Türkiye’yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu ortaya çıkaran polislere 22 Temmuz’da sahur vaktinde operasyon düzenlendi. Gözaltına alınan ve hakkında hiçbir delil olmadığı için serbest bırakılan bazı polis memurları ile emniyet müdürleri, İçişleri Bakanlığı tarafından ihraç edildi. Meslekten atılan polis müdürlerinden biri olan Murat Çetiner, Zaman’a konuştu. 18 yıldır görev yaptığı Emniyet Teşkilatı’ndan ihraç edilen birinci sınıf emniyet müdürü Murat Çetiner, hafızası silinen Emniyet’in iş yapamaz hale geldiğini söylüyor. Bugüne kadar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dahil çok sayıda devlet büyüğünün elinden takdir belgeleri aldığını dile getiren Çetiner, “Yurtdışında BM bünyesinde 2 yıl Kosova’da çalıştım. BM de takdir belgesi verdi. Hani iddia edildiği gibi paralelse, BM de mi paralel?” diye sordu.

Polisin kullandığı yazılımlar hakkında bilgi veren Çetiner, “Tibnot 2007 yılından beri 30’a yakın ilde terör, KOM ve asayiş birimlerinde kullanılıyor. İddia edildiği gibi yasa dışı değildir. Tibnot’un akabinde 2012 yılında Tibnet, İstanbul Terörle Mücadele Şubesi’nde geliştirilmiş ve tüm Türkiye’ye yayılmaya çalışılmıştır.” değerlendirmesini yaptı. “Bu programlarla yasa dışı dinleme yapıldı” diye kafa karışıklığı oluşturmak amacıyla haberlerin yapıldığını anlatan Çetiner, “Polisin adli dinlemeler esnasında TİB’in verdiği kanuni dinleme modülü (KDM) dışında dinleme yapması mümkün değil.” dedi. Söz konusu yazılımların polise ait özel bir networkte çalıştığını belirten Çetiner, şunları aktardı: “Kullanıcı adınız ve yetkiniz yoksa hiçbir iş ve işlem yapamazsınız. Ben buradan soruyorum, eğer ben paralel bir yazılım yapmış olsam, hiçbir log kaydı tutmadan bu işlemleri yapmak varken neden her bir işlemi şeffaf şekilde tutsun? Bunlar uluslararası standartlarda yazılımlardır. 2014 yılında İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’nin, Başsavcı Vekilliği’nden aldığı onayla Tibnot’u hâlâ kullandığını görüyoruz. Bunu yazan personelin alnından öpmeleri gerekir. Ödüllendirilmesi gereken, madalya verilmesi gereken polisler meslekten atılıyor.”

İhraç edildikten sonra 4 çocuğu ile birlikte Diyarbakır’dan ayrılmak zorunda olduğunu belirten Çetiner, şöyle konuştu: “Hiçbir gelecek endişem yok, daha çok ülkenin geleceğiyle ilgili endişem var. Bugüne kadar çalıştığım hiçbir birime torpille gelmedim. ‘Sen çalışkan bir çocuksun gel bakalım’ dendiği için geldim. Bu şekilde dönmüyorum ama. Sayısını bilmiyorum yüzlerce takdir belgem var ama hiçbir ödülün arkasına sığınmadım. Hakkımı yediğini düşündüğüm kişileri Allah’a havale ettim ama hukuk çerçevesinde sonuna kadar hakkımı savunacağım. Biz yanlış bir şey yapmadık, mahkeme kararı, savcı talimatı olmadan hiçbir iş ve işlem yapmadık.”

Zaman