Bir çete
davasında '
gözaltı süresi aşılarak zanlıların hürriyetini tahdit'e sebep olmakla suçlanan
Kaçmaz'ın, hakkında çıkan yayınların durdurulması ve
yayın yasağı konulması için açtığı dava ve
tedbir isteği örnek bir kararla reddedildi. Ret kararını Kaçmaz'ın da görevli olduğu
Sincan 2.
Asliye Hukuk Mahkemesi verdi. 'Hürriyeti tahdit' iddiaları, müfettişlerin yaptığı incelemede ortaya çıktı.
Savcılığın yürüttüğü bir çete soruşturmasında zanlılar gözaltı süresinin bitiminin ardından
mahkemeye çıkarıldı; ancak Mahkeme Başkanı
Osman Kaçmaz'ın yerinde olmadığı anlaşıldı. Soruşturmayı yürüten birimler telefonla irtibat sağladığında Osman Kaçmaz, "geleceğini, zanlıların bekletilmesini" istedi. Kaçmaz'ın kullandığı telefonların HTS dökümlerinin incelenmesinde görüşme sırasında görev yerini terk ederek şehir dışında olduğu saptandı. Akşam saatlerinde adliyeye gelen Kaçmaz'ın şehir dışına izinsiz ayrılmasının anlaşılmaması için adliyede bulunduğuna ilişkin giriş kaydı yaptırdığı da ortaya çıkarıldı.
Savcılığın yürüttüğü soruşturmada zanlıların Sincan 1. Ağır
Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz'ın karşısına çıkamaması "hürriyeti tahdit" iddialarını da beraberinde getirdi. Savcılığın gözaltı süresinin dolmasının hemen ardından zanlıları adliyeye çıkardığını belirten kaynaklar, mahkeme başkanının görev yerinde bulunmaması ile gözaltı süresinin aşıldığını öne sürüyor. Böylelikle de zanlıların hürriyetinin tahdit edildiğine dikkat çekiliyor. Osman Kaçmaz'ın huzuruna çıkan zanlıların ise serbest bırakıldığı belirtiliyor. Kaynaklar, güçlü delillere rağmen zanlıların serbest bırakıldığını öne sürüyor.
Yayın yasağı talebi reddedildi
Osman Kaçmaz'ın, hakkında çıkan yayınların durdurulması ve yayın yasağı konulması için açtığı dava ve tedbir isteği, örnek bir kararla reddedildi. Ret kararını Sincan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi verdi. Kaçmaz, açtığı davada Cumhurbaşkanı Gül'ün yargılanmasına ilişkin kararının ardından adeta kendisine dönük
linç kampanyası başlatıldığını ve bu kampanya kapsamında kişilik hakların haksız ve hukuka aykırı olarak saldırılara maruz kaldığını, kamuoyunun aleyhine kışkırtıldığını öne sürdü. Hakkındaki
Adalet Bakanlığı soruşturmasını fırsat bilen yayın kuruluşlarınca yalan ve uydurma isnatlarla kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu iddia etti. Sincan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, kişilik haklarına saldırdığı iddia edilen karşı tarafın
sansür konulamayacağına dair
Anayasa güvencesi bulunan basın yayın kuruluşları olduğunu bildirdi.