Türkiye'nin ilk sümerologlarından sayılan Çığ, Sümer dilinde yazılmış bir eserden
çeviri yaparak kaleme aldığı kitapta Türban'ın, ilk kez Sümerler döneminde "Genel kadınlar" olarak da bilinan rahibeler tarafından kullanıldığını ifade etmişti.
Beyoğlu 2. Asliye
Ceza Mahkemesi'nde görülen
duruşmaya, 93 yaşındaki
sanık yazar
Muazzez İlmiye Çığ ile yazdığı kitabın yayınlandığı
yayınevi sahibi İsmet Öğütücü ve avukatları hazır bulundu. Adliye bahçesinde ve duruşma salonunda Çığ'a
destek vermek için gelen insanlar ile alınan yoğun gvenlik önlemleri dikkat çekti.
Türk Ceza Kanunu'nun 216/2 ve 218 maddeleri gereğince "Halkı kin ve düşmanlığa
tahrik etmek ve aşağılamak"la suçlanan Çığ,
Atatürk ilkelerine sahip aydın bir kişi olduğunu belirterek hakkında yapılan suçlamaları reddetti.
Analiz
Basın Yayın Şirketi'nin yetkilisi olduğunu belirten İsmet Öğütücü ise sadece kitabın basım işlerini yaptıklarını, içeriğini bilmediklerini belirterek suçlamaları reddetti.
Cumhuriyet Savcısı, açılan
davada istenen ceza maddelerinin unsurları incelendiğinde
halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağıla suçunun oluşması için, suçu oluşturan tahkirin soyut saygısızlığın ötesinde bir halk kesimine karşı düşmanca tavırlar göstermesini sağlamaya yönelik objektif yönden elverişli olması, sanıkların özel kastının bu amacı güderek, bir halk kesimini kin ve nefrete tahrik etmeye yönelik davranışların sözle sınırlı kalması halinde yeterli sayılmayacağını söyledi.
Duruşma sonunda Çığ'ın, yazdığı kitabın halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama suçunun unsurlarını oluşturmadığını gerekçe göstererek Çığ ile öğütücü hakkında
beraat kararı verildi.
Duruşma çıkışında beraberindeki destekçileri ile
adliye bahçesinde kendisini bekleyenlerin yanına gelen Çığ, iki elini birleştirip havaya kaldırarak selamlama yaptı. Kendisine destek verenler tarafından sloganlarla karşılanan Çığ, "Sizler arkamızdasınız. Bu memleket asla batmaz. daha da ileri gider." dedi. "Ömrünüzle bin yaşayın" diye bağıran bir kişiye ise Çığ, "Benim yaşamam değil, sizin aynı şeyleri devam ettirmeniz. Önemli olan bu." şeklinde
cevap verdi.
Destek vermek için Beyoğlu Adliyesi'ne gelen
ressam Bedri Baykam, yazılan kitabın tahrif edilerek dava konusu yapılmasının laik Türkiye için onur kırıcı bir davranış olduğunu, bu tür davranışların belli gruplar tarafından özellikle yapıldığını belirterek halkı 4
Kasım tarihinde yapılacağını belirttiği Cumhuriyet yürüyüşüne davet etti.
"Vatandaşlık Tepkilerim" isimli kitapta "başörtüsüyle örtünme geleneğinin, köklerinin Sümer'lere dayandığını ve bunu sonradan Asurluların yasalaştırdığını, sonra da bu geleneğin önce Yahudilere, sonra da Müslümanlara geçtiğini belirtiyor. Çok tanrılı olan Sümer mabetlerinde görev yapan rahibeler, başlarını örterlerdi. Bu kadınların görevleri arasında genel kadınlık da vardı. Mabetlerde görev yapan kadınlar, diğer kadınlardan ayrı tutulmak için başörtüsü takıyorlardı." ibarelerinin yer aldığı ileri sürülüyor.
Türkiye'nin ilk Sümer dili uzmanları arasında sayılan 93 yaşındaki Muazzez İlmiye Çığ hakkında 9 aydan 1,5 yıla kadar
hapis cezası verilmesi isteniyordu.