Genelkurmay sözcüleri bunun bir
unutkanlık veya ihmalden kaynaklanmadığını, bilinçli bir
tercih olduğunu beyan etti. Uygulama,
kanun ve etik açılardan ayrıca sorgulanmalı ama ben fiilî durumdan başlamak istiyorum.
Aylardır
hapiste bulunan biri görevinin başındaymış gibi muamele görüyor! Nasıl yani!
Askerlik gibi
mesai mefhumuna en fazla dikkat edilen meslekte işe gelmeyen kişi aylarca nasıl idare edilir? Herhalde
tutanak tutuluyordur. Acaba ne yazıyorlar? İdari izinli filan mı diyorlar?
Beş yıl sonra bu kayıtlara bakanlar neyle karşılaşacak, altında imzası bulunanları nasıl yâd edecek?
Temizöz, görevinin başındaysa sorumluluklarını nasıl yerine getiriyor? Aynı anda iki yerde bulunmayı başarıp keramet mi gösteriyor? Veya teknolojinin nimetlerinden yararlanıp 3G ile kesintisiz bağlantı halinde mi bulunuyor? Jandarmanın yapmakta olduğu
asayiş operasyonlarına katkısı ne oluyor?
Görev başında olduğuna göre takip edilen olaylarla ilgili bilgi veriliyor, emirleri alınıyor mu? Yetkileri alınmamış bir
jandarma albay olarak cezaevindeki jandarma astlarına emir vermeye kalksa ne olur veya ne oluyor?
Aynı korumacı tavırdan yağmaya azmettirme ve çete üyeliğinden tutuklanan Hava
Hâkim Albay Ahmet Zeki
Üçok da yararlanabilecek mi? Yararlanacaksa; sorguları cezaevinde mi yapacak? Yararlanamayacaksa bu çifte standardı izah etmek mümkün olabilecek mi?
Genelkurmay sözcüleri bu durumun kanuna aykırı olmadığı görüşünde. Yukarıdaki sorulardan daha absürt bir yaklaşım. Albay Temizöz,
Şırnak ve çevresinde 1993-1995 yılları arasında 23 kişinin öldürülmesi
suçlamasıyla
tutuklu yargılanıyor.
Miras kavgasında amcaoğlunun ölümüne sebep olmaktan
mahkeme önünde olsa 'hadi neyse' diyebiliriz. İl jandarma alay
komutanı,
emniyet müdürü ile alan paylaşımı halinde
Kayseri'nin asayişinden sorumlu makam. Hakkındaki suçlama devletin kendisine tanıdığı yetkiyi ve verdiği silahı hukuksuz biçimde kullandığı yönünde.
Sonuçları itibarıyla daha ağır bir suç olmakla birlikte atfedilen cürüm 'görevi kötüye kullanma' olarak özetlenebilir. Bu görevi kötüye kullanmanın neticesinde 23 vatandaşın hayatını kaybettiği ileri sürülüyor. Mahkeme, delillere bakarak 'kuvvetli şüphe' görüyor ve
tutuklama kararı veriyor.
Çalıştığı kurum aynı görev ve yetkileri kullanmasında sakınca görmediğini açıklıyor. Kayseri çapında bir ilin asayişinde söz sahibi kişi, 23
cinayet suçlamasıyla yargılanıyor ve
Genelkurmay Başkanlığı bunda bir tuhaflık görmüyor.
Yukarıda biraz ironik biçimde anlattığımız gibi fiilen görevinin başında bulunması mümkün değil. O halde bu sahip çıkmanın sembolik bir anlamı olmalı. Daha hafif suçlarda, hatta suç olarak bile nitelenemeyecek ahlaki zaaflarda generallerini istifaya zorlayan; bir kuvvet komutanını yargılayıp hapse mahkûm eden Türk Silahlı
Kuvvetleri adına izahı zor bir duruş.
Hele tutuklanan Emniyet Genel Müdür Yardımcısı
Emin Arslan'ın görevden alınması için süreç acilen başlatılmışken... Temizöz, jandarma ile ilgili temel
eleştiri konularından olan çok başlılıktan mı yararlanıyor yoksa? Malum jandarmanın bir ayağı
Milli Savunma, diğer ayağı İçişleri Bakanlığı'nda.
Emniyet genel müdür yardımcısı için tereddüt etmeyen İçişleri, topu Milli Savunma Bakanlığı'na atıyor olabilir. Onlar da paralel pasla Genelkurmay'ın bahçesine gönderiyorlar! Her neyse nihayetinde hepsi birden yıpranıyor. En fazla da
adalet duygusu zedeleniyor.
BÜLENT KORUCU-ZAMAN