Yargıtay Başkanı Hasan
Gerçeker,
Yargıtay Konferans Salonu'nda düzenlenen, "Cumhuriyetin
Temel Değerleri Işığında Sosyal Hukuk Devleti" konulu panelin açılış konuşmasını yaptı.
Kısa bir konuşma yapan Gerçeker, yargının bağımsız olduğunu ve kararlarına herkesin uyması gerektiğini belirterek,
"Kişiler, kurumlar ve idare her türlü yargı kararına uymak zorundadır.Hiçbir makam,
organ, mercii veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve yargıçlara emir veya talimat veremez,
tavsiye ve telkinde bulunamaz.
Anayasamızın 2. maddesinde T.C.'nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu belirtilmiştir.Temel unsur hukuk devleti olup, demokratik laik ve sosyal nitelikler ise bunun üzerine inşaa edilmiştir.Anayasamızda devlet organları yasama yürütme ve yargı olmak üzere 3 temel erk şeklinde düzenlenmiştir.Anayasanın başlangıcında da kuvvetler ayrımının devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli devlet görevleri ve yetkilerinin kullanılmasından ibarettir. Üstünlüğün ancak anayasa ve kanunlarda bulunduğu belirtilmiştir. Hukukun üstünlüğünü sağlayan devlet, sosyal devlettir.Devletin temel niteliklerinden biri sosyal hukuk devleti ilkesidir.Sosyal hukuk devleti, temel hak ve özgürlükleri en geniş ölçüde sağlayan ve güvence altına alan,
toplum yararını gözeten, güçsüzleri koruyan, milli gelirin adil dağıtılmasına sağlayan devlettir."
Hukukun olmadığı bir ülkede demokrasiden söz edilemeyeceğini, hukukun üstünlüğü ilkesinin yer almadığı devlet modelinde keyfilik yaşanacağına dikkat çeker
Yargıtay Başkanı konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Siyasilerin hukuka
siyaset sokmak yerine hukuku siyasete
egemen kılmak erdemini göstermeleri gerekir.Çünkü bağımsız yargı yeri ve zamanı geldiğinde yasama ve yürütme içinde son derece önemlidir.Geçmişte buna pek çok örnek vardır ve olacaktır.Yargı erki tam bağımsız değilse vatandaşın temel hak ve özgürlüklerinin kargayaşa tabi olacağı ve
kuralsızlıkların kural haleni geleceği tabiidir. Yargı bağımsızlığına tutuculukla yaklaşan siyasiler, bunun kendilerine zarar verdiğini zaman içinde görmüştür ve acılarını hep çekmiştir..
Yargı bu ülkede herkese lazımdır.Yargının bağımsızlığını yitirdiği bir ülkede temel ve hak ve özgürlüklerden söz edilemez.Bu konuda kurum ve kişiler özen göstermeli ve sağduyulu davranmalıdır.
Yargının yapısal sorunları çözülmelidir. Yargı ve
adalet tüm insanlığa gereklidir.Demokratik olduğunu öngören her rejimin hukuku temel almasında zorunluluk vardır. Herkes söylemlerinin ne gibi etki yaratacağını ve getireceği sonuçları önceden düşünmek zorundadır.Hukuk kurallarının üstünlüğünün hayata geçirilmesinde zorunluluk vardır.Bu konuda hepimize görev düşmektedir."
DHA