Eminağaoğlu, 12 Ekim'de yapılacak seçimler öncesinde AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal'ın bir gazetede yer alan sözleri için YSK'ya başvurdu. Dilekçesinde, Ünal'ın sözlerinin HSYK seçimine müdahale niteliğinde olduğunu ve varlığını hala sürdürdüğünü vurgulayan Eminağaoğlu, "HSYK seçimlerinin, baskı ortamında gerçekleştirildiği, oy kullanacak seçmenlerin belirli adaylara yönlendirildiği, iktidarın beklentileri çerçevesinde belirli adayların kazanmaması halinde, seçim sonuçlarının geçerli sayılmayacağı ve seçimler sonrasında anayasa değişikliği de dahil başka yolların deneneceği yolunda, iktidar partisi ve hükümet mensuplarının beyanatları ilişiktedir. Bu beyanatlarda iktidar, çok açıkça amaçladığı seçim sonuçları ortaya çıkmazsa, bu sonuçları uygulamaya sokmayacağını ifade etmektedir. O zaman bu seçimler neden yapılmaktadır. Bu beyanatlar karşısında, bu beyanatların varlığı ya da aksinin ispatına doğal olarak gerek bulunmamakta, iktidarın ortaya çıkan açık iradesi bu şekilde de ayrıca sabit olmaktadır." dedi.

Seçimlerin doğruluk, dürüstlük ve adalet içinde yönetimi ve bunun için alınması gereken her türlü kararları almak, bu kararları alabilmek için de yapılması gereken her türlü inceleme ve araştırmayı yapmanın YSK'nın görevleri arasında bulunduğunu hatırlatan Eminağaoğlu, "Belirtilen konular, eşit yarışma ve serbest seçim kurallarını ve bu ortamın varlığını doğrudan etkileyici niteliktedir. Çağdaş demokrasileri geçerli olduğu ülkelerde, şimdi Türkiye'de yargı da örgütlenmelerin söz konusu olduğu gibi, bu gibi seçimlerde özellikle yargıdaki sivil örgütler öne çıkmakta iken, Türkiye'de ise söz konusu olan yargı örgütleri görmezden gelinmekte, bu örgütler ve diğer adaylar ayrıca baskılanmaktadır." ifadelerini kullandı.

HSYK seçimine yönelik basın yayın organlarında çıkan haberlere de değinen Eminağaoğlu, "Yazılı, görsel, sosyal medyada ve televizyonlardaki haber ve tartışma programlarına da bakıldığında, hükümetin doğrudan etkinliğini hissettirdiği Anadolu Ajansı ve TRT'de hükümetin desteklediği adaylar lehine ortam yaratılmakta, diğer adaylarla ilgili haberlere etkin biçimde yer verilmemekte, basın özgürlüğüne müdahale nedeniyle iktidar yanında yer almak adına yayın yapan diğer basın yayın organlarında da benzeri durumlara çok açıkça rastlanmaktadır. Diğer her türlü konudaki yayın kuruluşları ise yeterli derece de bu konulara yer vermemekte, bu da seçmen olarak adaylar hakkında eşit derecede ve yansız bilgilenme ortamını yok etmektedir. Seçim takvimine ilişkin yayınların ilgili kuruluşlardan toplanması durumunda, bu tablo açıkça görülecektir." değerlendirmesini yaptı.

Daha önce de seçimin adil, serbestlik ve eşitliği bozmayacak bir ortam içinde yürütülmesi için YSK'ya başvurduklarını belirten Eminağaoğlu, her türlü araştırma ve incelemenin yapılmasını, alınması gereken her türlü kararın alınarak serbest seçim ve eşit yarışma ortamının sağlanmasını istedi.

CİHAN