Hatalı okuma sebebiyle gelen 3 bin 442 liralık fatura sonrası 7 kez su sayacı sökülen vatandaş, Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi Başkanlığı’na (ASKİ) karşı başlattığı hukuk mücadelesini kazandı. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, vatandaşı haklı bularak bin 55 liralık maddi tazminat almasına hükmetti. Ancak yerel mahkemenin 2 bin 500 liralık manevi tazminat kararını reddetti.

Ankara’nın Yenimahalle ilçesi Güventepe Mahallesi’nde kuaför işleten Maviye Çamlıbel, ASKİ’ye su faturalarını düzenli bir şekilde öderken Mart 2007’de gelen 3 bin 442 liralık faturayla sarsıldı. O tarihe kadar ayda ortalama 20 lira fatura ödeyen Maviye Çamlıbel ve eşi Bülent Çamlıbel, ASKİ’ye müracaat ederek, yanlışlığın düzeltilmesini talep etti. Sökülen sayaçta yapılan kontrolde teknik arıza olmadığı, fahiş faturanın hatalı okumadan kaynaklandığı tespit edildi. 27 Nisan 2007’de sayaca ilişkin rapor açıklandı; "Sayaçta teknik arıza yok, okuma ve tahakkuk hatası var." İşyerini 30 Nisan 2007’de kapatma kararı alan Çamlıbel, okuma hatasını ASKİ’nin kabullendiğini düşünürken yeni takılan sayaç da ASKİ tarafından eski borcun ödenmediği gerekçesiyle söküldü. 

Çamlıbel çifti ASKİ’ye giderek sayacın yeniden takılmasını sağladı. Yaşanılan sayaç krizinin bittiği düşünen Çamlıbel, işyerini fast food olarak bir işletmeciye kiraladı. 20 Haziran 2007’den itibaren işyerini kullanan işletmeci, Haziran dönemi su faturası olan 77,80 lirayı ASKİ’ye ödedi. Temmuz döneminde ASKİ, iddiaya göre hiçbir gerekçe göstermeden sayacı yeniden söktü. 2007 Temmuz dönemi 18,57 liralık faturayı da ödeyen kiracı işletmeci, 31 Ağustos ve 16 Ekim tarihlerinde sayaç sökülünce işyerini boşaltma kararı aldı. Kira sözleşmesini fesheden işletmeci, su kesintisi sebebiyle işyerini verimli kullanmadığını belirterek 2 aylık kirayı vermedi.

Bülent Çamlıbel, sayacın sökülme sebebini sorduğu ASKİ’den ilgisiz bir aboneye ilişkin bilgileri aldı. Sayacın yeniden sökülme ihtimalini düşünmeyen Çamlıbel çifti işyerini 27 Nisan 2008’de tekrar kiraya verdi. Yeni kiracının yerleşmesinden 2 gün sonra ASKİ yeniden su sayacını söktü. Çamlıbel çifti, durumu düzeltmek için gittiği ASKİ’den eli boş döndü. ASKİ, 2 Haziran 2008’de 3 bin 442 liralık faturanın ödenmediğini gerekçe göstererek Çamlıbel hakkında icra takibi başlattı. İcra takibi yapılan itiraz üzerine durdurulurken, kiracı da sayacın sökülmesi sebebiyle sözleşmeyi feshederek işyerini boşaltmak istedi. Devreye giren Çamlıbel çiftinin Avukatı Mustafa Akıncı, su sayacının sökülmemesi için 26 Haziran 2008’de Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne müracaat ederek tedbir kararı çıkarttı. ASKİ, mahkemenin tedbir kararını uygulamasına rağmen Temmuz 2008’de sayacı yeniden söktü. Bu kez Avukat Akıncı, sayaç sökülmesinin durdurulması amacıyla Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne çekişmenin giderilmesi davası açtı. 9 Eylül 2009’da kararını açıklayan mahkeme, sayacın takılması gerektiğine hükmetti. ASKİ’nin temyizini değerlendiren Yargıtay 19 Hukuk Dairesi, 19 Nisan 2010’da mahkemenin kararını onadı. 

Hukuk davası sürerken Avukat Akıncı, Çamlıbel çiftinin su sayacının 7 kez sökülmesi sebebiyle maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tazminat davası açtı. Kiracıların işyerini boşaltması ve 2 aylık kira bedelini vermediği gerekçesiyle bin 55 kira maddi 10 bin liralık da manevi tazminat talebini değerlendiren Mahkeme, 15 Eylül 2009’da verdiği kararda ASKİ’nin bin 55 liralık maddi zararın ilk sayacın söküldüğü tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte Çamlıbel çiftine ödenmesine, 2 bin 500 liralık da manevi tazminatın Maviye Çamlıbel’e ödenmesini kararlaştırdı. ASKİ, fahiş faturanın okuma hatasından kaynaklandığını kabullenmesine rağmen mahkemenin kararını temyiz etti. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin verdiği maddi tazminat kararını onarken 2 bin 500 liralık manevi tazminat kararını bozdu. 

Kararı yorumlayan Maviye Çamlıbel, "Söylenecek çok şey var aslında. Bu olay temyize giden ASKİ'nin veya kararı bozan sayın hakimlerimizin ya da yakınlarının başına gelseydi aynı yönde düşünür, karar verirler miydi acaba? Bir de davadaki bozulan meblağ 2 bin 500 lira yani ne ASKİ'yi batırır ne de bizleri zengin edip, hayatımızı değiştirir. Amaç bir tek tuşa basarak durumu düzeltebilecek olan ASKİ'deki aksaklıklara dikkat çekmekti. Ben bu konuda hakkımı helal etmiyorum, esas büyük mahkeme günü hesaplaşırız." dedi.

Ankara Barosu avukatlarından Mustafa Akıncı da şunları söyledi: "Somut olay üzerinde manevi tazminat yönünden Yargıtay bozma kararının yerinde olmadığını düşünüyoruz. Mahkemenin tedbir kararına rağmen su sayacının sökülmesi, üstelik sökme işleminin 7 kez üst üste yapılması karşısında müvekkilin manevi dengesinin zedelenmesine yol açtığı, bunun yanında müvekkilin ruh sağlığı ve tamlığının bozulduğu ortadadır. Olaydan dolayı müvekkil ve ailesinin, acı, ızdırap, elem ve kızgınlığa düştükleri açıktır. Olayda Yargıtay’ın sadece kişilik haklarının saldırıya uğramadığı gerekçesi ile manevi tazminat kararını kaldırması adalet ve hakkaniyet duygusunu zedeler niteliktedir."

CİHAN