Herkesin bilmediği iki büyük gerçek

Dolayısıyla cuma günkü çekilme de bu takvim içinde programlı bir adımdı…Tamer Korkmaz aniden biten kara harekatının perde arkasını yazdı.

Herkesin bilmediği iki büyük gerçek

“Hipnotize olmayınız” diye… Ana Muhalefet Partisi sözcüsü diyor ki: “ABD'nin güdümünde Kuzey Irak'a girmiştik, aynı doğrultuda geri çekildik…” Kara harekatının sonlandırılmasından “siyasi malzeme” elde etmeye çalışanların da… ABD'nin bölgede ve Türkiye'de her halükarda bütün olup biteni yönettiğine inanıp; hiçbir zaman hiçbir yerde kaybetmeyeceği düşüncesini fikri sabit haline getirmiş olanların da çok hoşuna gidecek bir cümle bu… Gel gelelim, CHP sözcüsünün söz konusu tezi ile ilgili “ufak” bir sorun var: Nedir? Söylediklerinin gerçekte olup bitenlerle uzaktan yakından alakası yok! * * * En baştan alalım… Kara harekatına ABD değil, Türkiye karar verdi. PKK'nın bitirilmesine yönelik büyük operasyon, ayrıntılarını bu sütunda daha önce okuduğunuz şekilde “Washington'ın Ankara karşısında duvara dayanması” temelinde gelişen bir süreçtir… Yıllardır sistematik bir biçimde PKK terör örgütünü destekleyen ABD… Yolun sonunda Türkiye'ye destek vermeye mecbur kalmıştı… Beyaz Saray'daki 5 Kasım Zirvesi'nden itibaren gelişen zincirleme hadiseler bu gerçekle ilgilidir… Kara operasyonu, PKK operasyonunun sadece bir parçasıydı… Tezkere orada duruyor: Gerektiği taktirde pekala yeni bir kara harekatı yapılabilir… Bütün olayı “kara operasyonu” temelinde değerlendirenler ve bundan dolayı kara harekatının uzun süreceğini hesaplayanlar… Askerlerimizin bu aşamada görevlerini planlanan sürede gerçekten büyük bir başarıyla tamamlayıp çekilmesiyle ortaya çıkan durumdan negatif bir sonuç çıkarıyorlar… Yanılıyorlar… Kamuoyunun şu anda bilmediği iki büyük gerçeği tekrarlayalım… İlki PKK elebaşlarının Kasım ayının üçüncü haftasına girilirken yakalanmış oldukları gerçeğidir… İkincisi ise 1600'e yakın PKK'lının Kandil'den indirilmiş olmasıdır! Perde arkasındaki hayati operasyonlardır, bunlar… 1 Aralık'tan itibaren sekiz kez hava operasyonu yapıldı: Hava harekatları yardımcı operasyonlardı… Sonrasında kara harekatı geldi… Terör eylemlerine karışmış belli sayıda örgüt mensubu teslim olmuyor, direniyordu… Kara harekatı, teröristlere Türkiye'nin kararlılığını ve de PKK için yolun sonunun geldiğini göstermiş oldu. 240 teröristin öldürüldüğü son operasyonla PKK kamplarının imha edilmesi hedefine de büyük ölçüde ulaşıldı… * * * PKK'ya yönelik kara harekatı bir hafta veya on gün için planlanmıştı… Gerçek tam olarak budur… Dolayısıyla cuma günkü çekilme de bu takvim içinde programlı bir adımdı… Hiçbir operasyonun başlangıcının da, bitiş gününün de ilan edilmesi doğru değildir: Bu işler öyle davul zurna ile yapılmaz… Kısa süreli olarak planlanmış bir operasyonun ABD Savunma Bakanı'nın ziyareti ile çakışmasında elbette bir olumsuzluk var.. Böylesine bir zamanlama bir algılama yanlışını da beraberinde getirmiş oldu… Ancak hakikat değişmiyor: Kara operasyonunun bitirilmesi kesinlikle ABD'nin talebiyle gerçekleşmiş değildir! Bu bağlamda ısrar edecekler varsa, onların Amerikancı çizgide bir yanılsamaya yardımcı olduklarını rahatlıkla söyleyebiliriz… İnce mi ince bir çizgi var burada: ABD aslında kara operasyonun başlamasını istemedi! Daha doğrusu, Türkiye'nin bu konjonktürde kısa süreli/bir haftalık bir operasyon düzenlemesi işlerine gelmiyordu… Taktik icabı yaptıkları “Operasyonu kısa kesin” açıklamalarına aldanmayınız… Aslında “uzun sürmesini” istiyorlardı! İlk bakışta bu iki cümle arasında bir çelişki varmış gibi görünüyor… Ancak öyle değil… “Başlaması ve kısa süreli olması inisiyatifleri dışında gerçekleşen bir operasyonun” uzun sürmesiyle içeride ulusalcılığın yükseleceğini/ AKP hükümetinin hem içeride hem de uluslar arası alanda yıpranacağını öngörüyorlardı… Gates'in Ankara'yı ziyareti öncesinde yaptığı açıklamalarla Bush'un “Türkiye mümkün olduğu kadar çabuk Kuzey Irak'tan çıkmalıdır” şeklindeki sözlerini… Washington'ın Ankara'ya karşı “psikolojik avantaj sağlamaya” yönelik “diplomatik hinliği” olarak değerlendirmek gerekir… Kamuoyunda “ABD bastırdı Türkiye geri adım attı” algısının oluşması için bu demeçleri patlattılar… Türkiye'de ve bölgede karizması fena halde çizilmiş olan ABD'ye böyle “psikolojik numaralar” kısa süreli olarak iyi gelebilir ama gerçekte yaşamaya devam ettiği büyük yenilgiye zerre kadar ilaç olmaz… İki yıl önce Türkiye'yi kaybeden ve Ankara'ya karşı asla samimi davranmayan Washington, bize karşı her faullü adımında biraz daha batıyor! TAMER KORKMAZ/YENİ ŞAFAK
<< Önceki Haber Herkesin bilmediği iki büyük gerçek Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER