Artvin'de, Erenler Hidroelektrik Santraline (HES) su taşıyan 160 santimetre çapında, yaklaşık bir kilometre uzunluğundaki cebri borusu, içinden geçtiği ormanlık alanı ikiye bölerek yaban hayvanlarının geçişini engelleyince, boru üzerine iki adet ''ekolojik köprü'' inşa edildi. Artvin Orman Bölge Müdürü Ahmet Köksal Coşkun AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaban hayvanlarının, üremek, barınmak, yiyecek ve su ihtiyacını karşılamak amacıyla sürekli hareket halinde olduğunu, merkeze bağlı Erenler köyünde yapılan Erenler Hidroelektrik Santrali'ne su taşıyan ve ormanlık alanda toprak yüzeyinden geçen 926 metre uzunluğundaki cebri borusunun ormanı ikiye böldüğünü ve hayvanların geçişini engellediğini söyledi. Yaban hayvanlarının ormanın diğer taraflarına geçişlerini sağlamak amacıyla santrali yapan firma yetkilileriyle görüşerek boru üzerine iki adet ''ekolojik köprü'' inşa edilmesini sağladıklarını ifade eden Coşkun, ''Ormanlar sadece ağaç, odun deposu değil, aynı zamanda yaban hayatı ve biyolojik çeşitlilik açısından da önemli yerlerdir. Ormanlara yapılan müdahalelerden yaban hayvanlarının etkilenmesini istemiyoruz. Bu amaçla ormanlık alanda yaban hayvanlarının geçişi için iki adet 'ekolojik köprü' inşa ettirdik'' dedi. -KÖPRÜLER MEŞE İLE KAPLANDI Ahmet Köksal Coşkun, ekolojik köprülerin bazı ülkelerde, yol geçirme ya da yüzeyden geçen geniş çaplı boruların hayvanların doğal yaşantısını ve geçişlerini engellememesi için sıklıkla kullanıldığını belirterek, şu bilgileri verdi: ''Ekolojik köprüler, Türkiye'de yol geçirme nedeniyle yaban hayvanlarının önünde oluşan engeli ortadan kaldırmak için daha önce inşa edildi, ancak santrale su taşıyan boruların üzerine ilk ekolojik köprüler Artvin'de kuruldu. Bir taraftan gelişen, değişen teknolojinin gereği HES projeleri devam ederken, diğer taraftan çevreye ve yaban hayatına da duyarlılığımızı devam ettiriyoruz. Kalkınmanın çevreyi koruyarak yapılmasını istiyoruz. Bundan HES projelerine ilk izin verme aşamasında ekolojik köprü ya da yolların yapılmasını taahhütnameye koyacağız. Bu tür engellerin ortaya çıkacağı yerlerde her 250 metrede bir yaban hayvanlarının geçişi için köprüler yapılacak.'' Ekolojik köprülerin 17 metre uzunluğunda ve 1.5 metre genişliğinde demir aksam üzerine inşa edildiğini vurgulayan Coşkun, ''Demir aksamın üzerini doğala yakın olması için meşe ile kapladık. Üzerine de bir miktar toprak döktük. Şu anda köprülerin yaban hayvanları tarafından kullanılıp kullanılmadığını bilmiyoruz. Bunu, köprüler üzerine yerleştireceğimiz foto kapanlar aracılığıyla tespit etmeye çalışacağız'' diye konuştu. -''HAYVANLARI DAR ALANDA SINIRLANDIRAMAZSINIZ'' Artvin Çoruh Üniversitesi (AÇÜ) Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Orman Entomoloji ve Koruma Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Temel Göktürk ise ekolojik köprülerin yurt dışında uzun yıllardır uygulanan doğal yapılaşmalar olduğunu söyledi. Yaban hayvanlarının yaşam alanlarının insanların müdahalesiyle sürekli küçüldüğünü, etrafı çitlerle çevrili otobanlar, yüzeyden geçen geniş çaplı su boruları gibi etkenler nedeniyle hayvanların ormanlık alanda yer değiştiremediğini, hatta göç edemediğini belirten Göktürk, ''İnsanoğlu tarafından yapılan müdahaleleri ne derece azaltabiliriz ya da hayvanlara verdiğimiz zararı nasıl ortadan kaldırabiliriz şeklinde düşündüğümüzde yapılması gerekenlerden biri de ekolojik köprülerdir'' dedi. Göktürk, hayvanın doğduğu ve yaşamını sürdürdüğü bölgede geçiş alanları bulunduğunu ifade ederek, ''Hayvanlar suya, yiyecek alanlarına ya da barınağına giderken belli yolları kullanıyor. Bu yollar üzerindeki çeşitli yapılaşmalar yaban hayvanlarının geçişini engelleyebiliyor. Bu ekolojik köprüler sayesinde hayvan geçtiği, doğal olarak kullandığı alandan uzaklaşmadan barınağına, su kaynağına, beslendiği alana ulaşabiliyor. Hayvanları dar alanda sınırlandıramazsınız. Hayvan yiyecek, dolaşacak, suyunu içecek, çiftleşecek, yavrusunu yapacak, düşmanından gizlenecek. Tüm bunları yaparken de ormanın her tarafını kullanacak. Ekolojik köprüler yapılmadığı zaman doğal değil de yapay sınır oluşturulmuş oluyor'' diye konuştu.