Nostalji insanın ruhunda var
Ramazan nasıl geldiyse, bayram da öyle geldi. Ve ramazan nasıl gittiyse bayram da öyle gitti.
Zaman sanki ışık hızında hareket ediyor değil mi?
Zaman geçerken de elemleri götürüp lezzetleri bırakıyor.
Nostalji insanın ruhunda var.
Geçmişin güzellikleri her zaman hatırımıza geliyor, özellikle bayram zamanları...
Orası adeta
Birleşmiş Milletler Merkezi gibiydi.
Dünyanın dört bir yanından, hizmetin ulaşabildiği her yöreden insanlar var...
Hocaefendi oldukça neşeliydi.
Sabah namazı başladı ve bitti. Hocaefendi
Bayram namazına kadar geçecek süre içinde herkesten on dokuz kere
Fetih Suresi'ni okumasını istedi.
Hocaefendi bayram namazında da Fetih Suresi'nden ayetler okudu.
Kahvaltıdan sonra Hocaefendi koltuğuna oturdu. Sözü Dünya-Ahiret muvazenesine getirdi ve dedi ki:
"Mevla size girin cennetime dediğinde siz asıl bayramı o zaman yaşayacaksınız. Diyeceksiniz ki dünyada yaşadıklarımızda bayram mıymış, işte asıl bayram buymuş."
"Can Bula Cananını/ Bayram O Bayram Ola/ Kul Bula Sultanını/ Bayram O Bayram Ola.../Hüzn-ü Keder Def Ola/ Dilde Hicap Ref Ola/ Cümle Günah Ef Ola/ Bayram O Bayram Ola...
Hocaefendi yine bir bayram günü şöyle demişti:
"Zaman durmadan deveran ediyor. Gündüzler geceleri takip ediyor. Ve zaman müstakim bir hat gibi gitmiyor. Bugün birilerine bayram, yarın başkalarına bayram. Bugün birilerine sevinç, yarın başkalarına sevinç. Bugün toprağın kara bağrında açan kar çiçekleri yarın zirvelerde gezmeye namzet. Bugün toprak kurak ve çorak olabilir. Ama cennetlerden daha kutsi gözyaşları yarınları gül bahçesine çevirecektir."
Hocaefendi müthiş bir insan, neşeli olduğunda çok güzel espriler yapıyor.
Hocaefendi konuşurken birisi pat diye bir soru attı ortaya:
'Hocam, Hazreti İsa niçin evlenmemiştir?' diye sordu.
Hocaefendi, konuyla alakasız bu soru karşısında düşündü düşündü ve
'Vakit bulamamıştır' dedi.
Bir başka seferinde geceleri eskisi kadar yürüyemeyeceğinden bahsetmişti. 'Eskiden günde 3 saat yürürdüm, artık yürüyemiyorum' dedi. Oradakilerden birisi kendisine yürüyen bant alabileceklerini, böylece dışarıya çıkmadan istediği zaman istediği kadar odasında yürüyebileceğini söyledi. Bunun üzerine 'O olmaz.' dedi 'Ben öyle hem yürüyüp hem mesafe almazsam olmaz.'...
Şimdi de her bayram dediğim gibi diyorum:
Şimdi onun atmosferinde olmak vardı...
İstanbul ya da Pensilvanya fark etmez... Biz onun, o bizim yanımızda...
NUH GÖNÜLTAŞ/BUGÜN