AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, Kaynak Kültür Yayın Grubu ve Samanyolu Eğitim Kurumları tarafından 'Kutlu Doğum' vesilesiyle Ankara'da üç gün sürecek olan Ankara Kültür Günleri etkinliğine katıldı. Etkinliğin açılışında konuşan Çelik, bütün istikbal davalarının, müesseselerinin manevi bir mimarı ve çilekeş insanı olduğunu söyledi. Fethullah Gülen Hocaefendi'ye sağlık ve afiyet dileyen Çelik, ''Hasretle hepimiz onunla Türkiye'de kucaklaşmayı özlüyoruz. Mukaddes bir dava ve onun hamallığını yüklenmiş, insanlık erdeminin farkında olan insanlar var. Burada çile var, burada gurbet var, burada hakikaten zehirle pişmiş aştan yemek ve tatmak var'' dedi.
Çelik şöyle devam etti: ''Hocaefendi bu kadar niçin çırpınsın. Bu zatın oğlu yok, kızı yok, hanımı yok, hanları, hamamları yok. Üzerinde bir evi, bir odası bile yok. Çünkü onun ilham aldığı büyük üstat Said Nursi vefat ettiği zaman, Rahmeti Rahman'a kavuştuğu zaman hiçbir kulun önünde eğilmemiş ve dünyada vazifesini yapmış olan insanların büyük ruh huzuruyla bu alemden ayrıldı, gitti. Ve bütün mal varlığı 26 Türk lirasıydı. Sırtını Allah'a dayayan, o büyük kudrete dayayan insanların, kulların önünde eğilmesi bükülmesi söz konusu olamaz.''
''Ben fundamentaliste benziyor muyum?''
Bakanlık döneminde dünyanın dört bir yanında muhteşem eserler gördüğünü ve bu eserlerin ışık saçtığını söyleyen Çelik konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Eski cumhuriyet mantığını işleyen devletimiz, çoğunlukla oradaki bizim gençlerimizi o ülkedeki devlet yöneticilerine gammazlıyordu. Rusya'da birileri devreye girmiş ve fitne fesat işlemiş. Ve demişler ki, 'Bunlar fundamentalisttir. Siz bakmayın bunların sevgi hoşgörü dediğine. En doğrusu bu okulları kapatmaktır' demiş. Ben de Milli Eğitim Bakanı olarak, Rus Eğitim Bakanı'nın davetlisi olarak Moskova'daydım. Dedim ki 'Sayın Bakan, benim 3 çocuğum var. Üçü de bu dediğiniz okullarda okumuşlardı. Ben fundamentaliste benziyor muyum? Sana saldıracak gibi duruyor muyum? Maalesef sizi yanıltmışlar. Bu böyle değil' dedim. Ama dedi, 'Sizin yetkilileriniz söylüyor.'
Ukrayna'ya gittim orada Meridyen Okulları var. Büyükelçimiz 4 yıl oraya gitmiş okulların semtine uğramamış. Ben oraya gittiğimde dedim ki kendisine 'Bu okullara gideceğim ama programa koyun.' Havaalanına gittim, programa koymamış. Dedim ki, 'Bunu programa al dememiş miydik sana.' 'Efendim ben düşündüm ki, zaten bunlar bizim insanımız, siz daha çok Ukraynalı kişilerle temasta bulunmak istersiniz ama yine de takdir sizin.' 'Sayın büyükelçim, ben çok saf görünüyor muyum? Sen kendince akıllı geçiniyorsun öyle mi? Bak, beraber gideceğiz.' Ik-mık... 'Efendim ben gelmesem...' 'Hayır geleceksin' dedim ve beraber gittik okullara.''
Etkinlikte büyükelçinin öğretmenlere ''Siz, burada Türkçe de mi öğretiyorsunuz?' diye sorduğunu anlatan Çelik, programın ardından büyükelçinin öğrenci ve öğretmenlerle çekilecek toplu fotoğrafa girmek istemediğini söyledi. Çelik, bunun üzerine büyükelçiye, ''Sayın büyükelçim şu anda halkaya girmiş bulunuyorsun bundan sonra senin aleyhinde kullanılabilir'' dediğini kaydetti.