Yerel yönetimlerin çoğunu elinde bulunduran...
Türkiye’yi AB müzakere sürecine taşımış...
Ekonomide ciddi bir başarı sağlamış...
Ak Parti diye bir parti yok.
Ne var?
İktidara
muhalif bürokrasi...
Ve
şehit cenazelerini hükümeti boğma senaryosunun sahnesi haline getirenler.
İş gerçekten böyle ise...
‘Seçimi nasıl erteleriz’ türündeki sinsi planlara ne gerek var?
Böyle değilse...
Neden böyle gösterilmekte?
***
Siyasal
iktidarın
elektronik muhtıra ertesindeki anlamlı çıkışından bu yana epeydir inisiyatif almaması...
Düşük bir profille seçime gitmeyi
tercih eder görünmesi...
Anti demokratik dalgaya karşı kararlı bir tavır göstermeyi uygun bulmaması...
Kısacası hükümetin iktidarı kullanmaması, yansıtılmak istenen havayı kolaylaştırmaktaydı..
***
Baktım...
Dün hükümet yeniden iktidar olma kararı almış sanki...
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’ın parti merkezinin açılışında söyledikleri, siyasal iktidarın
Kuzey Irak ve şehit cenazeleri üzerinden yok edilmesine yönelik sistematik girişime karşı tavır almaya başladığını vurgular gibiydi.
Örneğin Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘Bu konu konuşulmaz, bu konuyla ilgili yapılması gereken varsa yapılır. Her zaman gelen rakamlar var. Nedir bunlar?
Kuzey Irak’ta 500 tane
terörist var. Türkiye’de dağlarda 5 bin terörist var. Şimdi Türkiye’deki 5 bin teröristle ilgili mücadele bitti mi? Yani bu halledildi mi ki Kuzey Irak’taki 500 kişiyle uğraşma safahatine gelinecek’ demesi...
Örneğin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Bazı
emekli generaller, paşalar, televizyon televizyon dolaşıp hükümete karşı adeta saygı sınırlarını aşan ifadeler kullanmak suretiyle, toplumda sanki bir
psikolojik olumsuz hava oluşturmanın gayreti içerisine giriyorlar. Bunlar hoş şeyler değil’ demesi...
Örneğin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cenazelerdeki siyasal protestolar için ‘Bu terbiyesizliği yapmış olanlar ne İslami görevi, ne insani görevi yapmak için geliyor. Tamamen bunların dışında bir görevlendirmeyle oraya geliyorlar. Bu, tabii cenaze adabına ters, şehide de saygısızca bir hareket’ demesi...
Siyasal iktidarın yeniden hükümet olma girişimi olarak yorumlanabilir..
***
Güvenlik Zirvesi’nin toplantıya çağrılması...
Cenazelerdeki protestolarla ilgili olarak
İçişleri Bakanlığı’nın inceleme başlatması da bu tavrın icrasına benzemekteydi.
Türkiye anti demokratik bir sürece girdi... Bir anlamda yeni bir 28
Şubat yaşanmakta...
Hatta kimi yorumlara bakılırsa, bu süreci çok daha radikal noktalara götürmek arzusunda olanlar var.
Ne yapılabilir?
***
En birincisi, hükümetin yeniden iktidar olabilmek için silik değil, tam tersine aktif bir şekilde demokratik inisiyatif alması...
Anti demokratik girişimleri kamuoyuna sürekli açıklayarak
destek sağlaması...
Darbe cephesine karşı var olan
demokrasi cephesinin hayatiyetini hatırlatması...
***
Ayrıca... Türkiye’de demokrasinin yaşamasından yana olan uluslararası kamuoyunu da yardıma çağırmak...
İçerdeki demokrasi yanlıları ile dışardaki Türkiye’de demokrasi taraftarlarının sinerjisini artırmak...
Türkiye’nin götürülmek istendiği karanlık noktaya dur demek...
Bunu iktidarın gücünü halkla birlikte kullanarak engellemek...
Dün bu açıdan umut vericiydi.
Çünkü hükümet...
Yani halkın iradesiyle iktidara sahip olan
sivil güç...
Kendisine halkın verdiği yetkiyi ve sorumluluğu kullanmak için hamle yaptı.
Mehmet Altan/
Star