Ergenekon davasının
tutuklu sanıklarından
Başkent Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet
Haberal'ın 17
Nisan'da tutuklandığı gün yatırıldığı
İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü'ndeki sefasının ilginç boyutlara taşındığı ortaya çıktı. Haberal'ın, 270 gündür bulunduğu
İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü'nün hemen yanı başına
ofis bile açtığı tespit edildi.
Haberal'ın ‘
kalp ritim bozukluğu' gerekçesiyle yattığı 304 numaralı odaya 20 metre uzaklıkta ve odanın camından rahatlıkla görülebilen Bakibey Sokak'taki ofiste, Haberal'ın 8-10 adamı sürekli
nöbet tutuyor. Bakibey Sokak No: 1 adresindeki binanın giriş katındaki ofiste bulunan kimliği meçhul kişilerin, Haberal'dan gelen istekleri yerine getirdikleri tespit edildi. Avukatlık bürosuna benzeyen ofiste, masalar ve bilgisayarlar bulunuyor. Camlarına perdeler asılarak içerisinin görülmesinin engellendiği ofisten Haberal'ın bulunduğu oda oldukça rahat görülebiliyor. Öyle ki, Haberal'ın odasından bir işaret yapması ve adamlarının bunu görmemesi mümkün değil.
MAHALLE SAKİNLERİ KORKUDAN SES EDEMİYOR
İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü'nün etrafında bulunan çevre esnafı ve mahalle sakinleri de Haberal'ın adamlarından yaka silkiyor. Mahallede adeta
terör estirdikleri ortaya çıkan Haberal'ın adamlarının,
sokakta kafalarına göre adam çevirip kimlik sorgusu yaptıkları ve mahallelinin bu konudan oldukça rahatsız olduğu öğrenildi.
HASTA CAMDA HAVA ALIYOR!
Öte yandan Prof. Haberal'ın odasının karşısında bulunan binalarda oturan ismini vermekten çekinen bazı mahalle sakinleri, Haberal'ın arada bir cama çıkıp hava aldığını, kısa bir müddet etrafa baktıktan sonra içeri girdiğini ve perdelerini kapattığını ifade ettiler. Ayrıca
sağlık durumu kritik olduğu iddia edilen Haberal'ın odasında bir bayan görüntülendi. Kahve içen bayanın gayet keyifli olduğu görüldü. Elinde
kahve bardağıyla objektiflere yakalanan orta yaşlardaki kadın, uzun bir müddet Haberal'ın odasında bulunan diğer bir erkekle sohbet etti. Diğer taraftan
Mehmet Haberal'ın oğlu Erkan'ın da sık sık babasını ziyarete geldiği, son ziyaretin ise geçtiğimiz salı günü gerçekleştirildiği tespit edildi.
HABERAL'IN ADAMLARI SABIKALI
Bilindiği gibi daha önce de Haberal'ın adamları
Adli Tıp önünde gazetecilere saldırmış ve tartaklamıştı. Eski Rektör Prof. Haberal,
sağlık kontrolü için
Adli Tıp'a götürülüp getirilirken görüntülemek isteyen gazeteciler korumalardan dayak yemişti. Özel bir ambulansla getirilen Haberal, sağlık kontrolünün ardından tekrar İstanbul Kardiyoloji Enstitüsü'ne götürülürken, Haberal'ın 5 koruması,
hastanede görüntü almaya çalışan basın mensuplarına saldırıp, kameramanları
darp etmişti. Darp raporu alan gazeteciler, korumalardan şikayetçi olmuştu.
BÖYLE BİR DURUM DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE YOK!
Prof. Mehmet Haberal, 17 Nisan 2009'da
Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanmasına rağmen 270 gündür cezaevine adım atmadı. Ayakta
tedavi edilebileceği yönündeki doktor raporuna rağmen hastaneden çıkarılmayan Haberal'a çeşitli ayrıcalıklar da tanınıyor. Tutuklu koğuşu bulunmayan hastanede normal serviste yatırılan Haberal'ın odasının camına
demir parmaklık bile takılmıyor. Üstelik Haberal'ın odası Kardiyoloji Enstitüsü'nün en ıssız sokağına bakıyor.
2 DEFA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPSİ İSTENİYOR
Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın, ‘
Ergenekon Terör Örgütü' soruşturması kapsamında hazırlanan üçüncü iddianamede, “
Türkiye Büyük
Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” ve “
Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” suçlarından 2 defa ağırlaştırılmış müebbet
hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor. Haberal'ın ayrıca ‘silahlı
terör örgütü kurma veya yönetme' suçlarından da 15 yıldan 22.5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talebinde bulunuldu.
Olay yerine giden muhabirimiz Üsame Karakış'ı ofisin önünde çeviren Haberal'ın adamları, “Kimsin sen? Burada neden dolaşıyorsun? Buralarda fazla dolaşma” diyerek gözdağı vermeye çalıştılar.
VAKİT