Zeytinburnu'nda 2 kişiye mezar olan 5 katlı Huzur Apartmanı'nın beton kalitesi, Türk Standartları Enstitüsü'nün (TSE) 1984 yılında yayınladığı standartların dahi altında çıktı. Betonerme yapıların tasarım ve yapım kuralları hakkındaki TS500 standardının 1984 yılındaki haline göre en düşük beton sınıfının 1 santimetrekarede 140 kilogram basınca dayanması gerekiyor. 1987 yılında iskan izni alan Huzur Apartmanı'nda ise 1 santimetrekare beton sadece 100 kg'lik basınca karşı koyabiliyor. THBB Genel Sekreteri Ferruh Karakule yaptığı açıklamada, binanın yıkılma nedenlerinin başında elle üretilmiş betonun geldiğini ileri sürdü. Karakule şunları aktardı: "Zeytinburnu'ndaki binanın kendiliğinden çökmesi üzerine olay yerine bir inceleme ekibi gönderilerek yapının betonu üzerinde çalışmalara başlanmıştır. İlk olarak test yapmak için yıkılan binadan geriye kalan ufalanmamış bölümlerinden beton parçaları alınmıştır. 5 farklı yerden alınan beton numuneleri, 'Basınç Deneyi' yapılmak üzere laboratuara götürülmüş ve basınç dayanımları belirlenmiştir. 'Beton Basınç Dayanımları' incelendiğinde, betonunun karakteristik dayanımının C10 olduğu ortaya çıkmıştır. Yani bu beton santimetrekarede ancak 100 kg basınca dayanabilir. Numune alınamayacak kadar ufalanan parçaları da değerlendirirsek dayanımın daha da düşük olacağı açıktır." TS 500 Standardının 2000 baskısında izin verilen en düşük beton sınıfındaki dayanımın santimetrekarede 160 kilograma çıktığını hatırlatan Karakule, 1. derece ve 2. derece deprem bölgelerinde kullanılacak olan betonlarda ise bu rakamın 200 kilogram olduğunu söyledi. Bazı bölgelerde bu betonların dahi yeterli olmayacağını savunan THBB Genel Sekreteri şu ifadeleri kullandı: "Korozyon gerçeğini de düşünürsek, mukavemetin yanında betonda dayanıklılığın servis ömrünü de sağlaması için bu sınıfın yeterli olmadığını, ülkemizde en az C 30 (santimetrekarede en az 300 kg basınca dayanıklı beton) beton kullanılması gerektiğini görürüz" Bir binanın malzeme, zemin veya mühendislik hatası bulunduğu takdirde çökeceğini kaydeden Karakule, "Beton konusunda uzman bir meslek kuruluşu olarak malzeme açısından değerlendirmemizi yapıyoruz. Çöken binadan alınan beton numunelerinin basınç dayanımları, 1984'teki standartlarda tanımlanan taşıyıcı beton sınıflarının bile altında kalmaktadır." diye konuştu. Betonda kullanılan kumun kalitesiz olduğunu ve kabuklu deniz canlılarını içerdiği dile getiren THBB Genel Sekreteri "Binanın elle karılan betonlarla yapılmış olması nedeniyle her tarafında projenin öngördüğü şekilde homojen dayanım sınıfında beton kullanılmadığı, betona şantiyede çok su katıldığı, iyi yerleştirilemediği için boşluklar meydana geldiği ve bu nedenlerle düşük dayanım sınıfında betonlarla inşa edildiği anlaşılmıştır. Homojen olmayan dağılımdan ötürü taşıyıcı kolonlar kırılarak, bir zincirin en zayıf halkasından kopması gibi bina zayıf yerlerinden yıkılmıştır." şeklinde konuştu. Karakule Huzur Apartmanı'nın, başta İstanbul olmak üzere bir çok şehirde ilkel yöntemler kullanılarak inşa edilen binaların deprem olmadan kendiliğinden de yıkılabileceğini gösterdiğini söyledi. Türkiye'de bu şekilde yapılan yüz binlerce bina olduğunu aktaran Genel Sekreter, "İlgili kurumlar acilen çalışma yaparak bu durumdaki binaların yeniden inşa edilmesi halkı bilgilendirmeli ve gerekli finansmanı sağlamalıdır." dedi. Karakule Zeytinburnu'nda çöken binanın yönetmeliklere uygun olarak projelendirilip, standarda uygun olarak yapılması ve standarda uygun üretilmiş hazır betonlarla inşa edilmesi halinde çökmemiş olacağını savundu. Genel Sekreter ayrıca, "G" Uygunluk İşareti'nin Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın tebliğiyle 1.1.2008 tarihinden itibaren zorunlu olarak yürürlüğe gireceğini açıkladı. Buna göre "G" (Güvenlik) işaretini taşımayan hazır beton ürünleri piyasaya sürülemeyecek ve kalite belgesiz üretim yapan firmaların faaliyetine izin verilmeyecek. AA