Konya Müze Müdürü Erdoğan
Erol, yaptığı açıklamada, yaklaşık binlerce yıldır çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan,
Selçuklu Devleti'nin baş
kenti Konya'da pek çok tarihi yapı bulunduğunu, bu yapıların zamanla olumsuz dış etkilerden zarar gördüğünü söyledi.
Erol,
hava kirliliği de dahil olmak üzere olumsuz hava koşullarının etkilerinin en belirgin olarak, kent merkezindeki Selçuklu eseri İnce Minare Müzesi ile
Osmanlı dönemi eseri Konya Valilik Binası ve
Atatürk Anıtı'nın üzerine oturduğu kaidede görüldüğünü belirtti.
Mimarlar Odası Konya Şube Başkanı
Serdar Işık ise hava kirliliğinin yoğun olduğu ortamlarda partikül maddelerin havada asılı vaziyette bulunduğunu, bunların,
beton icat edilmeden önceki tarihlerde kullanılan yapı malzemelerini daha fazla etkilediğini anlattı.
Her malzemenin zamanla yıprandığını, ancak hava kirliliğinin maddedeki yıpranmayı son derece hızlandırdığını vurgulayan Işık, ''En düşük düzeydeki hava kirliliği bile insana olduğu gibi tarihi eserlerde de negatif etki yapar'' dedi.
TAŞLAR KİRLİ HAVAYI EMİYOR
Üzeri sırlı olan yapı taşlarının, andezit gibi gözenekli taşlara göre hava kirliliğinden daha az etkilendiğini anlatan Işık, şunları kaydetti:
''Taş cinsinden malzemeyle yapılmış tarihi binalarda kullanılan yapı malzemesi, hava kirliliğini adeta sünger gibi emer. Hava kirliliği içine nüfuz etmiş olan tarihi binada oluşan tahribatı, 'bunu yıkayalım da hadi temizlensin' diyerek gideremezsiniz. Çünkü sararmalar ve kararmalar bir
boya değildir. Kirli hava, maddenin içine işler ve yapısında fiziksel ve kimyasal bozulmalara neden olur. Hava kirliliği artıkça bina malzemelerindeki bozulma da o kadar artar. Yapı malzemesi yaşayan bir organizma gibidir. İnsana zararlı olan her şey yapı malzemesine de zararlıdır.''
EN İYİ ÖRNEK BACA
Hava kirliliğinin binalarda oluşturduğu tahribata en iyi örneğin evlerin bacaları olduğunu anlatan Işık, ''Yoğun dumana maruz kalan bacaların dış cephelerinde yoğun şekilde sararma ve kararmalar görülür. Ayrıca bacaların yüzeylerinde
sıva ve yapı taşı dökülmeleri
erken başlar'' dedi.
Işık, Osmanlı dönemi eseri
Aziziye Camii gibi tarihi yapıların Konya çevresinde bulunan gözenekli, emiciliği yüksek olan taşlarla yapılmış olduğunu belirterek, ''Hava kirliliği, taşın içinde yer alan mineralleri fiziksel ve kimyasal özelliklerinden dolayı bozmakta, karartmakta ve yapı taşının direncini azaltmaktadır. Yani
kirlilik, yapı malzemesini adeta içeriden kemirir'' şeklinde konuştu.
Renkleri değişen ve beyazdan önce kreme, daha sonra da siyaha dönen bu tarihi yapıların dış yüzeylerinin, ancak bozulan kalınlık miktarınca tıraş edilerek eski görümlerine kavuşturulabildiğini anlatan Işık, kentlerdeki hava kirliliği sorununun çözülmesinin ise tarihi yapıların tahribat sürelerini uzatarak, gerçek anlamda nefes aldıracağını sözlerine ekledi.