Ersoy söz konusu programda bütün Türkiye'Nin canını acıtan sözler sarfetmiş, programın diğer jüri üyesi Ebru Gündeş'le Bülent Ersoy arasında bir atışma yaşanmıştı. İŞTE O SÖZLER Ersoy: Tamam vatan bölünmez, bilmem ne olmaz ama göz göre göre de bu çocukları bütün analar doğursun, toprağa versinler. Bu mu yani? Bir çocuğun ne demek olduğunu ben sizler gibi bilemem. Ben anne değilim, olamayacağım da. Ama insan olarak o anaların yüreğinin nasıl cayır cayır yandığını ben anlayamam ama anneler anlar. Başkalarının masabaşı savaşı için evladımı harcayamam. Bir oyun oynanıyor ve biz bunların oyuncağı oluyoruz. Gündeş: İnşallah Allah bana bir oğul nasip eder de anlı şanlı askere yollarım. Ersoy: Ondan sonra da ölüsünü eline alırsın. Gündeş: Bu devlet için, bu topraklar için, bir kadın olarak ne gerekiyorsa yapabilirim. Benim oğlum da aslan gibi yapar. Eğer bunun için kaderde ölüm varsa, alnımıza yazılmış böyle bir şey varsa, onu da yaşayacağız. Bunun için şehitler ölmez, vatan da bölünmez zaten. Ersoy: Şehitler ölmez vatan bölünmez' hep aynı klişe laflar. Hep bunu söylüyoruz zaten. Çocuklar gidiyor, kanlı gözyaşları, cenazeler... Klişeleşmeş laflar... RTÜK'TE BÜYÜK TARTIŞMA Ersoy'un bu sözleri üzerrine Türkiye'nin dört bir tarafından ALO RTÜK hattına binlerce şikayet telefonu geldi. Konuyu bugünkü Kurul toplantısında değerlendiren RTÜK programa uyarı cezası verilmesini kararlşatırdı. Ama karar oy birliğiyle alınmadı. Çünkü bir üye bu tür bir karar alınmasına açık bir şekilde muhalefet etti. KİM O ÜYE? Türkiye'Nin vicdanını yaralayan sözlere ceza verilmemesi konusunda ısrar eden üyenin CHP kontenjanından Kurul üyeliğine seçilen Mehmet Dadak olduğu öğrenildi. Dadak'ın Ersoy'un sözlerinde de bir sakınca görmediği bu yüzden de diğer kurul üyleriyle programın cezalandırılması konusunda hem fikir olmadığı ileri sürüldü. SAVCILIK İNCELİYOR Bilindiği üzere Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı sanatçının sözlerinin "Halkı Askerlikten Soğutma" suçu kapsamına girip girmediğinin araştırılması için soruşturma başlatmıştı. Program yapımcıları da Ersoy'a sahip çıkmamamayı tercih etmişlerdi.