Aralarında
Kara Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral Aytaç Yalman,
Deniz Kuvvetleri Komutanı Orgeneral
Özden Örnek,
Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral
İbrahim Fırtına, Orgeneral Hurşit
Tolon, Orgeneral
Fevzi Türkeri, Orgeneral Oktar
Ataman ile
emekli Orgeneral
Çetin Doğan ile bazı Korgeneral,
Tümgeneral ve Tuğgenerallerin bulunduğu çok sayıda generalin önce
Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Hilmi Özkök'ü
istifa ettirmek; daha sonra da
AK Parti iktidarını düşürmek amacıyla uygulanacak bir strateji belirlediği ve uygulamaya koyduğu tespit edildi.
Strateji, esas olarak
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral
Aytaç Yalman'ın istifa etmemesi üzerine belirlenip; Yüksek Askeri Şura'nın ağustos toplantısından önce söz konusu kişilerin Ankara'da yaptığı toplantıda kararlaştırılmış.
Ergenekon iddianamesine göre halen özel kuryelerle söz konusu planın geliştirilmesine ve uygulanmasına çalışılıyor.
Planın yürürlüğe konulması için
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün istifa ettirilip yerine Orgeneral Yalman'ın getirilmesi esas alınıyor. Söz konusu istifanın sağlanamaması durumunda belirlenen stratejinin de uygulanmasının mümkün olmadığı, söz konusu grup tarafından kabul edilmekte ve istifanın sağlanması için tüm çabanın gösterilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Cumhuriyet Çalışma Grubu'nun hazırladığı ve uygulamaya koyduğu
darbe planları çerçevesinde, Hilmi Özkök'ün istifası talebini içeren kendileri tarafından kaleme alınmış
mektupları,
muvazzaf askerler tarafından hazırlanmış görüntüsü verilerek Hilmi Özkök'e gönderilmek suretiyle onu
baskı altına almaya çalıştıkları
Darbe hazırlıklarına
destek sağlamak amacıyla emekli generallere mektup gönderdikleri
Ulusal yayın yapan
gazete ve televizyon sahiplerinin çağrılarak, iktidardaki hükümet aleyhine ve özellikle askerin hükümete bakış açısını sert mesajlarla
topluma duyurulması amacıyla yayın yapılması için baskı yapıldığı ve bu yapılan baskılar sonucunda amaçlanan yayınların yapılmasının sağlandığı
Örgüt yöneticisi
İlhan Selçuk'un ve
örgüt üyesi Mustafa Balbay'ın talimatları ile Cumhuriyet gazetesinin örgütün amacı doğrultusunda bu yöndeki haberleri manşetten vermek suretiyle darbe hazırlıklarına katkıda bulunmaya çalıştıkları
Ülkede kargaşa meydana gelmesini sağlamak amacıyla öğrencileri gösterilerle sokağa dökmeye çalıştıkları, bu amaçla bazı Rektörlerle görüştükleri, ayrıca Rektörlerden hükümete sert tepki göstermelerini istedikleri, bunun üzerine harekete geçen bazı rektörlerin
Hükümet aleyhine sert açıklamalar yaptıkları
Dönem iktidarda bulunan hükümeti parçalayıp ülkeyi yönetmeyecek hale getirmek ve bunun sonucunda ülkede çıkacak kaosla darbeye zemin oluşmasını sağlamak amacıyla örgüt üyesi İsmail Yıldız'a milletvekilleri hakkında araştırma yaptırdıkları ve bu yolla iktidar partisinden ayrılabilecek nitelikteki milletvekillerini tespit ettikleri, bu doğrultuda örgüt üyeleri
Levent Ersöz, Hasan
Atilla Uğur ve İsmail Yıldız'ın mecliste yer almayan bazı siyasi
parti liderleri ile görüştükleri ve yapılan bu görüşmeyi kayda aldıkları
Bu amaçla bakanlar, milletvekilleri, üst düzey bürokratların siyasi görüşleri ve
yaşam tarzları ilgili kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydettikleri belirlendi.
ERUYGUR, KIBRIS BÜYÜKELÇİSİNİ MAKAMINA ÇAĞIRARAK TALİMATLARI KENDİSİNDEN ALACAĞINI SÖYLEMİŞ
Ergenekon yapılanmasının stratejileri arasında "
Kıbrıs sorunun çözümsüzlüğe götürmek" de yer alıyor. Bu amaçla
sivil toplum kuruluşlarını yönlendirmeye çalıştıkları ve böylece ülkenin dış politikasının olumsuz yönde etkileyerek siyasi istikrarsızlığı sağlamaya çalıştıkları ortaya çıktı.
Ergenekon zanlılarından eski
Jandarma Genel Komutanı Mehmet Şener
Eruygur'un, strateji doğrultusunda Kıbrıs Büyükelçisi'ni makamına çağırdığı da belirlendi.
Ele geçirilen ses ve görüntülerde Eruygur'un, büyükelçiye bundan sonraki süreçte her talimatı kendisinden alacağını; Genelkurmay Başkanı çağırdığında kendisine basit bilgileri vereceğini, önemli husustaki bilgileri bizzat kendisine vermesi gerektiği şeklinde talimat verdiği tespit edildi.
Ayrıca bu dönemde "
Ulusal Birlik Hareketi"ni kurdurarak kendilerine yakın sivil toplum kuruluşlarını tek merkezden yönetmeye çalışmışlar. Cumhuriyet Çalışma Grubu'nun planları arasında yer alan "sendikaların manipüle edilmesi" stratejisine uygun olarak özellikle Ergenekon zanlısı Mustafa Özbek'in başkanı olduğu Metal-İş sendikası ile kendileriyle birlikte hareket edecekleri yönünde tespitler yaptıkları, bazı sendikaları amaçlarına uygun olarak yönlendirdikleri anlaşıldı.
(CİHAN)