Takvimler 19
Aralık 2000'i gösterdiğinde, 20 cezaevine eş zamanlı olarak yaklaşık on bin güvenlik görevlisiyle
operasyon düzenlendi.
Operasyonun adı
Hayata Dönüş'tü. Amacı ise bazı
tutuklu ve hükümlülerin, suç faaliyetlerini cezaevi ortamında da devam ettirmelerini engelleme ve
açlık grevine son vermekti. Operasyonda 2'si asker, 32 kişi hayatını kaybetti. Sadece
Bayrampaşa Cezaevi'nde 12 kişi öldü. Yüzlerce insan yaralandı.
Operasyon'da görevli 39 Jandarma er
sanık sandalyesinde.
Kasım 2010'de başlayan davayla iddialar tam 10 yıl sonra araştırılıyor. İşte o davada, skandal bir gelişme yaşandı. Skandalı
Zaman Gazetesi yazdı.
Herşey 23 Kasım 2010'daki ilk duruşmada başladı. Sanık erlerden
Hilmi Çolak, askeri yetkililerce mahkemeye gönderilen ifadenin kendisine ait olmadığını söyledi. Bunun üzerine Bayrampaşa
Cezaevi Özel
Müdahale Planı ve sanık erlerden Hilmi Çolak'ın
soruşturma sırasında alınan ilk ifadesinin aslını istedi.
İddiaya göre,
Genelkurmay Başkanlığı, istenen bilgi ve
belgeleri
Bakırköy 13.
Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermedi.
Genelkurmay Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı'na ilgili yazılar yazdı. Jandarma'nın bu talebe cevabı, "ifadenin aslı bulunamadı" oldu.
Mahkemenin, Genelkurmay'dan bir diğer talebi ise
Bayrampaşa Cezaevi'ne yapılan müdahalenin planlarına yönelikti. Çünkü yargılanan erlerin tamamına yakını, mahkemede soruşturma aşamasında verdikleri ifadeyi değiştirerek, Bayrampaşa Cezaevi'ne gitmediklerini Ümraniye'de görev aldıklarını anlattı.
O taleple ilgili cevaba da ''belge yok'' deniyor.
Mağdur avukatlarından Oya Aslan, gelen cevapların çelişkili olduğunu söylüyor.