AK Parti'nin
vakit kaybetmeden
demokratikleşme ve hukuk reformları konusunda gerekli siyasal iradeyi göstermesi gerektiğini belirten
Cemal,
Ergenekon terör örgütü gibi
darbe tertiplerinin üzerine gidilmezse AK Parti'nin
defterinin dürüleceğini savundu.
Genç Siviller,
Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampüsü'nde "Hukuk Devlet, Derin Devlet" isimli sempozyum düzenledi.
Sempozyumda konuşan
Hasan Cemal,
Türkiye'de 1970'li yıllarda darbe sürecine nasıl
hazırlık yaptıklarını anlattı. O yıllarda Ankara'da yaşadıkları bir olayı aktaran Cemal şöyle konuştu: "1970'li yıllarda üç dört
devrimci öğrenci lideri ile biraraya gelmiştik. Ben de o tarihte adı '
Devrim' olan derginin fedaisiydim. Bir yerde toplandık, o toplantıda Ankara'ki
Orduevi'nin önünde Sıhhıye'de yapılacak bir öğrenci gösterisi sırasında, iki taraftan polisin üzerine
bomba atılmasını ve o bombalamadan sonra bütün kitlenin Orduevi'nin önüne yürütülmesini, daha sonra 'Ordu
gençlik el ele milli cepheye' sloganı ile askerin kışkırtılmasını hedefliyorduk. Amacımız askere darbe yaptırmaktı. Sonunda darbe geldi, hepimizi içeri topladı. Bütün devrimci gençleri içindeki liderleri dar ağacına yolladı. Demokrasi ve solun üzerinden tanklar geçti"
Türkiye'de birçok kez darbe süreci yaşandığını ileri süren gazeteci Cemal, Ergenekon
terör örgütü ile ilgili şunları söyledi: "Bu Ergenekon'a
küçük Ergenekon diyorum. Ergenekon'da bombalar bulundu.O bombalar,
Cumhuriyet Gazetesi'ne atıldı. Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba atan kişi aynı zamanda gitti kanlı
Danıştay saldırısını yaptı ve sonra Türkiye'de darbe ortamı hazırlanmak istendi ve bunun hedefi de çok açıktı. Türkiye'de AK Parti iktidarına son vermek ve AK Parti'nin tasfiyesini ön gören bir darbesel sürecin başlatılmasıydı. Bu süreç aslında devam ediyor Türkiye'de. Geçen yıl 27
Nisan Muhtırası ile yaşadık bu süreci.
Asker internet sitesine bir açıklama koydu ve dendi ki biz şöyle bir
cumhurbaşkanı istiyoruz, başka türlüsü gelirse bunu istemeyiz. Bu askerin muhtırasıydı"
2003-2004 yıllarında darbe süreçleri yaşandığını ileri süren Cemal, "Bu darbe tertipleri aynı zamanda hepsi birbiri ile bağlantılıydı ve darbe süreci geçen yıl seçimle bozuldu. Fakat bu darbe süreci bugün yargısal bir darbe süreci haline geldi ve bugün de devam ediyor bu süreç. Bu süreci
Anayasa Mahkemesi durduracak mı yoksa buna
evet mi diyecek? Türkiye'de
demokrasi hukuku açısından bu yaşamsal soru bir işareti bence.
Şemdinli çerçevesinde hükümetin geri çekilmesini de içeren bütün bu süreçte bir şey söylemek istiyorum. Türkiye'de ne yapıp yapıp, devlete demokrasiyi ve hukuku götürmemiz lazım ve askerin devlet içind
e devlet konumuna son vermesi ve demokrasi boyutları içersinde olağan yerine oturtmamız lazım. Bir başka deyişle demokrasinin seçilmiş
sivil otoriteye askerin tam anlamı ile tabi olmasını sağlamamız gerekiyor. Türkiye'de asker, her şeyin üstünde siyasi parti gibi devlet içinde devlet gibi davranmaya devam ettiği sürece bu ülkede demokrasi ve hukuku hakim kılmak çok zordur."
Yargının bağımsızlığı konusunda da konuşan Cemal sözlerini şunları dile getirdi: " Yargı açısından söylemem gereken bir şey var. Türkiye'de yargı her şeye dokunamıyor. Yargı bağımsızlığı hiç kuşkusuz önemli aynı zamanda yargının yargı olması gerekiyor. Yargının hukukun üstünlüğünü benimsemiş yargı olması gerekiyor. Türkiye'de darbecilere dokunamayan yargı değildir, hukuk hukuk değildir. Türkiye'de siyasal iradenin kendi ağırlığını belli etmesi lazımdır. Nitekim bu konuyu Şemdinli'de sergileyememiştir. Bu Şemdinli'de sergilememiş olması zaman içersinde bu çarkın kendisini de yok edebilecek tarz da işlemesine yol açmıştır. Yargı Türkiye'de demokrasinin yolunu açmıyor. Türkiye'de bir
takım güçler demokrasi ve hukukun üstünde davranıyor ve hukukun üstüne çıkıyor yargı onlara dokunamıyor .
Medya, basın bağımsız ve hür olmalıdır. Fakat Türkiye örneğinde medya ve basının özellikle demokrasi ve hukukun bu ülkede yerleşmesi açısından çok büyük açıkları var"
Konuşmasında son olarak AK Parti hükümetine de çarpıcı uyarılarda bulunan Cemal, "Türkiye'de AK Parti hükümeti demokratikleşme reformları konusunda gerekli siyasal iradeyi gösteremezse, hukuk reformları konusunda gerekli siyasal iradeyi gösteremezse yine bu Ergenekon konusunda büyük küçük olsun, bunun arkasına gerekli siyasal iradeyi koyamazsa o zaman bütün bu darbe süreçleri bir süre sonra AKP'nin de defterini dürer.
Başbakan Erdoğan gereken siyasal iradeyi bu konuda reform, demokrasi konusunda gösteremezse siyaseten kendi defteri de dürülür" şeklinde konuştu.
CİHAN