örgütün Türkiye sorumlusu olduğu belirtilen tutuklu sanık Ulaş Erdoğan'ın ifadesinde, "Bu eylemlerin
Kürt açılımı sürecinde yapılmasının istenmesi, Mehmet Ağar eylemine karşı çıkılması,
Devrimci Karargah örgütü ile ilgili
Ergenekon bağlantılarının basında devamlı yer alması kendisinde çelişkiler doğurduğunu. Gençleri dergilere göndermemesinin nedenleri arasında bunların olduğunu. Serdar Kaya ile ilgili 1990'lı yıllardan beri derin ve karanlık bağlantıları olduğu yönünde kuşkularının olduğunu. Bunun aslında bir kuşku değil net bilgilere dayandığını, JİTEM yetkilileriyle görüşürken görüldüğünü babasından duyduğunu. Ayrıca Sarp Kuray'ın Beşiktaş'ta MİT görevlileriyle bir kaç kez görüşürken görülmesi ve bu görüşmelerinden birinin alınan video kaydının derin ilişkiler kanalıyla Serdar Kaya'ya ulaşması gibi konuları biliyor olmasından dolayı midesinin bulandığını. Şüphenin şüpheyi doğurduğunu. JİTEM bağlantısını kendi ağzıyla
itiraf etmesine gerek olmadığını. Serdar Kaya'nın verdiği eylem talimatları ve örgütün yaptıkları zaten bu şüpheleri net olarak doğurduğunu. Serdar Kaya'nın devrime ve
devrimci mücadeleye
hizmet etmeyecek ancak Ergenekon çetesinin istekleri ve beklentilerini karşılayacak eylemlere kendilerini yöneltmeye çalışmasının kabul edilebilir olmadığı." şeklinde beyanlarda bulunduğu anlatıldı.
Erdoğan'ın ifadesinin devamında, "Emek alanı olarak beyan edilen husus tersanelerdeki
işçi ölümlerinin olduğunu. Serdar Kaya'nın bu alandan vazgeçerek Kürt
açılımı konusuna yönelmelerini istediğini. Bunun için de değişik eylemleri yapmalarını önerdiğini. Bunların yat ve
araç yakmaları şeklinde olacağını. Bu eylemler
PKK'nın içindeki bir grup adına
dayanışma amaçlı yapılacağını. Demokratik Açılım sürecini baltalayacak bu eylemlerin kendisinde örgütün kullanıldığı fikrini uyandırdığı." şeklindeki beyanları iddianamede yer aldı.
Gizli
tanık Son Tezgah'ın ifadelerine yer verilen iddianamede tanığın, "
Hizbullah, PKK, DHKP/C gibi ülkemizin geçmişini kana bulayan
terör örgütlerinin, Ergenekon
terör örgütüyle ortak hareket ettiği, daha doğrusu Ergenekon terör örgütünün bu tür örgütlenmeleri kendi çıkar ve amacı doğrultusunda yönlendirdiği ve idare ettiği ortaya çıktığını belirttiği, şiddet eylemlerinde bulunan Hizbullah, PKK, DHKP/C,
MLKP gibi terör örgütlerinin Ergenekon bağlantıları ortaya çıktığını. Terör örgütlerinden kopmalar yaşanıyor. Teröre bulaşmış kitleler kendi içlerinde sorgulamalara başladılar. Bütün bu kaçışları yeni ve adı kirlenmemiş bir örgüt etrafında toparlamak ve ülkemizde akan kanı devam ettirmek için Devrimci Karargah diye bir örgüt çıkarılmıştır." ifadeleri aktarıldı.