Cihan Haber Ajansı muhabirine açıklamada bulunan Seçilmiş, şöyle konuştu: "Bu
istifaların samimi olduğu kanaatinde değilim. 12 Eylül'de yapılan anayasa değişikliğinden sonra hazırdaki
Hakim Savcı Yüksek Kurulunun sayı çoğunluğu itibari ile toplantı yapma ihtimali yoktur. Yeni
düzenleme ile toplantı yapma sayısı yeter sayısı 15 üyedir. Şuanda zaten
HSYK'nın 15 üyesi söz konusu değil. Bu
pazar günü hakim savcılar kendi aralarında bir üyeyi belirlemek üzere
seçim yapacaklar. Ancak seçimden sonra bir işlem yapılması söz konusu olacaktı. Bunun daha çok siyasi amaçlı bir düşünce olduğu kanaatindeyim. Özellikle istifa eden üyelerin bir kısım yerlere
Yargıtay başkanlığı gündemde olduğu ortamda bunların samimi istifa olmadığını düşünmekteyim."
Bu istifalarda provokatif bir çalışma olduğunu düşündüğünü belirten Başkan Seçilmiş, "En son toplantı 17
Ağustos'ta yapıldı.
17 Ağustos'tan kısa bir süre sonra 12 Eylül'de
referandum vardı. Şuan hazırda 15 üyemiz bulunmadığı için toplantı yaparak karar alabilme yeter sayısı yok. 17 Ağustostan bu yana yapılmıyor gibi gösterilen toplantıların aslında
teknik olarak yapılmasına olanak olmadığı anlaşıldı. Bu hafta sonu yapılacak HSYK için adliyede kurulacak sandıklar ile yapılacak seçimlerden sonra iş daha da netleşecek. Bu seçimleri etkiyecek. Provokatif bir çalışma olduğunu düşünüyorum." dedi.
İstifaları samimi bulmadığını kaydeden Başkan Seçilmiş, konuşmasını şöyle tamamladı: "Eğer samimi olsalardı bu olaylar ilk ortaya çıktığında ilk istifa ederlerdi. İstifalardan sonra bir tek Sayın
Suat Ertosun kaldı. Suat Ertosun da basına yaptığı açıklamada Hakim Savcılar Yüksek Kurulunun hafızası olacağım şeklinde beyanda bulunmuş. 17 Ağustos 'dan bu yana işlemin tıkanması nedeniyle ağır ceza reislerinin ve başsavcıların
tayin kararıdır. Özellikle
İlhan Cihaner gibi kamuoyuna mal olmuş kişilerin yer değişikliği talepleri ile HSYK üyeleri kararnameleri çıkmaza sokmuşlardır. Kamuoyu bu olayları yakından takip etmektedir, kimin ne amaçla istifade ettiğini bilmektedir."