Zaman gazetesinin haberine göre, hukuk uzmanları son düzenleme ve uygulamalarla yürütmenin yargı tarafından denetlenemez hale getirildiğine dikkat çekti.
Emekli Askeri Hâkim Ümit Kardaş: Yürütmenin yargı tarafından denetlenmesi, özellikle de ceza hukuku alanında denetlenmesi imkânsız hale geldi. Savcıların önemli yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarında delil toplamaları imkânsız hale getirildi. Meclis’te hükümetin çoğunluğu var. Yürütme erki istediğini yapabiliyor. Vahim bir gelişme burada artık yargı işlemeyecek hale getirildi.
Ceza Hukukçusu Avukat Kemal Bayrak: Hukuka, Anayasa’ya ve kanuna açıkça aykırı hükümler getiren bir yönetmelik çıkarıldı. Bunun hukuka aykırı olduğunu bildikleri halde, kimin elinde ne dosya var bunu öğrenmek için böyle bir mevzuat geliştirdiler. Siyasi iktidarın en tepesindeki isme gidebilecek bir soruşturmanın savcının elinden alınması, açıkça Türkiye’de yargının çökmesi, yargıya yapılmış açık bir müdahaledir. Yürütme, yargıya ağır bir darbe vurmuştur.
AK Parti Eski Milletvekili Prof. Dr. İbrahim Hasgür: Açılmış olan bir soruşturmanın üstü kapatılmak isteniyor. Bütün kamuoyunu, bu konuda tavır almaya davet ediyorum. Gereken bütün hukuki yollar denenmeli ve bu işin sorumlularına karşı tepki gösterilmeli. Bu karar ile hukuka, anayasaya, özgürlüklere ve demokratik hukuk devletine bağdaşmayan bir durum ortaya çıktı.
Eski Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet Gündel: Yaşananları vahim olarak değerlendiren eski Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet Gündel, derhal olaya HSYK’nin el koymasını gerektiğini söyledi. Gündel, şöyle konuştu: Anlamakta zorlanıyorum. vahim bir durumla karşı karşıyayız. Yargı bağımsızlığına sahip çıkılması gerekir. El koyma ve arama kararı akamete uğramıştır. HSYK olaya el koyması lazım. İtham altında bulunan İstanbul Başsavcısı ve vekili çıkarak bu konuda çıkarak beyanlar karışsında açıklama yapması lazım. Yargı bağımsızlığının üzerine çok büyük gölgeler düşmeye başladığı dönemden geçiyoruz. Affedilir, görmezden gelinir durumdan çıkmıştır. Sızdırmanın emniyette oluşturulan yeni kadrodan kaynaklandığı ortaya çıktı. Yapılacak olan tek şey HSYK'ya kalıyor. Şu andan itibaren HSYK'nın incelemesi gerekir.
Gazeteci-yazar Taha Akyol: Polisin, savcının emrini yerine getirmeyişinin sebebi Emniyet’teki yeni tayinler. Emniyet hiçbir şekilde savcının verdiği bir emri yapmıyorum diyemez. Polisin görevini yapmaması sonucu deliller karartıldı ise bu ağır bir suçtur. Harekete geçmeyen polis suçludur. Dosyanın gerekçe gösterilmeden savcıdan alınması suçtur. Adli kolluk üzerinden yargıya açıkça baskı yapılmış, yargı kararlarının uygulanması engellenmiştir.