Dönemin
Başbakanı
merhum Bülent Ecevit'in, ölmeden önce
Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde yanlış
tedavi uygulanarak öldürülmeye çalışılmasına ilişkin iddialar üzerine tedavinin değerlendirilmesi için
mahkeme tarafından istenen
Adli Tıp Kurumu
raporuna,
Ergenekon davasının
tutuklu sanığı da olan hastanenin o dönemki sahibi
Mehmet Haberal'ın avukatlarından
itiraz geldi. Oy çokluğu ile hazırlanan raporda Ecevit'in
Parkinson şikayetine ilişkin şikayetiyle ilgili olarak yetersiz tedavi uygulandığı belirtilmişti. 10 kişilik
heyet raporunda 5 uzman bu şekilde oy kullanırken diğer 5 uzman ise Ecevit'in bütün şikayetlerine ilişkin doğru bir tedavi uygulandığı belirtilmiş, ancak Başkan oyu 2 oy sayıldığı için 5'e 5 yerine 6'ya 5 olarak kabul edilmişti.
Dönemin
Başkent Üniversitesi Hastanesi sahibi olan
ikinci Ergenekon davasının tutuklu sanığı Mehmet Haberal'ın avukatları Köksal
Bayraktar, Dilek Helvacı ve Yasemin Antakyalıoğlu,
Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesi tarafından
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'ne gönderilen rapora itiraz etti. Dilekçede 10 kişilik bir heyette rapora konu olan Parkinson ve yüksek
tansiyon konularında uzman olan doktorların bulunduğu 5 kişilik grup tarafından muhalefet şerhi verilmiş olmasına rağmen oy çokluğu kararı verildiği, bu durumun da bilimsellikten ve tarafsızlıktan uzak olduğu ileri sürüldü.
Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde Bülent Ecevit için yürütülen tedaviye
sanık Mehmet Haberal'ın hiçbir şekilde dahil olmadığı da belirtilen dilekçede, "Kaldı ki, merhum Başbakan Sn. Bülent Ecevit, o tarihlerde çeşitli basın-yayın organlarına yapmış olduğu muhtelif demeçlerde 'Sağlığını, Başkent Üniversitesi
Ankara Hastanesi'ndeki hekimlerin özverili biçimde yürütmüş oldukları tedaviye borçlu olduğunu' açıkça belirterek, minnet hislerini birçok defa ifade etmiştir." ifadesi kullanıldı. Dilekçede heyette yer alan 1. İhtisas
Kurulu Başkanı'nın, bahse konu hastalık konusunda ihtisas sahibi olmadığı, oylar 5'e 5 olmasına rağmen Başkanın oyu fazla sayıldığı için kararın oy çokluğu ile alındığı belirtildi.
Dilekçede, görevsiz ve yetkisiz bir biçimde, siyasi
baskı altında hareket edilerek gerçeğe aykırı rapor tanzim edildiği ileri sürüldü. Raporda oyları çoğunluk olarak sayılan Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu Başkanı Adli Tıp
Uzmanı Uz. Dr. A. Sadi Çağdır ve Kurul Üyeleri Adli Tıp Uzmanı Uz. Dr. Hüseyin Sarı, Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Öz,
Çocuk Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Murat Elevli ve Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Abdulkadir Koçer'in, bu suçu işledikleri de iddia edildi. Haberal'ın avukatları, dilekçelerinde ismi sayılan bu kişiler hakkında mahkeme tarafından ilgili
kanun hükmü doğrultusunda "
Kamu görevlisinin suçu bildirme yükümlülüğü" çerçevesinde suç duyurusunda bulunulmasını talep ettiler.