Fethullah Gülen Hocaefendinin avukatı Nurullah Albayrak Her türlü eleştiri ve öneriye çok acımasız da olsa hep açık olduklarını söyledi. Albayrak "Eleştiriyi sineye çekiyoruz. Açık hakaret, kin ve nefret varsa o zaman mahkeme yoluna başvuruyoruz. Zaten bunu yapmazsak daha sonra yazılanların doğru olduğu algısı oluşacak. Yanlış anlaşıldım diyenlere, özür dileyenlere dava açmadık, açmıyoruz. Niyet kötü değilse zaten her önümüze gelene dava açalım diye bir saplantımız yok." dedi.
Albayrak'ın merak edilen sorulara verdiği cevaplardan bazıları şöyle:
-Herkese dava açıyorlar mı?
''Dava açıldığında haklıysanız gelin mahkemede ben şu delillerle haklıyım deyin masrafını biz ödüyoruz. Bize, biz Fethullah Gülen Hocaefendi'yi kastetmedik, ya da adını hiç kullanamadık diyorlar; Öyleyse zaten sıkıntı yok. Ancak hukuk devleti ve özgür basının olduğu hiç bir ülkede bu tür haberler normal karşılanmaz.
-Davaların masrafları nasıl karşılanıyor?
''Hocaefendi mali hesap verme ve şeffaflık açısından herkesten daha şeffaftır. Bir tane hesabı var; bütün kasetlerinin, kitaplarının telif ücreti oraya yatırılıyor. Yıllardır bütün hareketlilik o hesap üzerinden oluyor yani mali anlamda iyi niyetli olmayanlar adil davranmıyor. Mahkeme ve davaların bütün masrafları, bir lira dahil, Hocaefendinin bu hesabından yapılıyor. Hiç kimsenin bir katkısı yok. Hocaefendinin mali hesabı yıllardır şeffaf ve açık''
-Malikane de mi kalıyor?
''Bu konu aslında çok iyi biliniyor. Hocaefendi iki katlı bir evin üst katında bir odada yaşıyor. Yan tarafındaki salonla odası arasında geçiyor Hocaefendinin hayatı. Niyet doğru olmadığından dolayı 'malikanede yaşıyor' haberleri yapılıyor. Kendi içlerinde çıkmaza giriyorlar, mesela bir gazete 'Hocaefendinin şu kadar mal varlığı var' diyor. Sonra da bu kadar mahkeme masrafını nereden karşılıyor diyor. Hocaefendi parasız pulsuz hayatıyla gurur duyan bir insan. Tüm talebelerine ve arkadaşlarına da bunu tavsiye ediyor.''
Konuyla ilgili Abdullah Abdulkadiroğlu da bir yorumda bulunarak "Hocaefendiyi ziyarete gidip gelen şimdinin yandaş medya yazarı arkadaşlar, bizzat bize gelip orada bir insanın yaşaması mümkün değil diyorlardı. Aslında hepsi biliyor Hocaefendinin nasıl bir hayat yaşadığını" dedi.
Avukat Mehmet Kasap "Şimdi bütün bu haberleri yapan gazetecilerin hemen hemen hepsi Hocaefendinin yaşadığı yeri gördü ama yine de yazıyorlar" diyerek konunun altını çizdi.
-İade meselesiyle ilgili hukuki durum nedir?
''İade siyasi bir mesele değil, hukuki bir mesele. Bize itibar etmiyorsanız açın Adalet Bakanlığın'dan bakın. Bir kere iade ile ilgili hiç bir yasal girişim yok. Bir başvuru yok. Ayak üstü görüşüldüğü söylendi ama ABD bunu yalanladı. Gazete haberleriyle, hukuki işlem yapılmaz. Bunun örneğini geçtiğimiz günlerde bir Türk subayı yaşadı. Kuveytli diplomatlarca dövüldü. Her türlü şahit ve delil mevcut olmasına rağmen mahkeme kararı olmadan kendi vatandaşınıza yapılan muameleye müdahale edemiyorsunuz, bu kişileri sınır dışı edemiyorsunuz. Yani iadeyle ilgili dosya hazırlasalar bile önce mahkemeye gidiyor. Dosya inceleniyor ve bizi dinliyorlar. Daha sonra mahkeme iade kararını gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğine karar veriyor. Fakat iade meselesinin süreci hukuki bir mesele olmasına rağmen hükümetin iade talebi baştan aşağı siyasi. Dolayısıyla dava açsanız dahi bu süreç siyasi bir süreç; ABD'de bu böyle algılanacak.
SAMANYOLUHABER.COM