Avrupa Konseyi tarafından Strasbourg’da düzenlenen “Anayasa mahkemelerine bireysel başvurularda en iyi örnekler" konulu konferansa katılan Haşim Kılıç, AYM’lerin verecekleri karar ve mesajları ile nefret kültürüne karşı sevgi ve hoşgörü ekseninde bir iklimi yaşatmak zorunda olduğunu dile getirdi.

Nefret kültürünün oluşmasını; din, dil ,ırk ve adaletsiz gelir dağılımından kaynaklandığını söyleyen Kılıç bunlara dayalı hak ihlallerinin birincil sorun olduğunu söyledi. Kılıç, şu ifadeleri kullandı: “Dünyada farklı olanların ayrışarak duygusal kopuşların yaşanmasına tanık olmaktayız. Büyük bedeller ödenerek oluşturulan evrensel değerler küçülürken, nefret söylemleri ve eylemleri büyümektedir. Bu sebeple yaşanan hak ihlalleri en çok AYM’leri ilgilendirmektedir. Kamu gücünü ve imkanlarını kin ve nefretlerinin aracı olarak kullananları sınırlayacak tarafsız ve bağımsız bir yargı gücünün gerekliliğine olan inancımı belirtmek isterim. AYM’ler verecekleri karar ile mesajları ile nefret kültürüne karşı sevgi ve hoşgörü ekseninde bir iklimi yaşatmak zorundadır. Nefret kültürünün esaretine karşı, sevgi ve hoşgörü temeline dayalı demokrasi kültürünün, özgürleştirdiğine inanıyoruz."

Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuru yolun açılması ile farklılıkların bir arada yaşamasının teminatı olması noktasında önemli bir rol üstlendiğini söyleyen Kılıç, şöyle devam etti: "Bu görevi yerine getirirken kullandığımız evrensel değerlere bağlılığımızı güçlü bir irade ile teyit ediyoruz.” dedi.

Haşim Kılıç, şöyle devam etti “Verilen kararların toplumsal gerginlikleri azaltan, siyasi kutuplaşmalar sonucu ortaya çıkan problemlerin çözümünü kolaylaştıran sevgi ve barış kültürüne olan katkılarını görmemezlikten gelmek mümkün değildir. Yasama yürütme yargı organları bireysel başvuru ile etkin bir denetime tabi tutulmakta halkta gelişen hak ve özgürlük bilinci AYM’ye olan güven duygusuna ciddi bir ivme kazandırmaktadır. Uzun yargılama ve uzun tutukluluk şikayetleri başta olmak üzere adil yargılanma, din ve vicdan özgürlüğü, düşünceyi ifade özgürlüğü, mülkiyet hakkı gibi konularda verilen güçlü ikan edici ve toplumun büyük çoğunluğu tarafından kabul gören AYM kararları kamu vicdanında yargının onurunu yüceltmektedir. Sınırlayıcı yasaklayıcı bir anlayış yerine eşitlikçi ve özgürlükçü bir yaklaşımı hayata geçiren mahkememiz bu iradesinin devam edeceğine olan inancımızı belirtmek isterim. AYM’lerin temel görevi anayasal adaleti sağlamaktır. Böylece onarıcı düzeltici ve tedavi edici fonksiyonu ile ülke ve dünya barışına katkı sağlayacaktır."

Haşim Kılıç konuşmasında, Anayasa Mahkemesi ve diğer yüksek yargı kurumlarının Avrupa standartları bakımından rollerinin güçlendirilmesi ortak projesi kapsamında, özellikle bireysel başvuruya hazırlık bağlamında ciddi çalışmalar yürütüldüğünden bahsetti. 

Kılıç “Her fırsatta temel hak ve özgürlüklerin evrenselliğini vurgulamalıyız onları derinleştirmek kökleşmesini sağlamak, tehditlere karşı savunmak AYM’nin görevidir. Evrensel değerleri yerelleştirmeden, evrensel bir dilin oluşmasına yardımcı olmak ve uluslararası kurum kuruluşların ortak vicdanla oluşturduğu sözleşme, belge veya protokol gibi kararlara bağlı kalmak hayati öneme sahiptir." ifadelerini kullandı.

CİHAN