İstanbul Adliyesi'nde dün yaşanan ‘kaç İsmail kaç' hukuksuzluğuna tepkiler dinmiyor. Adalet.org sitesinde ‘kaç İsmail kaç' konu başlığıyla açılan forumda hakim ve savcılar görüşlerini paylaştı. İsmail'e bir kişi olarak veya bir dava üzerinden bakılmaması gerektiğini söyleyen Sakarya Adliyesi Hakimi Ali Türkmen ise “İsmail şu an yargıya müdahalenin ete kemiğe bürünmüş halidir. İsmailler dünde vardı, bugünde var, yarında var olacak. Önemli olan bu İsmaillere fırsat vermeyecek meslektaşlarımız.” şeklinde düşüncesini paylaştı.
ADALET VE HUKUKA 'KAÇ' DENİYOR ASLINDA
Zaman'ın haberine göre, Tarsus adliyesi cumhuriyet savcısı Sabır Çelik ise bu sistemden ve bu aktörlerden ‘adalet' çıkmayacağını belirterek, “Hakim Bey, ‘Kaç İsmail kaç' derken aslında ‘kaç adalet kaç' demek istemiş olmalı.” dedi. İstanbul Adliyesi hakimi Nurullah Çınar da, “Avukatlar yanlış duymuş olmalı. Belki de ‘Adalet kaç' veya ‘Hukuk kaç' denilmiştir. Anayasal düzen ve hukuk sistemi ile fütursuzca oynanmasından sonra, pek çok kesim tarafından şüpheli ve şaibeli görülen atamalarla gelen kişilerce, siyasi iradenin istekleri ve MİT'in desteğiyle, Beşir Atalay'ın ifadesi ile, ‘dosyaların olgunlaştırılmasının' ve bunu takiben söz konusu atamaların yapılmasının hemen akabinde, adalet ve hukuk dışına çıkılarak karar verildiği iddiaları doğru çıkarsa; o takdirde söylemin ‘İsmail, Hadi Kaçalım' biçimine dönüşmesi de mümkündür.” şeklinde düşüncelerini açıkladı.
BİR EMNİYET GÖREVLİSİ NİYE KAÇAR
Bir emniyet görevlisi neden kaçar? Bir emniyet görevlisinin hakimle aynı odada bulunma amacı nedir? şeklinde dikkat çeken soruları sıralayan Tokat Adliyesi Cumhuriyet Savcısı Aydın Beyhan, “Güvenlik için diyemezsiniz. Koruması olanlar bilirler ki koruma hakim/savcı odası içerisinde beklemez. Kaçarken kameraya yakalandığı halde bazılarımız halen saat kaç diye sormuştur diye insan aklıyla dalga geçerler...” şeklide açıklama yaptı.
YARGI DERNEKLERİ AÇIKLAMA YAPMALI
Yargı derneklerinin yaşanan olayla alakalı açıklama yapması gerektiğini vurgulayan Ankara Adliyesi Cumhuriyet Savcısı Şeref Kaya, “Böyle şaibeli durumlara meydan veren meslektaşlarımız da olsa kınamalı. Zira bu tür durumlar yargının tümüne zarar veriyor.” dedi.
HADİ SALİHOĞLU'NUN ŞÜPHELİ AÇIKLAMASI
‘Kaç İsmail kaç' konu başlığıyla açılan forumda bazı hakim ve savcıların İstanbul Adliyesi Başsavcısı Hadi Salihoğlu'nun yaşanan olayla ilgili yaptığı yazılı açıklama paylaşıldı. Bu paylaşımından ardından çoğu hakim ve savcı tarafından başsavcı Salihoğlu'nun daha önce yaptığı gerçekle örtüşmeyen basın açıklamaları hatırlatılarak yapılan basın açıklamasına güvenilemeyeceği kaydedildi. Silivri Adliyesi Cumhuriyet Savcısı Cem Doğan, “Selam Tevhid Kudüs örgütünün Yargıtay tarafından terör örgütü olarak tescil edilmesine ve Emniyetin terör listesinde olmasına rağmen başsavcının yaptığı basın açıklamasında bu örgütten ‘sözde terör örgütü' olarak bahsetmesinden ve basında çıkan telekulak haberindeki dinlenen kişi sayısını yanlış vermesi ve sonrasında kendi kendisini tekzip etmesinden sonra bu yaptığı son açıklamasından sonra İsmail in İsmail Türüt olduğunun ortaya çıkması içten bile değil bence…” şeklinde açıklama yaparak başsavcı Salihoğlu tarafından yapılan açıklamanın doğruluğunu tartıştı.
HADİ SALİHOĞLU İNANDIRICILIĞINI YİTİRDİ
Düzce Adliyesi Cumhuriyet Savcısı Halil Polat ise “Hakkında dinleme kararı verilen kişilerin isimlerini ve bunların sayısını söylemek yerine dolaylı şekilde dinlenenleri de ekleyerek 2280 rakamını veren Hadi Salihoğlu, benim nazarımda inandırıcılığını yitirmiş bir kişidir ve bütün açıklamalarına bu hususu dikkate alarak bakıyorum.” Şeklinde düşüncelerini belirtti.
2000 DEYİP KAMUOYUNU MANİPÜLE EDEN AÇIKLAMA
Ankara Adliyesi Cumhuriyet Savcısı Şeref Kaya da “Bu 200 civarındaki telefon sayısını da "dolaylı dinleme" diye çarçabuk çözüp. 2000 küsur diye kamuoyunu manipüle edebilecek bir açıklama gibi olmasın.” şeklinde açıklama yaptı.