Çelik, "Oğullarını şehit veren anneleri, eşleri ve kolunu bacağını, gözünü vatanı için feda eden gazilerimizi anlayışla karşılıyorum. Tepkilerini ve serzenişlerini tabi ki de bize yöneltecekler, Sayın Obama'ya değil ya" dedi.
"Nasıl ABD'de savaş sektörü var, maalesef Türkiye'de de
terör sektörü var" açıklamasında bulundu. Birliğin ve bütünlüğün asla pazarlık konusu olamayacağını söylediği
açılım sürecinin bilerek baltalanmaya çalışıldığını ifade etti. "Önce,
Habur sınır kapısından sonra da Diyarbakır'dan yansıyan görüntüler hoş değil" diyen Çelik, hükümet olarak, büyük devlet ve güçlü milletimizin hoşgörüsünün resmen suiistimal edildiğini öne sürdü.
"Ortaya çıkan
manzara için kesinlikle
tahrik ve provokasyon diyebilirim" açıklamasında bulundu. İspanya'daki ETA terörünü hatırlatarak, açılım sürecinde yaşananlara paralel durumların gerçekleşebileceği uyarısında bulundu. "En kanlı
eylemler bile sürece karşı yapılanmak için gerçekleşebilir, nitekim benzeri olaylar diğer
ülke örneklerinde yer almıştır" dedi. "Tek millet demek, tek ırk demek değildir" diyerek, bölgesel ayrımcılıkların, din, etnik ve mezhep farklılıklarının birlik ve bütünlülüğümüzü tehdit eder olmaması gerektiğini savundu.
AK Parti Hükümeti'ni eleştirenlerin; Türkiye'nin dünya ekonomisinde 17. sırada yer almasını, sağlam duruşu ile sözü dinlenen bir ülke oluşunu ve PKK'nın
silah bırakma aşamasına getirilmesini görmezden geldiğini söyledi.
Onlar, Zaten Bizim Oğullarımız!
TV8'de yayınlanan
Erkan Tan‘la Başkentten program konuğu olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı,
Hüseyin Çelik, "
Başbakan ya da Abdullah Gül'ün da şehit olan çocukları olsaydı" şeklinde dile getirilen hükümetin açılım sürecine yönelik eleştiriler için, "Onlar, zaten bizim oğullarımız" dedi. "İlle de kan bağı olması gerekmiyor, tüm şehitler bizim evladımızdır" diyerek, açılım sürecinde kontrolün kesinlikle hükümetin elinde olduğunu vurguladı. Avrupa'dan gelecek olan teröristlere, ‘Durun' diyen bir hükümet olarak, sözünü dinleten ve gidişatı belirleyenin, ne DTP ne de Terör grubu olmadığını, hatta Öcalan'ın bu anlamda muhatap alınmadığını ifade etti. Zafer işareti yaparak, provokasyon yapmaya çalışanlara karşılık, ‘' Parmakları ile
zafer mesajında bulunuyorlar. Hangi zaferin kutlaması bu, tam 40 bin insanımız ölmüştür, terör yüzünden'' eleştirisinde bulundu. Barışta iki tarafında sevinmesi ve kazanmasının söz konusu olduğunu belirterek, ancak savaşta bir yenilgi ve bir kazanan taraf olduğunun altını çizdi. "Sizin evde yas varken, bizim evde
düğün olur mu" dedi.
Askeri Güçler de Bizi Destekliyor!
Tarihteki Olumsuzlukları Kaşıyarak Yol Alamayız!
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, hükümetin terör mücadelesinde; ‘aşiretler arası
kan davası' şeklinde yol almasının doğru olmayacağını söyleyerek, ‘' Nesiller boyunca devam edecek kan davası mantığıyla hareket etmemiz mümkün değildir'' dedi. Yaklaşık 30 yıldır hem maddi kaynakların uğruna harcandığı, hem de şehitlerin verildiği terörün artık son bulması gerektiğini savunarak, ‘'Askeri güçler de sadece savaşarak ve çatışmalarla bu işin çözülemeyeceğini kabul etti.
Polis ve askeri tedbirlerle 30 yıldır alınan yol bu'' açıklamasında bulundu. ‘'Eğer tarihte ve geçmişte olup biten her şeyi bugüne taşımaya kalkarsak yol alamayız'' görüşünü savundu. Global anlamda, dış ilişkilerde yaşanan olumlu gelişmelere de değinerek, ‘'Tarihteki olumsuz noktaları kaşıyarak yol alamayız. Hayalimizi hatıraların önüne geçirmeden başarıyı yakalayamayız'' dedi. Açılım sürecini baltalamaya çalışanların olacağını ve tatsızlıkların yaşanmasını engel olarak kabul etmeyeceklerini dile getiren Çelik, ‘' Acısız, izsiz ve narkozsuz
ameliyat olmaz. Ya bir süre sıkıntılara katlanacaksınız, ya da ölmeyi kabul edeceksiniz ‘' dedi.
Etkisiz 1 PKK'lı Bedeli, 15 Trilyon Türk Lirası!
"Bir PKK'lının etkisiz hale getirilmesinin bedeli 15 trilyon Türk lirasıdır'' açıklamasında bulunan Hüseyin Çelik, terör mücadelesinde ciddi anlamda büyük maddi kayıpların yaşandığına dikkat çekti. Güneydoğu'daki asker sayısının 200 bine ulaştığına da işaret eden Çelik, terörün ekonomiyi yakından etkilediğine işaret ederek, ‘'Açılım süreç gündemi sebebiyle, tüm
ekonomik sorumluluklar bir kenara bırakılmış gibi yansıtılmaya çalışılıyor. Eğer terör çözüme kavuşturulursa, Türkiye'nin aynı zamanda maddi kayıpları da son bulacak'' dedi. ‘'Mobil hukuk dönemi mi başladı'' eleştirilerine de açıklık getiren Çelik, Habur
Sınırı'nda hakimler ve savcılarla karşılanan
teslim olan teröristler için, ‘' Herşey Diyarbakır'ın
yetki alanı içinde gerçekleşmiştir. Mesele
üzüm yemek ve bağcıyı dövmektir''karşılığında bulundu. Avrupa'dan gelecek olan teröristlerin de yaşanan provokasyonlar yüzünden ertelendiğini söyleyerek, ‘'Demokratik süreç devam edecektir'' açıklamasında bulunan Çelik, ertelemenin, açılım sürecini baltalamak isteyenlerin önüne geçmek maksadıyla yapıldığını belirtti.
Darbe Bir Geri Kalmışlık!
Ergenekon sürecinde yaşanan son gelişmelere de değinen Hüseyin Çelik, son iddia ve gelişmeler için‘' Şimdi esas Musa ortaya çıkacak'' dedi.
İrticayla Mücadele Eylem Planı'nı için netleşmeye yönelik gelişmelerin yaşandığını söyleyerek, gerçek bir hukuk devleti içinde, '
darbe ‘ kavramlarının hayat bulmaması gerektiğini savundu, ‘' Darbe bir geri kalmışlıktır'' açıklamasında bulundu.
CHP‘nin belli bir yerde sıkışıp kaldığını da söyleyen Hüseyin Çelik, ‘'AK Parti bütün Türkiye'de var. Bizi her kesim kucaklıyor'' dedi. Açılım sürecinde net ve çözüme yönelik gelişmelerin yaşanacağı iddiasında bulunarak, "Süreci baltalamaya çalışanlar başarılı olamayacaklar'' iddiasında bulundu..