Daire,
sanık ve sanık
avukatlarının duruşmaya katılmaması sebebiyle, temyiz istemini
dosya üzerinden duruşmasız olarak karara bağladı ve 16 sanığa verilen müebbet
hapis cezasını onadı.
Yargıtay 9.
Ceza Dairesi,
terör örgütü
Hizbullah ana davasında 16 sanığa verilen müebbet
hapis cezasını onadı. Davanın temyiz duruşması dün Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde yapıldı. Ancak sanık ve sanık avukatlarının duruşmaya katılmaması sebebiyle davanın dosya üzerinden incelenmesine karar verdi. Çuvallar dolusu dosyayı bir günde inceleyen
heyet, 25 sanık hakkındaki kararını
akşam saatlerinde açıkladı. Daire,
Diyarbakır 6.
Ağır Ceza Mahkemesi'nin aralarında Hizbullah'ın üst düzey sorumluları
Edip Gümüş ve
Cemal Tutar'ın da bulunduğu 16 sanık hakkında 'anayasal düzeni
silah zoruyla yıkmak' suçundan verdiği müebbet hapis cezası kararını onadı. Daire, haklarında örgüt üyeliğinden mahkumiyet kararı verilen Abdulvahap Ekinci ile İsmail Kınay hakkındaki kararı ise Anayasa'yı ihlal suçundan cezalandırılması gerektiği gerekçesiyle aleyhte bozdu. 4 sanık hakkındaki örgüt üyeliğinden verilen hapis cezasını onayan daire, kararında Diyarbakır'daki
mahkemenin sanıklar hakkında eski TCK'nın 59. maddesine göre ceza indirimi yapmasını eleştirdi. Bu sanıklar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi gerektiğini savunan daire, aleyhte temyiz olmadığından bunu bozma nedeni saymadı.
Yargıtay'ın Hizbullah sanıklarının cezalarını onaması,
tahliye kararı sonrası firar eden sanıkların hukuki durumunu gündeme getirdi. Yargıtay kaynakları, firari olan veya salıverilen sanıkların hükümlü haline geldiğini, aldıkları cezanın 3 yıldan fazla olduğu için görüldükleri yerde yakalanacağını bildirdi. Aralarında Hizbullah'ın üst düzey sorumluları Edip Gümüş ve Cemal Tutar'ın da bulunduğu silahlı örgüt suçundan
tutuklu sanıklar 10 yılın üzerinde tutuklu bulundukları gerekçesiyle, 3 Ocak'ta 9. Ceza tarafından tahliye edilmişti.
Adli kontrol kararıyla tahliye edilen Hizbullah sanıkları
imza vermeye gitmeyip kayıplara karışmıştı.
Yargıtay 9. Dairesi'nin davayı dosya üzerinden incelemeye karar vermesi, kararın neden
tahliyeler önce verilmediği sorusunu gündeme getirdi. Yargıtay'da temyizin duruşmalı yapılmasının bir zorunluluk olmadığını ifade eden hukukçular, Yargıtay'ın bu incelemeyi 31 Aralık'tan önce yapabileceğini belirtiyor.
Hukukçular, Yargıtay'ın ,sanıkların kaçabileceği şüphesini hesaba katarak duruşmalı temyiz taleplerini kabul etmeden, dosya üzerinden incelemeyi 31 Aralık'tan önce yapmış olması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca dairenin usulle ilgili bir hükmü dikkate alarak, mağdurların hakkını koruyamadığını değerlendiriyor. 19
Mayıs Ünv.
Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Hakeri, Yargıtay'da temyizin duruşmalı yapılmasının bir zorunluluk olmadığını belirtiyor. Hakeri şöyle konuşuyor: "Yargıtay 9. Ceza Dairesi,
kanun yürürlüğe girmeden, duruşmayı beklemeksizin Hizbullah dosyasını ele alıp inceleyebilirdi. Yargıtay bir davada zamanaşımı tehlikesi varsa, öne çekip karar veriyor. Yargıtay'da esas olan, temyiz talebinin dosya üzerinden incelenmesidir. Burada Yargıtay'ın ihmali var."
Bu arada 2001'de Hizbullah tarafından şehit edilen Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ın suikastına karışan sanıkların da tahliyesinin gündemde olduğu belirtildi.
Serbest bırakılan sanıklar,
teknik takibe alınmış
-Hizbullah
terör örgütünün silahlı kanat sorumlusu olduğu iddia edilen
Hacı İnan'ın, tahliye olmasının ardından teknik takibe alındığı öğrenildi.
Hacı İnan'ın, tahliyesinin ardından kayıplara karışan örgütün üst düzey sorumlularından olduğu belirtilen Edip Gümüş ile yaptığı kısa
telefon görüşmesi takibe takıldı. Bu
telefon görüşmesi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen yeni Hizbullah
soruşturması kapsamında hazırlanan dosyaya girdi. Yeni soruşturma kapsamında 21 Ocak 2010'da tutuklanan İnan'a hem
savcılık sorgusunda hem mahkeme sorgusunda bu telefon görüşmesinin sorulduğu belirtildi.
Sorguda Gümüş'ün, kendisini aramadığını belirten İnan'ın, "Beni
Bolu F Tipi Cezaevi'nde birlikte yattığım Halil İbrahim Çiçek aradı. Çiçek, Edip Gümüş'ü ziyarete gitmiş. Beni aradı hal hatırımı sordu. Daha sonra da telefonu 'Edip abiye veriyorum' diyerek Edip Gümüş'e verdi." dediği öğrenildi.
istanbul'daki Hizbullah davası Mayısa ertelendi
İstanbul'da görülen 26 sanıklı Hizbullah davası 2 Mayıs 2011'e ertelendi. Duruşmaya örgütün silahlı kanat sorumlusu olduğu belirtilen Hacı İnan getirilmedi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya davanın tek tutuklu sanığı Cevat Işıklı ve tutuksuz sanık Abdulsettar Yıldızbakan katıldı. Tutuklu sanık Işıklı, eski savunmalarını tekrarladı. Cevat Işıklı, Üsküdar'daki evin kendisine ait olduğu yönündeki iddiaları da kabul etmedi. Yıldızbakan ise eski savunmalarını tekrarladı ve barodan avukat atanmasını istedi. Mahkeme heyeti, İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazılarak sanık Hacı İnan ile ilgili soruşturma evrakı olup olmadığının sorulmasına karar verdi. Mahkeme, İnan'ın duruşmada hazır edilmesi için tutuklu bulunduğu cezaevine yazı yazılmasını kararlaştırdı. Yıldızbakan'ın duruşmadan vareste tutulma talebini kabul eden mahkeme, sanık Işıklı'nın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
ZAMAN