MHP milletvekili
Erdal Sipahi'den ilginç
soru önergesi. Daha önce
Genelkurmay Başkanı
Hilmi Özkök'ün bilgisi dışında hazırlandığı ortaya çıkan
Balyoz Darbe Planı hakkında MHP'li vekilden şaşırtan bir önerge geldi...
Meclis'e soru önergesi veren , 1.
Ordu'daki Balyoz
seminerinin dönemin
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün bilgisiyle yapıldığını savundu. Sipahi “Varsa suç teşkil eden söylemler hakkında bilgilerinin olmaması mümkün değil. Ancak dönemin Genelkurmay Başkanı bu olayın dışında mütalaa ediliyor” dedi.
MHP
İzmir Milletvekili,
emekli Tümgeneral Erdal Sipahi,
Balyoz Darbe Planı soruşturmasına dayanak yapılan
Çetin Doğan döneminde Birinci Ordu'daki seminerin, isim vermeden dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün bilgisiyle yapıldığını savundu. Sipahi, “Ordu seviyesindeki böyle bir çalışma Genelkurmay Başkanlığı'nın Yıllık
Tatbikat Programı TATPROG doğrultusunda gerçekleştirilir” dedi. Sipahi,
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün yanıtlaması istemiyle
TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergesinde, bahse konu seminer hakkında neden bir açıklama yapılmıyor ve tavır konulmuyor?” diye sordu. Sipahi'nin soru önergesi özetle şöyle:
Emir gereği
* Bunu tertipleyen makamdaki kişi, velev ki suç teşkil edecek bir söylemde bulunsa bile (kaldı ki suç olup olmadığı konusu yasal süreç sonrası ortaya çıkar) buna emir gereği katılan kişilerin potansiyel suçlu kabul edilmesi açık bir haksızlık ve hukuk ihlalidir. Hükümetin, bizzat Sayın Genelkurmay Başkanı'nca tanımlanan ‘Asimetrik Psikolojik
Harekat' konusunda sessiz kalması bu planlı uygulamada ne tarafta yer aldığı konusunda tereddütler yaratıyor.
* Bu seviyedeki planlı çalışmalara Genelkurmay Başkanı ve
Kuvvet komutanlarının katılması askeri teamüldür. Çok önemli bir nedenle katılmasalar bile onları temsil eden üst seviye temsilciler katılır. Bu takdirde o tatbikatın cereyanı hakkında, varsa suç teşkil eden söylemler hakkında bilgilerinin olmaması mümkün değil. Ancak dönemin Genelkurmay Başkanı bu olayın dışında mütalaa ediliyor.
* Bütün bunları bilmesi gereken makamınızın suskunluğunu ise anlamak mümkün değil. TSK'ya yönelik birçok
suçlama konusu, Anayasa'nın 145. maddesine göre askeri mahalde, asker kişiler arasında geçmesi ve askeri
hizmet ve görevleri ilgilendirmesi itibariyle askeri yargının müdahil olmasını gerektirir. Bu durumda
sivil ve askeri yargının birlikte müdahalesi nedeniyle Anayasa'nın 158. maddesi gereği Uyuşmazlık Mahkemesi'nin devreye girmesine neden olur.
Askeri yargının müdahil olması, gerekirse Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gidilmesi konusunda sizin veya Genelkurmay Başkanlığı'nın bir teşebbüsü oldu mu veya olacak mı?
Hürriyet