Parti grubunda konuşan MHP lideri
Devlet Bahçeli,
Ergenekon davası ile ilgili tepkisini ortaya koyarken, TRT'ye
Tuncay Güney eleştirisi yöneltti.
TRT''nin
Tuncay Güney'i saatlerce yayında tutmasının doğru olmadığını dile getiren Bahçeli, MHP'nin Ankara'daki faaliyetlerinin bile TRT'de yer almadığını, bu nedenle de Tuncay Güney yayınının bir habercilik heyecanı olamayacağını söyledi.
Bahçeli ayrıca
seçimlerle ilgili şok iddilarda bulundu.
İşte konuşmalarından satırbaşları;
"
Milletimiz AKP
iktidarının siyasi uygulamarıyla tam bir korku tüneline sokulmuş. Devlet bölünmüş ayrışmış ve mevzilenmiştir. Bu noktadaki en tehlikeli olan zihinlerdeki parçalanmışlıklık ortaya çıkmıştır. Türk
toplumun böylesine büyük ve ciddi bir yükü daha uzun bir süre kaldıramayacağı gün gibi ortadadır.
Sorunların temelinde hükümet etme anlayışının yol açtığı sorunlar bulunmaktadır.
Millet fertlerinin karmaşıklaşanan meseleler karşısında aklı karışmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetleri milletimizin çağan olaylarını kendine özgü bir üslupla anlayabilme kudretine büyük bir
darbe vurmuştur. Kuvvetli bir devletin yerine, kimsenin kimseye güvenmediği, şüphelerin kanat olarak belirlendiği bir
yönetim anlayışıyla
Türkiye uçurumun kenarına kadar getirilmiştir.
Bugün Türkiye siyasi belirsizliğin ve gerginliğin endişe verici bir gerginlik kazandığı, korkunun toğlum hayatının her alanına
egemen olduğu ve
siyaset kurumunun bu gelişmeler karşısında çözüm kapısı olmaktan çıkıp, ağır güven kaybına uğradığı ortadadır.
ERGENEKON DAVASI ENDİŞE VERİCİ
Son dönemde işleyen yargı süreci üzerinden yürütülen tartışmalar endişe ve üzüntü vericidir.
MHP bu dava kapsamındaki görüş ve düşüncelerini geçmişte çeşitli vesilelerle ortaya koymuş ve hassasiyetini belirtmiştir. Bu konudaki yaklaşımımız hukuku ve yargıyı siyasallaştırmamak, terörle mücadeleyi zaafa uğratmamak ve toplumda korku uyandırmamak olarak özetlenecektir.
Söz konusu davayı bir çatışma vesilesi gibi görmeye başlayan iktidar ile ana muhalefetin tutumlarının soruşturmayı giderek siyasallaştırdığı ortadadır.
Davayla ilgili belgeler görüşme kayıtları ilgisiz kişilerin eline geçerek alenen yayınlanmıştır. Bu yayınların adli süreci etkilemeye çalıştığı gözlerimizden kaçmamıştır.
Başbakan Erdoğan’ın
Karadeniz’de yaptığı bir konuşmada,
yurt içi ve yurtdışı’nda ben Türk’üm diyerek dolaşabildiğini söylemesi çok dilli siyasi anlayışıdır. Haddi olmadığı halde Türklükten bahsederek bu konudaki ayıplarını telafi etmeye çalışan Erdoğan’ın milletin vicdanda açtığı yara asla ortadan kalkmayacaktır.
Bunları herkes unutsa bile MHP unutmayacaktır, herkes affetse bile MHP affetmeyecektir.
AKP BÖLÜCÜLERE VADELİ ÜMİT VERİYOR
Önümüzdeki seçimleri, seçim ötesinde Türkiye’nin kader seçimi olacaktır. Ancak bu süreçte milli iradeyi yönlendirmek için her türlü çirkinlik gösterilmektedir.
AKP bulanık suda
balık avlamaya çalışmakta yeni bir mazlum rolü oynamak için fırsat kollamaktadır. AKP’nin
Barzani’den
destek arayacağı anlaşılmaktadır. TRT eliyle
Kürtçe yayın yapma, üniversitelerde Kürtçe fakülte kurma, Kürtçe’yi seçmeli
ders yapma niyetleri AKP’nin bölücülere vadeli ümidi olarak görülmelidir.
İkincisi ise AB ile ilişkilerin bu seçim sürecinde yeni bir makyajla
kampanya malzemesi olarak kullanılması olacaktır. Başbakan Erdoğan yeniden AB’ye sarılmak için
Brüksel koridorlarını aşındırmaya başlamıştır.
Aradan geçen 6 aya rağmen hiçbir
tedbir alınmamıştır.Bu yayınların sözde gerçekleri ortaya çıkarma adına bir taraftan adli süreci, öte yandan kamuoyunu tek taraflı yönlendirmeye çalıştığı dikkatimizden kaçmamıştır.
BAHÇELİ TRT'YE ÖFKELENDİ
Ayrıca buna en son TRT’de yer almış, ne olduğu belirsiz bir şahsı canlı yayına çıkarmıştır. Yapılan bu yayıncılık faaliyetlerinin topluma fitne tohumları serpmiştir.
Yıllardan beri siyaset yapan MHP'nin başkentteki faaliyetlerini bile yayınlamaktan kaçanan bu kurumun, yaptıklarını habercilik heyecanı olarak görmek normal değildir.
AKP’nin seçim istismarında siyasi ve
ekonomik istikrarı yalanıdır. Temiz toplum sloganıyla pisliklerin üstünü örtmektir.
YOLSUZLUK
Dokunulmazlık zırhını
adaletten kaçma kapısı olarak gören bir başbakan’ın hala
temiz siyasetten bahsetmesi siyasi tarihimize bir ibret olarak geçecektir.
TBMM’nin önünde milletvekillerinin
dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda toplam 221
dosya bulunmaktadır. Yüzde 80’i AKP ve DTP milletvekilleridir. Bu dosyalardaki suçlar evrakta sahtecilik, kamu kurumunu dolandırmak gibi ağır suçlardır.
Adalet kaçkınlarının temiz toplum edebiyatı yaparak Türk milletini aldatamayacaktır.
AKP'NİN SİYASET TARİHİNDE ALTERNATİFİ KALMADI
AKP’nin alternatifsiz olduğu söyleniyorsa hangi konularda olduğu da söylenmelidir. Siyasi ve ahlaki kirlilikte, dini duygular ve manevi duygular dolandırıcılığında, etnik bölücülere
ümit vermekte alternatifsizdir.
Bunun yanında
açlık ve sefaleti kader haline getirmede,
çiftçi memur esnaf
işçi ve
emekli inim inim inlerken, teğet edebiyatı yapmakta, AKP’nin siyaset tarihinde alternatifi bulunmamaktadır. AKP her bir vatandaşımızın daha düzenli
kazanç, daha iyi sağlık ve eğitim hizmeti talebini bu zamana kadar karşılayamamıştır.
Rakamlarla milletimizi kandırmaya çalışan Başbakan’ın gerçek yüzü ortaya çıkmıştır. AKP’yle geçen bunca yılda akıllarda kalan
kavga yoksulluk kimliğimizin ayaklar altına alınması, peşkeş çekilen milli varlıklarımız, uyuşturulan toplumumuz olarak karşımıza çıkmıştır. Başbakan basiretsizliğinden dolayı Türkiye’yi ne hale getirdiğini görmemektedir.
Nereden nereye geldik safsatasıyla milleti kandırmaya çalışan Başbakan'ın yalanları ayanbeyan ortaya çıkmıştır. AKP ile geçen bunca yılda akıllarda kalan, kavga, gerilim, yoksulluk, kimliğimizin ve öz güvenimizin ayaklar altına alınması, yabancılara peşkeş çekilen milli varlıklarımız artık karşımıza çıkmıştır.
ZENGİNLİK YANDAŞLARA PAY EDİLMİŞ
Başbakan Erdoğan Türkiye'yi ne hale getirdiğini ne yazık ki görmemektedir. Erdoğan'a sormak lazım mademki Türkiye'nin geliri arttı ise, 70 milyonun alın teri nerededir? Madem vatandaşın cebine girmediyse bu gelir artışı kimlerin refahını arttırmıştır? Bize göre 6 yılda Türkiye ne gelişmiş ne de senginleşmiştir. Bize göre bunun özeti şudur; 'Zenginlik yandaşlara yoksulluk ise yurtdaşlara pay edilmiştir.'
Türkiye'nin kaybedecek yılları, heba edecek değerleri yoktur. AKP ile gidilen yolun sonunda, açlık, yolsuzluk vardır. Bu iktidarın artık son kullanma tarihi dolmuştur. Bu sürece dur demenin artık zamanı gelmiştir. AKP’ye
sandık yoluyla ders verilmesi hayırlı bir sonuç doğuracaktır.