Düşen helikopter ile ilgili bazı
teknik bilgiler vererek başlamak istiyorum
Düşen helikopter ile ilgili bazı teknik bilgiler vererek başlamak istiyorum. Bu bilgilerdeki tek bir
harf yada rakamın değiştirilmesi ile
kazaya ait yorum ve bakış açısıninda değişebileceğini ifade ederek okuyucularımın buna özellikle dikkat etmelerini rica ediyorum.
Medair şirketinden kiralanan TC-HEK
kuyruk tescilli Bell 206 L-4
tipi helikopter, 1975 yılında imal edildi. Havada 2 saat 30 dakika süreyle kalabilen, 275
deniz mili menzilli, maksimum 127 deniz mili sürat yapabilen, 2
pilot ve 5 yolcu kapasiteli helikopterde, 1 adet
Rolls-Royce' class='textetiket' title='Rolls Royce haberleri'>Rolls Royce 250-C30p tipi
motor vardi
Kazanın oluşumundan itibaren kazanın muhtemel nedenlerine yoğunlaştık ancak araştırma`nın kısır bir eksen etrafında döndüğünü düşünmeye başladım. Bu yüzden araştırmamı farklı bir şekilde sürdürmeye karar verdim. İlk olarak bu helikopter
Türkiye`de üretilmedigine göre nereden Türkiye’ye getirildigini araştırdım. Asıl önemli bilgilerede bundan sonra ulaştım.
Medair şirketinden kiralanan TC-HEK kuyruk tescilli Bell 206 L-4 tipi helikopter, 1975 yılında imal edilmiş ve
Amerika’da uçuşlarına başlamış. Amerika’daki uçuşları sırasında, N474SF tescil numarasi ile
hizmet vermiş.
Ancak, 12 Temmuz 2001 de,
Pasifik Yaz Saati uygulaması ile 13 30 ‘da çok ilginç bir kaza yapmış.
Helikopter havada güç kaybetmiş ve
Kaliforniya yakınlarındaki açık bir alana sert iniş yapmış. Kaza sırasında içerisinde ÜÇ TURİST İLE İKİ PİLOT VARMIŞ.. Niçin büyük harflerle yazdığımı tahmin edersiniz sanırım Ancak tahmin edemeyecek kişilerinde olabileceğini düşünerek bir kez daha belirtmeliyimki; Bizim 6 değerli insanımız için bir pilot tahsis edilirken Amerikalı, 3 turist’i için iki pilot tahsis ediyor.
İŞTE O HELİKOPTER AMERİKA TESCİLİ İLE
acil iniş neticesinde helikopter`de ciddi bir
hasar meydana gelirken, helikopterde bulunan pilotlar ile yolcular hafif sekilde yaralı olarak kazayı atlatıyorlar. Kazanın hemen ardından hafif yaralı olarak kurtulan pilotun anlattıklarını sizlere aynen aktarıyorum. Bu kısmı çok iyi okumanızı
tavsiye ediyorum. Çünkü önümüzdeki hafta icerisinde Türkiye’ye gelecek olan
Alman uzman’ın hazırlayacağı nihayi raporda örtüşen bazı noktaların olacağını simdiden sizlerle paylaşıyorum. Pilot kazanın oluşumunu kısaca şöyle ifade etmis.Motordan gelen tuhaf bir uğultu duydum. Bu uğultu normal olmayan bir motor sesi olduğunu düsündügüm sırada kokpit’te motor ile alakalı olan uyarı ışıkları yanmaya başladı. Derhal acil inmek için uygun bir yer aradık. Bir motor hatası ile yaklaşık 400 feet (Above Ground Level) ’da hız iyice düştü ve bu yükseklikten sonra hızlı bir alçalma ile sert oturus yaptık. Helikopter sola ani bir şekilde 90 derece büküldü ve ana rotor bıçakları toprağa vurarak helikopterden ayrıldı.Ayrıca kuyruk bölümünde’de ciddi hasar meydana geldi.
Helikopterin Türkiye’de yaptığı ve altı insanımızın hayatına mal olan kazanın fotoğraflarını meslekten olan kişiler değerlendirecek olursa öyle saniyorumki bir bağlantı kuracaklardır.
Amerika’da meydana gelen bu kazanın ardın’dan ne oldu dersiniz ? Bu helikopter, büyük bir kırım geçirmiş olduğundan dolayı satılmak istendi ve vitrine konuldu (Amerikalı’nın vatandaşı değerli tabiiki). Fiyatın düşük olması birilerinin dikkatini çekti. Kimlerin dikkatini çekti peki ? Cevabı hepiniz biliyorsunuz… Ancak
ucuz etin kokmuş olabileceği sonradan ortaya çıkacak ! Evet 2007 yılında bu helikopter Türkiye’ye getirildi ve TC- HEK tescili ile MED AIR şirketinde uçuslarına başladı.
Kabus ve kötü kader burada’da sabıkalı helikopterin ve yolcularının peşini bırakmadı. ABD Federal Havacılık Dairesi (FAA) , Bell 206 tipi helikopterler için 19
Mart 2009 tarihinde acil kod ile bir uyarı bulteni yayınladı. Bu uyarıda helikopterdeki bazı parçaların değistirilmesi gerektiğini aksi taktirde helikopterin kumandalarının pilota
cevap veremiyebileceğini duyurdu.(Bunu Pılotlar çok iyi bilir) Peki MED AIR bu uyarıdan haberdar oldumu ? Orasını bilmiyorum ancak 19 Mart’ta yayınlanan bu acil kodlu mesajdan sonra, 25 Mart’ta yani sadece altı gün sonra altı insanımızı kaybetmiş olmamız bu soruyu cevaplamış olmuyormu ? Kazanın hemen ardından her zamanki isimlerin televizyon kanallarından ve gazetelerindeki köşelerinden, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünü ve diğer resmi kurumları eleştirmeleri bir bakıma birilerini aklama çabalari başarılı oldumu peki ?
Hayır olmadı. Artık eski alışkanlıklarınızı bir kenara bırakmanın ve havacılığın içerisinde yer almak istiyorsanız, önce güvenliğe sonra güvenliğe daha sonra ise yine güvenliğe önem vermek gerektiğini hem sizlerin hemde diğerlerinin idrak etmesi gerektiğini vurgulamak istiyorum.
Volkan SÜRMELİ
[email protected]