Havada uçuş güvenliği krizi

Hava-İş, ''Önce Uçuş Güvenliği'' başlığını taşıyan ilanının, ''üyelerinin büyük bir kısmını son derece rahatsız ettiğini ve üzdüğünü'' bildirdi.

Havada uçuş güvenliği krizi

Türkiye sivil havacılık sektöründe çalışanları temsil eden Havayolları Pilotları (TALPA), Kabin Memurları (TASSA), THY Teknisyenleri (TALTA) ve Uçak Teknisyenleri (UTED) dernekleri, Türkiye Sivil Havacılık Sendikası'nin (Hava-İş) ''Önce Uçuş Güvenliği'' başlığını taşıyan ilanının, ''üyelerinin büyük bir kısmını son derece rahatsız ettiğini ve üzdüğünü'' bildirdi. TALPA, TASSA, TALTA ve UTED yönetim kurulları adına yapılan ortak yazılı açıklamada, THY A.O. ve THY Teknik A.Ş.'de örgütlenmiş olan Hava-İş Sendikası'nın yürüttüğü toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığı belirtilerek, konuya ilişkin yasal süreç ve hükümler çerçevesinde grev ve lokavt kararlarının ilan edildiği hatırlatıldı. Açıklamada, şöyle denildi: ''Hava-İş Sendikası'nın kamuoyuna hitaben 'Önce Uçuş Güvenliği' başlığı ile yayınlanan ilanı, Türkiye sivil havacılık sektöründe çalışanları temsil eden TALPA, TASSA, TALTA ve UTED yönetim kurulları ile temsil etmekten onur duyduğumuz üyelerimizin büyük bir kısmını son derece rahatsız etmiş ve üzmüştür. Gerek kamuoyunun ve konuyla ilgililerin doğru bilgilendirilmesi amacı ile ve gerekse üyelerimizin tepkileri çerçevesinde bu bildiriyi yayınlamak zorunda kaldığımızı öncelikle belirtiriz. Hava-İş Sendikası'nın ilanında da belirtildiği gibi havacılık sektörüne ilişkin faaliyetler; uluslararası ve milli sivil havacılık otoritelerinden başlayarak yükleme personeline kadar pek çok birim ve çalışanın görev aldığı bir faaliyet zinciridir. Hava-İş Sendikası'nın ilanında ifade edilen 'Bir zincirin en zayıf halkası kadar kuvvetli olduğu' beyanına bizler de katılıyoruz. Ancak, anılan ilanda iddia edilen 'ölümlü-ölümsüz kaza istatistikleri' ifadesi gerçekleri yansıtmamakta, kamuoyunu ve diğer ilgilileri yanıltmakta, Türkiye havayolu taşımacılığına güveni sarsıcı ortam yaratmaktadır. Bilindiği gibi, 2004 yılından itibaren Türk Sivil Havacılığında yaşanan yüksek oranlı gelişmeye rağmen son 5 yıldır ölümlü herhangi bir hava aracı kazası ve kırımı gerçekleşmemiştir. Tüm üyelerimiz, uçuş güvenliğinin en üst düzeyde sağlanması için gerekli olan eğitimleri almışlar ve milli ve uluslararası otoriteler tarafından denetlenerek onay almışlardır. Ayrıca, derneklerimize bugüne kadar uçuş güvenliğinin aksatıldığı yönünde üyelerimiz tarafından herhangi bir yazılı müracaat yapılmamıştır.'' -SEKTÖRÜN KİLİT ELEMANLARI- TALPA, TASSA, UTED ve TALTA olarak bazı konuların açıklanması gerektiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: ''Her türlü teknik bakım ve onarım faaliyetleri gerek milli ve gerekse uluslararası otoriteler tarafından her bir uçak için elektronik ortamda takip ve kontrol edilir. Ayrıca hiçbir Türk teknisyen güvensiz veya sorunlu bir uçağı uçuşa tahsis etmez. Hiçbir kabin amiri yaptığı ve yaptırdığı kontroller sonucu güvenli ve yeterli konforu sağlamayan bir uçak için seferin sorumlu kaptanına olumlu rapor vermez. Hiçbir pilot sorumluluğunu üstlendiği yolcu ve yükü riske atacak güvensiz bir uçağı uçuşa kabul etmez. Son karar pilotundur. Uçuş emniyeti konusunda kaptan pilotun kararına müdahale edecek, değiştirecek hiçbir makam ve otorite yoktur. Ayrıca, havayolu şirketlerimizin yöneticileri ve yatırım yapan sahipleri gerek şirketlerinin ve gerekse Türk Sivil Havacılığının geleceğini riske atacak şekilde uçuş emniyetini ihlal eden uygulamalara girmezler. Sektörün kilit elemanları özellikle uçuş emniyeti/güvenliği konusunda yüksek sorumluluk anlayışı ve bilinci içerisindedir. Sorumluluk hissedilmeden uçuş emniyeti sağlanamaz. 2004 yılından itibaren sivil havacılık sektöründe yaşanan süratli gelişmeler beraberinde birtakım sorunlar da getirmiştir. Bu konuda ilgili makamlar nezdinde çalışmalar yapılmakta ve kurallar geliştirilmektedir.'' Açıklamada, sivil havacılığın Türkiye açısından stratejik öneme sahip bir iş kolu olduğu belirtilerek, ''Sektörün tüm temsilcilerinin (Hava-İş Sendikası da dahil), Ulaştırma Bakanlığı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Türk Hava Yolları ve özel havayolu şirketlerimiz ile Türk sivil havacılığında çalışanların milli ve uluslararası platformda itibar ve onuru ile güvenirliğini yıpratacak ve Türkiye ekonomisi, Türkiye turizmi ile Türk sivil havacılığının gelişimi ve geleceğini engelleyecek beyanlarda bulunmama sorumluluğunu taşımaları gerekmektedir'' denildi.
<< Önceki Haber Havada uçuş güvenliği krizi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER