İstanbul Üniversitesi'nde tam bir
soruşturma depremi yaşanıyor. Mesut Parlak'ın
rektör seçilmesinin ardından soruşturma açılan
öğretim üyesi ve
personel sayısı bini geçti.
550 yıllık tarihiyle Türkiye'nin en köklü üniversitesi olan
İstanbul Üniversitesi'nde soruşturma depremi yaşanıyor. 2005 Şubat'ında Prof. Mesut Parlak'ın rektör seçilmesinin ardından art arda gelen soruşturma ve
davalardan bunalan çok sayıda
öğretim görevlisinin başka üniversitelere geçtiği bir kısmının da emekliye ayrıldığı belirtildi. Üç yılda soruşturma açılan
öğretim üyesi ve personel sayısının bini geçtiği ifade ediliyor.
OY VERMEYENLERDEN İNTİKAM İDDİASI
Bunlar arasında en ilginci ise 'fakir hastalara baktıkları' için 135 öğretim görevlisi hakkında açılan soruşturma oldu. Yasaya göre İstanbul
Tıp Fakültesi, gerininin yüzde 10'una denk gelen oranda
yoksul hastalara bakabiliyor. Yasayı uygulayan 135 öğretim görevlisi, maddi durumu iyi olmayan hastaların sağlık giderlerini söz konusu ödenekten karşıladı. Yargıya taşınan olayda
Danıştay öğretim üyelerini haklı buldu. Ancak bu kez de öğretim üyelerine İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü soruşturma başlattı. Üniversite yönetimi,
profesörlerden bakılan hastaların maliyetini, yani 3.5 milyon YTL'yi geri almak için dava açtı. Aynı uygulamanın İstanbul Üniversitesi'ne bağlı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde de yapıldığı ancak orada öğretim üyelerine dava açılmadığı kaydedildi. Sadece
İstanbul Tıp Fakültesi'ndeki öğretim üyelerinin
hedef alınması ise, Parlak'ın rektörlük seçiminde kendisine oy vermeyen meslektaşlarından intikam olarak değerlendirildi.
CEZA ALANLAR ÜNİVERSİTEYE DÖNDÜ
BU sırada Prof. Parlak döneminde ceza alarak üniversiteden atıldığı halde görevine dönen öğretim üyeleri de oldu. Ameliyat ettiği İsmail Orhan'dan, '
bıçak parası' olarak 3 bin 500 YTL aldığı iddiasıyla yargılanan ve memuriyetten men edilen Doç. Kayıhan
Günay'a profesör ünvanı verildi. Günay,
Acil Cerrahi'nin Bölüm Başkanlığına bile getirildi. Prof. Parlak, 'Günay için
Yargıtay 20 sene sonra karar verirse ne olacak' demişti. Üniversiteye dönen bir diğer öğretim üyesi ise Doç.
Teoman Cem Kadıoğlu oldu. Kadıoğlu, 2003'te gizlice özel sağlık merkezleri kurduğu gerekçesiyle YÖK kararı ile üniversiteden uzaklaştırılmıştı. Parlak'ın rektör olmasıyla görevinin başına geri döndü.
'Ödül beklerken soruşturma başlatıldı'
İstanbul Üniversitesi'nden ayrılan öğretim üyelerinden Prof. Tuncer Çelik, 'Üniversite yıllarca fueloil ile ısınıyordu. Trilyonlarca
fatura ödeniyordu. Üniversiteye doğalgaz getirerek
yakıt faturasını düşürdük. Üniversite bizi
ödüllendireceğine anlamsız bir şekilde soruşturma başlattı. Davamız hala sürüyor' dedi.
'Direnenlerden mi olacaksın' dediler
Teknik Bilimler
Meslek Yüksekokulu eski Müdürü Prof.
Erdal Kerey: Rektör, yetkisi dahilinde beni görevden alabilirdi. Ancak
istifa et dendi. Ben istifayı hiç düşünmedim. Sonra bazı öğretim üyeleriyle bana 'direnen hocalar arasında mı olacaksın' dediler. Bunun üzerine istifa ettim.
Rakip Prof.'a 19 ayrı dava
İstanbul Tıp Fakültesi eski Dekanı Prof. Faruk Erzengin'e fakültede 'yolsuzluk' ve 'yakınlarını ücretsiz
tedavi ettirdiği' gibi 19 ayrı suçtan soruşturma ve dava açıldı. Türkiye'nin önde gelen kardiyologlarından olan ve
Avrupa Kardiyoloji Birliği'nin başkan yardımcılığı görevini yürüten Prof. Erzengin, hastalarına bakmak yerine üç yıl boyunca mahkemelerde koşturdu. Tüm davalardan aklanarak temize çıkan Prof. Erzengin, 2005'teki rektörlük seçiminde Prof. Parlak'ın rakibiydi.