- Siyasetçi ve işadamlarını gizlice dinledik.
- Kayıtlar Eruygur'un emri ile yapıldı.
- Mahkeme kararı alınması için ihtiyaç yoktu.
Ergenekon davasının 301. celsesi Silivri Cezaevi’nde görüldü. Hakkında hükümeti yıkma suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talep edilen emekli Albay Hasan Atilla Uğur, son savunmasını yaptı. İstihbarat Teknik Takip Daire başkanı olduğu dönemde Ergenekon terör örgütü adına yasa dışı dinlemeler yapmakla suçlanan Uğur, savunmasında itiraf niteliğinde cevaplar verdi. Jandarma İstihbarat Daire Başkanı makamında gazeteci, siyasetçi ve işadamları ile yapılan görüşmeleri kaydettiğini itiraf ederken, bu kayıtların o dönemki kanunlara göre yasak olmadığını savundu. Uğur, “İstihbarat başkanının makamında yapılan görüşmelerden bazılarına emir ile katıldım. Kayda alınması ve görüşülmesi tamamen Jandarma Genel Komutanı’nın emirleriyle (Şener Eruygur) yapıldı. Konular dahi komutan emri ile olur. Aynı şeyi, Levent Ersöz de söyledi” dedi. İddianamede Turgut Altınok, Cem Uzan, Mustafa Balbay gibi isimlerin yasal olmayan yollarla dinlenildiği yönünde suçlama bulunduğunu hatırlatan emekli albay, “Bakın tekrar ediyorum. O görüşmelerin kayda alınması için mahkeme kararı alınmasına o dönem için ihtiyaç ve zorunluluk yoktu” sözleriyle kendini savundu.
Uğur’un Jandarma İstihbarat’ta görevli olduğu dönemde Genelkurmay Başkanı olan Hilmi Özkök, Ergenekon davasında tanık olmuş, Jandarma İstihbarat’taki yasa dışı dinlemelerle ilgili önemli açıklamalarda bulunmuştu. Ergenekon davasında 2 Ağustos 2012 tarihinde tanıklık yapan Özkök şöyle konuşmuştu: “Kamuoyunda Jandarma İstihbarat’ın yasal olmayan dinlemeler yaptığı yönünde konuşmalar olması üzerine Şener Eruygur’a, Levent Ersöz ile Hasan Atilla Uğur’u yanıma göndermesini istedim. Ersöz ve Uğur’a dinleme işlemlerinin yasal çerçevede yapılması gerektiğini söyleyerek kendilerini uyardım. Ayrıca dinleme konusunda kanundan sapmayın, dedim.”