Babasının kendisinden hukuk fakültesini bir an önce bitirmesini istediğini söyleyen Sıdkı Karaca, "'Hz Ömer adaletiyle hükmedecek hakimlere savcılara ihtiyaç var. Onun için okulunu bir an önce bitirmeye bak' diyor." ifadelerini kullandı.
Cezaevi çıkışında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Sıdkı Karaca, babasını ruhen ve fiziken iyi gördüğünü söyledi. Bu zulmü yapanların er ya da geç hukuk karşısında olmasa bile Hakk'ın karşısında mutlaka hesap vereceklerini belirten Sıdkı Karaca, "Babam Hidayet Karaca yaklaşık 80 gündür hukuksuz bir şekilde Silivri Cezaevi'nde dört duvar arasında tutuluyor. Ben bugün kendisini iyi gördüm. Hem fiziken hem de ruhen psikolojik olarak da hürriyetinin elinden alınmasına rağmen gayet iyiydi. Kendisi dün de bana mektup yazmıştı. Mektupta söyledikleriyle bugün söyledikleri aynı. Yanlışın doğruya hakim olmadığı hiçbir dönemde zalimin gücü ve kuvvetinin Hakk'a ve hakikate galip gelmediğini söylüyor. Bugünlerin geçeceğini söyledi. Kendisi iyi 'ben burada kamp yapıyorum, kitap okuyorum' diyor. Daha önce okuduklarımı değerlendiriyorum, okuyamadıklarımı tekrar okuyorum. Bana 'Hz Ömer adaletiyle hükmedecek hakimlere savcılara ihtiyaç var. Onun için okulunu bir an önce bitirmeye bak' diyor. Benimde şahsi kanaatim; bu zulmü yapanların bugün değilse yarın, şimdi değilse sonra er ya da geç muhakkak adalet karşısında hem de Hakk'ın huzurunda hesap vereceklerdir." diye konuştu.
'AVRUPA PARLAMENTOSU MİLLETVEKİLLERİNİN MEKTUBU BABAMI ÇOK SEVİNDİRDİ'
Sıdkı Karaca, dünyanın dört bir tarafından gelen desteğin babasını sevindirdiğini söyledi. Karaca sözlerini şöyle sürdürdü: "Herkese çokça selamları var. 'Ben kimsenin boynunu yere eğecek bir şey yapmadım' dedi. Bu davanın hukuki bir dava olmadığını, siyasi bir dava olduğunu biz değil bütün dünya biliyor. Ama yapacak bir şey yok ben demokrasi nöbeti tutmaya devam ediyorum diyor. Dünyanın birçok yerinden Avrupa Parlamentosu'ndan 551 tane evetin gelmesi aynı şekilde Avrupa Parlamentosu'ndan milletvekillerinin mektup yazması onu sevindirdi. Birileri ne kadar duymasa da birileri sesimizi duyuyor."