Evrensel Hafızlar Derneği ve Adalet Platformu üyeleri, 12 Ekim 2010 tarihinde 'Türban fesadı' başlıklı yazısı nedeniyle Hürriyet Gazetesi sahibi, sorumlu müdürü, Genel Yayın Müdürü ve yazarı Özdemir İnce hakkında 'halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek, inanca hakaret, kaos çıkartmak, aşağılama, rencide etme, kutsal değerlere hakaret, bölücülük ve ayrımcılık' suçlamasıyla suç duyurusunda bulundu. Beyoğlu Adliyesi çıkışında açıklama yapan Evrensel Hafızlar Derneği ve Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik, hiç kimsenin giyiminden, kuşamından, inancından dolayı aşağılanamayacağını ve rencide edilemeyeceğini belirterek, Hürriyet Gazetesi ve Özdemir İnce'yi kınadı. Evrensel Hafızlar Derneği ve Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik, Hürriyet Gazetesi yazarı Özdemir İnce ve diğer sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunmak üzere Beyoğlu Adliyesi'ne geldi. Cumhuriyet Savcısı'na suç duyurusunda bulunan Çevik, adliye çıkışında konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. "Kur'an'a ve başörtüsüne hakareti, inanca zulmü kınıyoruz." yazılı pankart önünde konuşan Çevik, Yüzde 99 Müslüman olan Türkiye'de Kur'an'a ve başörtüye hakaretin serbest. Kur'an'ın hükmünü yaşamanın ise yasak olduğunu söyledi. 'Hakaret serbest, böyle bir şey olabilir mi?' diyen Çevik, "Halkı kin, nefret ve düşmanlığa sevk etmek isteyen Hürriyet Gazetesi ve yazarı Özdemir İnce'yi kınıyoruz. Emekliler Birliği Sendikası, Evrensel Hafızlar Derneği ve Adalet Platformu olarak suç duyurusunda bulunduk. Bulunduğumuz suç duyurusunda şüpheliler hakkında 216. maddeye göre ve 125. maddeye göre ayrıca halkı kin, nefret ve düşmanlığa sevk etmekten, ayrımcılıktan, kutsal değerlere hakaretten işlem yapılmasını arz ve talep ettik" dedi. Yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede kutsal kitaba ve inançlara hakaret edildiğini söyleyen Çevik şöyle konuştu: "Ayrımcılık yapılmaktadır. Acaba Danıştay'da yapıldığı gibi Hürriyet Gazetesi'ne tezgahlamak istiyor. Başörtü karşıtlığı yaparak Özdemir İnce'ye acaba bir tezgah mı yaptırılmak isteniyor? Bu arada Başsavcının konuşmasını 'Danıştay türü bir tezgah olabilir' endişesini taşıyoruz. Hukuku göreve davet ediyoruz. Kimse giyiminden, kuşamından, inancından dolayı aşağılanamaz, horlanamaz, rencide edilemez. Mahkemeleri, yüksek yargıyı, insan hakları derneklerini göreve davet ediyoruz."