Adalet Bakanı Sadullah Ergin, dün
İstanbul Hakimevi'nde bir araya geldiği yayın yönetmenleri ve yazarlara '
Yargı Reformu Stratejisi Eylem Planı'nı anlattı.
Hakimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu'nun (
HSYK) yapısında değişiklik öngören düzenlemelerin AB sürecinin bir gereği olarak öne çıktığını kaydeden Ergin, Avrupa'da HSYK benzeri kurullara
üye seçimi sürecine parlamentoların aktif şekilde katıldığına dikkat çekti.
Meclis ve yüksek yargının dışında, yerel mahkemelerdeki 12 bin hakim ve savcının da üye seçimi yapabileceğini vurgulayan Adalet Bakanı, bunun
Ulusal Yargı Ağı Projesi üzerinden
elektronik oylamayla gerçekleştirileceğini söyledi. Açıklamasında yargı
reformunun sadece HSYK ile ilgili değişikliklerden oluşmadığının da altını çizen Ergin, aksine yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi, tarafsızlığının geliştirilmesi adına önemli adımlar atılacağını ifade etti.
Bakan Ergin,
yargı reformu eylem planında HSYK'nın üye sayısının 21'e çıkmasının tartışmalara neden olduğunu hatırlattı. Yapılan değişikliklerin AB sürecinin bir parçası olduğunu belirterek, parlamento ve yüksek yargının dışında, yerel mahkemelerdeki 12 bin hakim ve savcıya da üye seçimine katılma yolu açıldığını kaydetti. Adalet Bakanı'nın verdiği bilgiye göre
Yargıtay ve
Danıştay dışındaki yerel mahkemelerden 12 bin hakim ve savcı, Ulusal Yargı Ağı Projesi (
UYAP) üzerinden elektronik
imza ile oy kullanarak kurula üye gönderebilecek. Bakan Ergin, 2007'deki
Venedik Komisyonu Raporu'nda da yargı kurulu üyelerinin önemli bir çoğunluğunun bizzat yargı, kalanının ise kurulun demokratik meşruiyetini sağlamak amacıyla,
hukukçu isimler arasından
Parlamento tarafından seçilmesinin yer aldığını hatırlattı. Ergin, Meclis'in seçeceği üyelerin de hukukçu isimler arasından belirlenmesinin
teklif edildiğini vurguladı. Yargı bağımsızlığı ve yargının kendi mensuplarınca idare edilmesinin önemli olduğunu ancak yargının
hesap verebilirliği hususunun da göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkat çekti.
Adalet Bakanlığı'nın, HSYK
tipi yapıların bulunduğu ülkelerde yaptığı araştırmaya atıf yaparak, bu ülkelerinin tamamına yakınında parlamento ve ilk derece hakimlerin kurullara üye seçebildiğini ortaya koydu. Ergin, buna 18 üyeli
Fransa, 27 üyeli
İtalya, 21 üyeli
İspanya, 25 üyeli
Polonya,
Almanya,
Belçika ve İngiltere'yi örnek gösterdi. Fransa, İtalya, İspanya,
Portekiz ve Polonya'da
cumhurbaşkanı,
senato ve parlamentonun kurula doğrudan atama yaptığını kaydetti. Türkiye'de ise 7 kişilik HSYK'nın 5 asil üyesini Yargıtay ve Danıştay belirliyor. Bu da hâkim ve savcılar üzerinde yüksek mahkemelerin vesayeti bulunduğu izlenimi uyandırıyor.
ZAMAN