Türkiye Gazetesi'nin haberine göre; BDP-İmralı ve Kandil üçgeninde yapılacak temaslarda 2013 yılının ilk altı ayında örgütün silah bırakması, ikinci altı ayında Kandil'in ve Mahmur'un boşaltılması hedefleniyor. Son aşamada ise, Türkiye'de 'adli sicil kaydı' olmayan örgüt üyelerinin Türkiye'ye girişine izin verilmesi, lider kadrosunun ise yurtdışında yaşamasına imkân tanınması planının devreye sokulabileceği belirtiliyor.
Hükümetin belirlediği 3 aşamalı plan için ilk şart, PKK'nın şartsız silah bırakması... Bu kapsamda MİT yetkililerinin Öcalan'la görüşmeleri sürecek. Süreç sabote edilmezse Öcalan ile avukatları ve BDP'lilerin de görüşmelerine izin verilecek. PKK'nın silah bırakması ve terör olaylarının son bulması durumunda kısmi bir affın da gündeme gelebileceği Ankara kulislerinde konuşulan konular arasında. Şiddet içermeyen suçların ceza olmaktan çıkartılması için terörle mücadele yasasının 6 ve 7. maddelerinin değiştirilmesi planlanıyor. Süreç olumlu giderse bu düzenleme 4. yargı paketi içine sokulacak. Bu durumda KCK operasyonlarında tutuklanan; aralarında belediye başkanlarının da bulunduğu çok sayıda kişinin tahliyesinin önü açılacak. Ancak Öcalan'a ev hapsi seçeneği kesinlikle masada olmayacak.
SADULLAH ERGİN: Süreç istismar edilirse sürmez
Kürt sorununun çözümü için oluşturulan Temas ve Diyalog Grubu'nu ağırlayan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, “Bu süreçten ülke adına millet adına bir yarar mütalaa edilmiştir. Bu sebeple görüşmelere izin verilmiştir. Şayet arzu edilen istikamette süreç gelişir ise bu hadiseler de gelişerek devam edilebilecektir. Ama aksi takdirde bu sürecin, yapılan bu görüşmenin farklı noktalara çekilmesi, istismar edilmesi, yanlış amaçlar için kullanılması halinde ise bunun devamı gelmeyecektir” dedi.
YALÇIN AKDOĞAN: Devlet geçmişten ders çıkardı
AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, “Bunların bir günde çözülmesi gibi bir durum söz konusu değil. Burada iyi niyetli olmak, ümitleri canlı tutmak lazım. Ama çok fazla hayalperest olmamak da lazım. Sabırla bu süreci devam ettirmek lazım. Neticede geçen süreçte bir çok şey yaşandı, bunlardan elbette devlet de ders çıkardı. BDP'nin mutlaka söylemini, üslubunu değiştirmesi gerekiyor. Bir takım dış güçler her zaman süreci sabote etmek isteyebilir, buna karşı uyanık olmak gerekir” şeklinde konuştu.
NURETTİN CANİKLİ: Her adım milletin gözü önünde atılıyor
AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli “PKK'nın silah bırakması için yürütülen çalışmalar BDP'nin kendi özel özgün iradesi değil. Bu görüşmeler daha önceki dönemlerde de yapılıyordu, ama bu görüşmeleri, bu süreci siyasi bir müzakere olarak değerlendirmemek gerekiyor. Çözüm için gereken araçlardan biri kullanılıyor. Bunlar çok gizli kapaklı yürütüldüğü zaman çok fazla speküle edilen konular. Şimdi milletin gözü önünde yapılmasının daha sağlıklı olduğunu düşünüyoruz” açıklamasını yaptı.
AHMET TÜRK: Yarayı deşmeyin merhem sürün
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Başkanı Ahmet Türk, Öcalan ile görüşmelerin amacının, akan kanı durdurmak olduğunu söyledi. İmralı'da konuşulanları açıklamayacağını belirten Ahmet Türk, “Şu aşamada açıklama yapmayı düşünmüyorum, ama yıllardan beri kanayan bir yara var. Hepimizin sorumluluğu bu kanayan yarayı durdurmak, bu yarayı tedavi etmek, bu konuda çaba göstermektir. Herkesten böyle bir duruşu bekliyoruz. Şu aşamada söyleyeceklerim bu kadardır” dedi.