“Erlere hizmetçilik yaptırmanın cezası”nı burada çok yazdım.
Zaten
Genelkurmay da, bir orduevinde bile olsa, “bedava er” çalıştırılmayan
pilot uygulama başlattı.
***
Fakat şimdi hangi şok aleti çarptı beynimize:
Erleri kobay olarak kullananlar!
“Erleri kobay olarak kullanmanın cezası”, hizmetçi olarak kullanmaktan daha mı hafif?
GATA'da…
Elbet bir yandan belki nice askerin hayatını kurtarmış olan kurumda…
Hani yüksek rütbeliler
sanık olduğunda sığınak haline getirilen yerde…
İmtiyaz, emir komuta, aşağılama düzeninin de aynen sirayet edebildiği “bir nefes sıhhat” ortamında…
“Hareket bozukluğu
hastası 20 er” kobay haline getirilmiş!
Sağlık Bakanlığı ile Genelkurmay ancak “izin” tartışması yapıyor!
Kimi “bu
tedavidir” diyor; kimi “olmaz olsun” diye inliyor.
Bir ana, ah o analar, çığlık atıyor; evladının her çığlığı için!
***
Kafasına, kafatasına, beynine, ruhuna şok dalgalar alan bir “asker”, bir evlat var görüntülerde.
Her dalgada, her darbede kıvranıyor.
Ve biz buna bilim, tedavi, sağlık,
hastane, askeriye, devlet filan diyoruz!
Çünkü bu çocuklar, aynen kolayca ölüme gönderilebildikleri, kolayca “zayiat” olabildikleri gibi, galiba kolayca “fare” haline de getirilebiliyorlar.
Çünkü bu çocuklar sayıyla değil…
Çünkü bu çocuklar parayla da değil…
Çünkü bu çocuklardan milyonlarca var.
Çünkü bu çocukların ağası, dayısı, yüksek rütbe veya yüksek mevki sahibi, askeri veya
yandaş müteahhit, büyük servetli bir amcası yok.
Çünkü bu çocuklar “sıvasız evlerin çocukları”.
Savunmasız, korumasız, askerde ve sivilde hep buyrulacak; hep
boyun eğmesi, hep biat ve itaat etmesi istenecek çocuklar.
***
Genelkurmay ile
Sağlık Bakanlığı “izin” tartışması yapıyor.
İzin alınmış mıymış alınmamış mıymış!
“Etik” tartışması yapıyorlar…
Çünkü bu çocuklar zaten, hasta ya da sağlam, “et
kemik” parçalanacak çocuklar.
Çünkü bu çocuklar zaten “eti senin, kemiği benim” bir düzenin askeri, işçisi, işsizi, köylüsü, amelesi, marabası.
Onların üstünde her şey denenir…
Silah denenir,
mayın denenir,
bomba denenir, emir denenir; piyasa denenir,
ekonomik tedbirler ile işyeri tedbirsizlikleri denenir;
vaat, umut,
demokrasi, cumhuriyet,
kanun denenir;
özelleştirme, işsiz orduları, itaat alayları, sadakat, korku, sinme, bir ötekine nefret reçeteleri denenir. Filikalar, inşaat iskeleleri, maden galerileri, tersane direkleri,
atölye zehirleri denenir.
Onlar hep şoktadır zaten; şok yolunda doğar şok yoluna giderler!
Sadece GATA değil; Genelkurmay,
Milli Savunma, Sağlık Bakanlığı ve hükümet de sorumluyken…
Bir mutabakat hasıl olur; bir
hesap veren göremezsiniz kolay kolay…
Kobay doğarlar, kobay yaşarlar; ölürler, yine kobay!
Umur Talu -
Habertürk