Bitlis'in Mutki ilçesinde yapılan kazılarda 12 cesede ulaşılması,
faili meçhul cinayetleri yeniden gündeme getirdi. Teslim olduktan sonra öldürülerek
karakol bahçesine gömüldüğü iddia edilen
örgüt üyesi
Alican Kızılkaya'nın kardeşi
Mehmet Nuri Kızılkaya, sağ yakalanan ağabeyinin 'ibret olsun' diye karakol bahçesinde süründürüldükten sonra
infaz edildiğini ileri sürdü. Kızılkaya, ağabeyinin,
bölge komutanı Jandarma
Binbaşı Arif Doğan'ın emriyle öldürüldüğünü iddia etti. Ağabeyini dağa çıkaranların da, öldürenlerin de aynı zihniyetteki kişiler olduğunu dile getiren Kızılkaya, "Ağabeyim Alican'ın öldürülmesi mi gerekiyordu, topluma kazandırılması mı? Bunun hesabını kim verecek?" diye sordu.
Bitlis'in Norşîn ilçesinde ikamet eden Mehmet Nuri Kızılkaya, ağabeyinin
terör örgütüne katılışını ve kendi isteğiyle teslim olduktan sonra öldürülüşünü şöyle anlattı: "Ağabeyim Alican Kızılkaya, 1992 yılının son aylarında Bitlis-
Diyarbakır karayolunda öldürülen bir PKK'lının cenazesini getiren konvoya katıldığı için Meydan Jandarma Karakolu'nda gözaltına alındı. Burada 2 aya yakın işkence gördükten sonra serbest bırakıldı. Bunun üzerine önce İstanbul'a gitti, sonra da dağa çıktı. Bir süre
Kuzey Irak'ta kaldıktan sonra Bitlis kırsalına geldi. Benimle irtibata geçerek 'pişman' olduğunu söyledi. Teslim olduktan sonra yargıya sevk edilmesi gereken ağabeyim, günlerce işkence gördü. 'İbret olsun' diye karakol bahçesinde süründürüldükten sonra öldürüldü." Kızılkaya, ağabeyinin dağa çıkmasına 60 yaşındaki annesi Necrife Kızılkaya'nın dayanamayıp hastalandığını daha sonra da öldüğünü söyledi. Ağabeyinin dağa çıkmasına sebep olanlardan ve öldürenlerden
hesap sorulmasını isteyen Kızılkaya, "Biz ailecek bu işin peşini bırakmayacağız. Yıllardır her yere başvurduk, sonuç alamadık. Bugün bir kez daha umutlandık." dedi. Ara verilen kazı çalışmasına, savcılar 1993 yılında belediyede kepçe operatörü olarak çalışırken çukurları açtığı belirtilen bir kişiyi de dahil etti. İfadesine başvurulan kepçe operatörü, o dönem talimatla nerede çukurlar açtığını savcılara anlattı. Bitlis ile çevre il ve ilçelerdeki kayıp yakınlarının, DNA örneklerinin alınması için savcılara başvurması gerekiyor. Kazıların önümüzdeki günlerde de devam edeceği öğrenildi. Bitlis
Cumhuriyet Başsavcılığı'na 6 ay önce gelen bir
ihbar mektubu üzerine savcılar 3 gün önce harekete geçti. Mutki İlçe Jandarma Komutanlığı'nın bulunduğu tepenin eteklerinde yapılan kazıda 12 cesede ait
kemik ve elbiselere ulaşıldı. Bulunan insan kemikleri
Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Cesetlerin sivillerin yanı sıra
terör örgütü mensuplarına ait olabileceği belirtildi. Jandarma ve polisin birlikte hareket ettiği bölgede geniş güvenlik önlemleri alındı. Dört tarafı dağlarla çevrili ilçede bütün tepelere asker konuşlandırıldı.
İHD başkanı: Sadece Bitlis'te 3 bin faili meçhul var
İnsan Hakları Derneği Bitlis Şube Başkanı Hasan Ceylan, sadece Bitlis'te 3 bin faili meçhul cinayetin olduğunu söylüyor. 1993 ve 1998 yılında JİTEM'in kurucusu olduğunu
itiraf eden terör örgütü
Ergenekon sanığı
emekli Albay Arif Doğan'ın Bitlis'te görev yaptığını belirten Ceylan, faili meçhul ve cinayetlerin o tarihler arasında işlendiğini vurguluyor. Ceylan, 12 cesedin çıktığı Mutki'de 38 yerde toplu
mezar olduğunu iddia ediyor.