Antalya Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı Rehberlik ve
Araştırma Merkezi uzmanları tarafından hazırlanarak 2006-2007
öğretim yılında okullarda gösterilmeye başlanan 'Ana
baba tutumları' isimli CD'nin şikayet konusu olması üzerine görevinden alınarak para kesme cezasına çarptırılan dönemin merkez müdürü Mustafa Sarı'nın 75. Yıl
Cumhuriyet Lisesi'nde müdür yardımcılığı görevine getirilmesinden sonra aleyhinde haberler üzerine açıklama yapan avukatlar Alper Savran ve
Abdülkadir Karabulut, haberlerin içeriğinin toplumu yanlış yönlendirecek nitelikte olduğunu savundu.
Avukatlar, "Mustafa Sarı, bir eğitimci olarak kendi alanında başarılı çalışmalar yapmış örnek bir öğretmendir.
Hürriyet ve
Milliyet gazetelerinin
Akdeniz eklerinde yayımlanan yanlı ve gerçeklikten uzak olan bu haberler halkı ve velileri yanıltmaya ve örnek bir öğretmeni
hedef göstermeye yönelik olarak düzenlenmiş ve basın ilkelerine uymayan bir nitelik taşımaktadır." dedi.
Yayınlanan haberlerde, Mustafa Sarı'nın hiçbir zaman mahrum kalmadığı idarecilik görevine getirilişini hukuka aykırıymış gibi gösterilmek istendiğini iddia eden avukatlar Savran ve Karabulut açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Haberi düzenleyen gazeteler, başlıklarında 'Kara CD'ciye
ödül atama' ve 'Atama
krizi' ifadeleriyle adeta bu atamanın şaibeli ve evveliyatında yine aynı gazeteler tarafından yine Mustafa Sarı hakkında yapılan haberin aksine yapılmış bir atamaymış gibi göstermiş olması basınımız adına üzücü ve bir o kadar da araştırmadan uzak yanlı ve yalan gazeteciliğin bir örneğidir. Başarılı bir eğitimci yargı yetkilerini haiz olmayan bir yapı tarafından sanki bir suçlu gibi tamamen yanlı olarak yargılamakta ve haksız olarak halka bu asılsız ithamlarla ifşa olunmaktadır."
Avukatlar, bir eğitimci olarak kendisine tanınan haklar doğrultusunda yasal hakkını kullanması sonucunda kendi çalışması ve emeğiyle yöneticilik, yani müdür yardımcılığı sınavını kazanmış olması ve müdür yardımcısı olmaya yeter bir puan alması neticesinde bu göreve atanmasından daha
doğal hiçbir bir sonucun olamayacağını vurgulayarak, "Yapılan atama bir ödül değil hakkıyla kazanılmış bir yetkinliktir.
Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olmakla hukukun üstünlüğü söz konusudur. Hukukun üstünlüğünün söz konusu olduğu bir ülkede yasalar çerçevesinde yasal hakların ve bu hakların vermiş olduğu yetkilerin kullanılması neticesinde kazanılmış haklar basının yanlı ve tamamen karalamaya yönelik üstelik de hukukun en temel ilkelerini çiğnemek suretiyle yapmış olduğu haberler neticesinde değiştirilemez.
Basın yargı merci değildir, tarafsız olmak zorundadır." ifadesini kullandı.
Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Süleyman Gökçen de, "Hürriyet ve Milliyet gazetelerinin yalan ve çarpıtma haberlerinden birisine daha şahit olduk.
Gazetelerin yanında buna alet olan Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez'in de buna ön ayak olması ise kabul edilemez bir yaklaşımdır." dedi
Gökçen, şunları savundu: "İl Milli Eğitim Müdürü'nün atamanın ne şekilde yapıldığını belirtmesine rağmen bu haberlerin yapılması, sanki gizli ve hukuka uymayan bir durum varmış gibi gösterilmeye çalışması üzüntü vericidir. Buradaki atamada gazetelerdeki haber başlıklarında bahsedildiği gibi ne bir "ödül"den ne de bir "kriz"den bahsedemeyiz. Sadece hazımsızlıktan bahsedebiliriz. Bu ülkede her vatandaşın yasaların tanıdığı imkânlardan yararlanma özgürlüğü ve hakkı vardır. Bu hak, her hangi bir gazete ya da sendikacı istedi diye elinden alınamaz. Baskı ve kısıtlamaya da tabi tutulamaz. Bu yanlı habercilik anlayışını ve buna alet olan sendikacımızı esefle kınıyor ve cumhuriyet savcılarının bu yalan, yanlış ve yanlı habercilik anlayışına karşı devletin memurunu korumak zorunda oluşunu hatırlatmayı bir görev biliyoruz."
(CİHAN)