Son haftanın en '
uçuk haberi' Yalçın Bayer'in köşesinden geldi. Önce Bayer'in inanıp köşesine aldığı okuyucu mektubunu okuyalım:
Yalçın Bayer'in bugünkü köşe yazısının ilgili bölümü şöyle
Otobüslerde sabah namazı molası
"23
Aralık 2008 günü saat 19.00'da
İstanbul'dan
İzmir'e hareket eden Hakiki Koç firmasına ait
yolcu otobüsü, Susurluk'ta mola vermesine rağmen,
Akhisar-
Manisa arasında 10 kişiye yakın bir kadınlı-erkekli grup (kadınlar çarşaflı) sürücüyü "
Sabah namazı kılacağız" diye bir dinlenme tesise sokmuşlar ve tüm yolcuları 30 dakika bekleterek sabah namazlarını kılmışlardır.
Yolculardan bazları, sürücüye "Bu
uygulama bizlere sorulmadan nasıl yapılıyor?" diye sorunca, sürücünün verdiği
cevap, "Bir yıla yakındır böyle talepleri karşılamak mecburiyetinde kalıyoruz" olmuş.
Prof. Binnaz Hocamın haberleri olsun.
Haldun AKYÜZ-AKHİSAR"
******************************************************
Okuyucu mektubu böyle. Gelelim yanlış veya uydurma veya en iyi ihtimalle bilgi yanlışına:
Önce İzmir'in namaz vakitlerine bakalım:
Bu yolcular, yatsı namazı vakti 18.15'te (İstanbul'a göre) girdiği için yatsıyı kılarak 19.00'da yola çıkabilirler. Diyelim ki kılmadan otobüse bindiler. O zaman İstanbul-İzmir yolculuğu 8 en fazla 9 saat sürdüğü ve otobüsün en geç 04.00'te İzmire varacağı göz önüne alınırsa yatsı namazlarını isterlerse herhangi bir molada hatta İzmir 'de dahi kılabilirler.
PEKİ AKHİSAR-İZMİR ARASINDAKİ BÖLGEDE SABAH NAMAZI VAKTİ SAAT KAÇTA GİRİYOR?
Otobüsün kalkış saati göz önüne alındığında bahsi geçen Akhisar-Manisa aralığında takriben gece 02.00 ya da 03:00 sularında oluyor ki o saatte daha sabah namazının girmesine en az 3 saat var, çünkü yazarın sözünü ettiği yerde sabah namazı saat 05:50'de giriyor ve saat 07:21'e kadar sürüyor.
Bu yolcular bırakın İzmir otogarını, evlerine varıp birkaç saat istirahat ettikten sonra saat 07.00'ye kadar namazlarını kılabilirler.
Peki köşe yazısına konu olan 'sabah namazı' vurgusu ne anlama geliyor?
Keşke
Hürriyet, dini konularda her habere veya e-maile hemen atlamasa Hürriyet'in binasında
mahalle baskısı olmadığı(!) için namaz kılan veya (kesin vardır!) türbanlı bir çalışanlarına sorsalardı!
Okuyucu mektubunu Binnaz Hoca'ya mesajla bitiriyor. Biz de Binnaz Hanım'a bu maili alıp hiç bir vakasını doğrulatma gereği görmediği (bilimsel!) araştırmasına
kapak yapmasını öneriyoruz.
ZAMAN