Zaman'ın dün manşetten duyurduğu gelişmeyi değerlendiren hukukçular,
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ısrarıyla
Milli Savunma Bakanlığı'na gönderilen
dosyanın
sivil savcılığa iade edilmesi gerektiğini belirtti. Eski
Savcı Gültekin
Avcı, "Bakanlık, üzerine düşeni yapmalı ve dosyayı sivil savcılığa göndermeli." dedi.
'Sahte
çürük raporu'
soruşturmasını yürüten cumhuriyet savcısının
iddianame gibi hazırladığı
görevsizlik kararı haberi gündemi sarstı. İstanbul
Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta tarafından hazırlanan kararda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yazılı ve şifahi talebi ve ısrarı üzerine mecburen görevsizlik kararı verilerek dosyanın Milli
Savunma Bakanlığı'na gönderildiği belirtiliyordu. Hikmet Usta,
Tümgeneral Çubuklu ve diğer şüphelileri 'delilleri karartmakla' suçluyordu. Savcı, soruşturmada adı geçen askerlerin işledikleri suçun görevleriyle ilgili olmadığı üzerinde ısrarla duruyordu. Kararda, "Tarafımızda yapılan yeni inceleme sonrasında 397 adet dosyanın tarafımıza hiç gönderilmediği, 10 adet dosyanın da askeri
belge şeklinde ayrıldığının ancak bu kapsamda olmadığının, bu dosyalardan bir kısmının soruşturmamızla ilgili olduğu, bir kısmının ise 'Karargah Evleri' yapılanmasına ilişkin
terör dosyası olduğu anlaşılmıştır." deniliyordu.
Zaman'ın edindiği bilgilere göre, görevsizlik kararı nisan ayında verildi. Dosya şu anda MSB'de.
Hukukçular ise soruşturma
yetkisinin sivil
savcılıkta olduğunun altını çiziyor. Tıpkı Hikmet Usta'nın görevsizlik kararında dile getirdiği gibi şahısların işledikleri suçların görevleriyle ilgili olmadığını anlatan hukukçular, MSB'nin dosyayı derhal sivil savcılara göndermesi gerektiği üzerinde duruyor.
Eski Savcı
Gültekin Avcı: '
Milli Savunma Bakanlığı dosyayı sivil savcılığa göndermeli.
CMK 250. maddesiyle bu ifade edilmiş oluyor. Zaten Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta da buna göndermede bulunmuş ve dosyayı başsavcının talimatı ve
baskısıyla MSB'ye göndermiş. MSB, üzerine düşeni yapmalı ve dosyayı sivil savcılığa göndermeli. Askeri yargı teşkilatının bağımsızlıktan uzak olduğu bu zamana kadar pek çok olayla ortaya çıkmıştı. Komutan emriyle soruşturmaya başlamak gibi bir savcı inisiyatifi gülünçtür. 397 adet dosya gönderilmemiş. Burada görevi kötüye kullanma ya da ihlal etmeden ziyade illegal bir
örgüte üyelik imajını veren bir hukuka aykırılık söz konusudur. Bu derece neyi koruyorsunuz? Bu kadar illegal bir rol üstlenen Çubuklu'nun örgüt üyeliğinden soruşturulması gerekir. Bu derece konuya eğilip
dava arkadaşlarını korur gibi davranan bir adli müşavirin sivil savcılıkta soruşturulması lazım.'
Emekli
Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi:
Yargıdaki iki başlılığın sonucunda ortaya çıkan bir mesele var. Mutlaka askeri yargının sadece
disiplin temin edilecek dereceye indirilmemesi gerekiyor. TCK'da belirtilen suçları içeren meselelerin mutlaka sivil yargı tarafından yapılması ve askeri mahkemelerin askeri hakimlerin durumunun yeniden düzenlenmesi gerekir kanaatindeyim. Bir emir komuta zinciri olmasına rağmen
Genelkurmay'ın adli müşavirinin hakim ve savcılar üzerinde etkisi var. MSB,
adalet işlerinin ve ilgili dairelerinde de genelkurmay başkanı ve
komutanların etkisi var. Özellikle üst kademeyi ilgilendiren meselelerde emir komuta içerisinde bir yargılama söz konusu. TSK'da sivil yargı yönetimi arasındaki meselelerde askeri yargının Silahlı Kuvvetler'in üst kademesini koruyacak tedbirleri aldığı anlaşılıyor.
Hukukçular Derneği Başkanı
Cahit Özkan: Burada askerlerin görevi dışında anayasada da suç olan hâkimlere emir, yetki ve talimat veremez.
Hıfzı Çubuklu'nun işlediği suçtur. Bu yüzden MSB'nin dosyayı kesinlikle sivil mahkemeye göndermesi gerekir. Ancak konunun üstünün kapatılması için askeri savcılığa gönderilir. Söz konusu dosya, yeterli ve etkin takip edilebilmesi için mutlaka sivil savcılığa gönderilmeli.
Bu müdahale ilk değil
Emekli
Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek: Burada mesele birincisi savcı soruşturmayı yürütürken yapılan baskı ve kanunlara göre ulaşmak zorunda olduğu bilgi ve belgelere ulaşması engellenmesi. İkincisi bundan sonra görevsizlik kararı vererek baskıya işaret ediyor. Askeri savcılık ve askeri mahkemeler rütbeyle yürütülen görevlerdir. Bunun için birebir hakim ve savcılar iyi kararlar verebilir ama makam olarak
askeri savcılıkların tarafsız hareket edemediği de ortaya çıkmış oluyor. Askeri savcılık, bağlı olduğu komutanlığın talimatıyla soruşturma yapabiliyor. Bu ilk değil.