Haberal'a bir yıl önce "
taburcu olabilir"
raporu verildiğinin ortaya çıkmasının ardından,
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi, sanığı 12
Kasım'da
Adli Tıp'a sevketmişti. Ancak doktorları "yataktan kalkarsa ölebilir" diyerek Haberal'ın
Adli Tıp'a sevkini durdurdu.
Bu rapor üzerine
mahkeme de Adli uzmanlarının İstanbul Kardiyoloji Enstitüsü'ne giderek Haberal'ı muayene etmesini istedi. İşte mahkemenin istediği bu muayane gerçekleşecekti ki iddiaya göre Kardiyoloji'nin doktorları yeni bir rapor daha hazırladı. Ama bu defa sadece birer doktor olarak değil, sözde hukuku da rapora koydular.
İddiaya göre doktorlar bu raporu Haberal'ın avukatlarının talebi üzerine yazdı. Avukatlar Kardiyoloji'ye müvekkillerinin Adli Tıp'a sevkinin ne kadar tehlikeli olabileceğini anlatan 4 soru sordu, doktorlardan da cevapları bir rapor haline getirmelerini istedi.
Avukatların yönlendirmesiyle hazırlandığı ileri sürülen 23 Kasım tarihli raporda doktorlar,
Adli Tıp Kurumu'na açıkça "Haberal'ı görmenize gerek yok, bizim raporlarımıza göre karar verin" dedi.
Oysa Adli Tıp Kurumu uzmanları bugüne kadar ki raporlar çelişkili olduğu için Haberal'ı muayene edecekler. Raporlar çelişkili, çünkü son raporu hazırlayan heyette yer alan Prof. Dr. Zerrin Yiğit bir yıl önce tam tersi bir karara da
imza atmıştı.
Yiğit'in de yer aldığı
Ekim 2009 tarihli raporda
Ergenekon sanığının taburcu olabileceği söyleniyordu. Ancak şimdi aynı şahıslar kendi söyledikleriyle çelişip yazdıkları raporu Adli Tıp'ın da aynen onaylamasını bekliyorlar...
Rapordaki bir başka çelişki Ergenekon'un
tutuklu sanığının rahatsızlığı ile ilgili. Haberal 665 gündür
kalp ritim bozukluğu sebebiyle hastanede yatıyordu. Son raporda ise kalp şikayeti yerine
psikolojik problemler vurgusu yapılıyor...