Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, aylardır hizmet hareketi ve Hocaefendi'ye karşı mesnetsiz itham ve iftiralar yayan, hepsinin de yalanlanmasıyla birlikte defalarca tekzip metni yayınlamak zorunda kalan havuz medyasının organlarınca ortaya atılan yeni iftiralara dair yalanlama ve açıklamada bulundu. Albayrak, iftirada sınır tanımayanların şimdi de Hocaefendi'yi, Diyarbakır’da yaşanan polis cinayetleri ile irtibatlı gösterme gayretine girmiş olduklarını belirtip, "PKK ile işbirliği yapıldığı, bayrak indirme ve heykel dikme eylemleri ile irtibatlı olunduğu" iftirasını sorumsuzca dile getirenlerle ilgili "Hak, hukuk tanımayanlara hakkın tezahürü için hukuk nezdinde gerekli yasal işlemler yapılacaktır." ifadelerini kullandı.
İŞTE HOCAEFENDİ'NİN AVUKATI TARAFINDAN YAPILAN O AÇIKLAMA:
"Müvekkilim Sayın Fethullah Gülen, aylardır “Nefret Havuzu” eliyle, insaf, iz’an, vicdan ve ahlakla izah edilmesi mümkün olmayan mesnetsiz iddialarla suçlanmaya çalışılmaktadır.
Yine, müvekkilim üzerinden toplumun bir kesimine karşı ayrımcılık ve nefret söylemi doğrultusunda iş ve eylemler yapılmaktadır.
Ne yazık ki, gelinen durum kara propaganda mimarlarını utandıracak, bu kadar da olmaz dedirtecek seviyeye ulaşmıştır. Avrupa tarihi Hitler döneminden sonra bu şekilde bir ayrımcılık, ötekileştirme ve nefret söylemine tanık olmamıştır.
Mahkemeler tarafından tekzip edilen insafsızca iftiraların, pervasızcave hiçbir ahlaki kritere tabi tutulmaksızın dile getirilebilmesi, kara propaganda sürecinin ahlaki yozlaşmayı getirdiği seviyeyi göstermesi açısından önemlidir.
Nefret havuzunda dile getirildiği gibi,müvekkilim Sayın Fethullah Gülen’in hiçbir kişi ya da kuruma yerel ya da uluslararası hukuka aykırı bir emri, telkini ya da tavsiyesi olmamıştır. Bunu iddia edenler bu güne kadar bu iddialarını ispata yarar bir delil sunamadıkları gibi bundan sonra da sunamayacaklardır.
Müvekkilim hiçbir zaman idari yapıyı yok sayarak ayrı bir hiyerarşik yapı oluşturmamış, oluşturulması konusunda kimseye emir, telkin ya da tavsiyede bulunmamıştır. Defaatle bu durum ifade edilmesine rağmen ısrarla bu iddianın dile getirilmesi hukuk arayışının değil yalan havuzuna kara propaganda malzemesi taşınmasının gayretidir.
Müvekkilimin hiçbir kurumun işleyişine doğrudan ya da dolaylı olarak müdahalesi ya da iması dahi söz konusu olmamasına rağmen, HSYK seçimleri konusunda müvekkilime rol biçilerek gerçek dışı iddialarda bulunulması, yargının yıpratılması için müvekkilimin kullanılmak istenmesinden başka bir amaç taşımamaktadır..
Tehdit, şantaj ve iftira atarak insanların kullanıldığı ya da saf dışı bırakıldığı, zorla insanlardan para alındığı iddiaları mesnetsiz ve insafsız bir suçlama olarak dillendirilmektedir. Müvekkilim kendisinin fikirlerine itibar eden camia mensuplarına her zaman ‘fakir olun ve kanaatle yaşayın, vakıf mallarını kendi paranızın olduğu cebinize dahi koymayın, kimseye haksızlık yapmayın, haramın zerresine bulaşmayın’ tavsiyesinde bulunmuştur. Camia mensubu olan kişilerin mal varlığına bakıldığından bu tavsiyeye uyulduğu görülecektir. Bu tavsiye doğrultusunda hareket edenlerin, insanlardan şantajla, tehditle para aldığını iddia etmek doğru değildir.
Çamur at izi kalsın anlayışının ürünü olan bu iftiralara hukuk gerekli karşılığı vereceği gibi vicdan sahipleri tarafından da elbet karşılığını bulacaktır.
Müvekkilime yönelik iftira kampanyasına maalesef bilerek veya bilmeyerek Cevat Akşit Hoca da dahil edildi. Haberin muhatabı Cevat Akşit Hocanın kendisini tehdit eden isimleri açıklayarak olayı açığa kavuşturması ve tehdit edenlerden davacı olmasını beklemekteyiz. Olaydan haberdar dahi olmayan müvekkilime yönelik hiçbir gerçekliği olmayan bu tür bir iddiada bulunulması hukuken de vicdanen de kabul edilemez.
İftirada sınır tanımayanlar şimdi de müvekkilimi Diyarbakır’da yaşanan polis cinayetleri ile irtibatlı gösterme gayretine girmişlerdir. PKK ile işbirliği yapıldığı, bayrak indirme ve heykel dikme eylemleri ile irtibatlı olunduğu iftirasını sorumsuzca dile getirmişlerdir.
Ayrıca, kendi uydurdukları yalanları dile getirerek ‘Cumhurbaşkanının ölümü üzerine planlar yapıldığı’ saçmalığını dile getirmekten çekinmemişlerdir.
Birazcık insafı, vicdanı ve ahlakı olan herkes ‘bir insanı öldürmenin bütün insanlığı öldürmek gibidir’ düsturunu dile getiren müvekkilimle bu iddiaların yanyana sunulmasına ‘bu kadarına da pes’ diyecektir.
Hak, hukuk tanımayanlara hakkın tezahürü için hukuk nezdinde gerekli yasal işlemler yapılacaktır. İftira kampanyalarına karşı her türlü hukuki hakkımızı sonuna kadar kullanacağımızı kamuoyuna saygı ile duyururuz."
Fethullah Gülen
Vekili