17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk sürecinin ardından hakim ve savcıların üzerindeki baskılarla ilgili iddialar, her geçen gün artarak devam ediyor. Hakim ve savcılar hakkındaki iddialardan bazıları bugün Haberdar.com'da yer buldu. Söz konusu haberde, hükümet kanadındaki isimlerin,  17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun ardından hakim ve savcılara baskı uyguladığı iddia edildi.

Referandumda bağımsızlaşan yargı,17 Aralık sürecinin ardından 'emret bakanım', 'emret ilçe başkanım' dönemine giriyor. Haberdar.com'un edindiği bilgilere göre, hakim ve savcılara hükümet kanadındaki isimler tarafından şantaj yapılıyor.

Referandumda özerkleştirilen HSYK’nın 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından adeta elleri kolları bağlandı.

Halkın oylarıyla bağımsızlaşan HSYK son zamanlarda yıpratma, güçsüzleştirme çabalarıyla mücadele etmeye çalışıyor.

Hakim ve savcılar sindirmek, görev yerlerini değiştirmek veya görevden almak için yeni yasa çalışmaları yapıldığı öğrenildi.

Yeni çıkacak ‘yasayla’ adalet birimlerine kıdemlerine bakılmaksızın, belediye başkanı, iktidar partisi mensupları, milletvekillerinin getirileceği ortaya çıktı.

Böyle bir durumun söz konusu olması ise yargıda “Emret bakanım”, “Emret il başkanım” dönemini getirecek gibi görünüyor.

Hakim ve savcıları kontrol altına alacak bu yasa “adalet mensuplarını” adeta ‘parti ilçe başkanlarının’ insafına bırakacak.

- Başsavcıları ‘müsteşar’ belirleyecek: Daha önce başsavcı atamalarını Adalet Bakanlığı’nın oluşturduğu bir ekip belirlerken, Cumhuriyet Savcısı’yla görüşen Müsteşar Yardımcısı Mustafa Erol’la görüşmesinde skandal bir konuşma ortaya çıktı.

Müsteşar yardımcısının savcıya “Savcı Bey, 2014 yılından önceki kararnamelerde unvanlı görevlere gelecekler HSYK bünyesinde belirleniyordu. Bu yıl ise biz belirleyeceğiz. Bakanlık olarak bunu ilk kez bu yıl yapacağımızdan bu işte henüz yeniyiz. Ben talebinizi not alıyorum. Durumunuzu değerlendireceğiz. Bu işlerle Basri Bey ilgileniyor. Ben iletirim ama siz bir de kendisiyle görüşün” dediği öğrenildi.

- Belediye başkanı tayinleri kendisi yapmak istedi: Görev süresi henüz 5 yıl dahi olmayan bir hakime, eski Dinar Belediye Başkanı Mustafa Tarlacı’nın, arkadaş ortamında kendisinin Dinarlı olduğunu söyledikten sonra, HSYK’daki arkadaşlarının memleketine atanacak olan savcıları kendisinin belirlemesi talebinde bulunduğu,

Mustafa Tarlacı’nın bir başka diyalogunda da, Dinar’ın başsavcısını da değiştireceğini, ayrıca daha önce Dinar başsavcılığı yürütürken kendisi ile sürtüştüğünü iddia ettiği, halen Burhaniye Başsavcılığı görevini yürüten Zafer Yıldız’ı da görevinden aldıracağını belirttiği de adliye koridorlarının sıcak başlıkları arasında yer aldığı ortaya çıktı.

Kararnameyi HSYK’nın hazırladığını düşünen bir hakimin haklı olarak o toplantılardan birinde, Bakanlık bürokratı olan Birlik temsilcilerinden birine, “Biz kararnameyi HSYK hazırlıyor biliyoruz ama anladığımız kadarıyla artık Kararnameyi siz hazırlıyorsunuz” demesi üzerine, temsilcinin sessiz kalmayı tercih ettiği,

- Hakime ‘oy verirsen seçilirsin’ şantajı: Yargıda Birlik Platformu adı altında toplantılar düzenleyen ve bu sıfatla adliye ziyaretlerinde bulunan, çoğunluğunu da Adalet Bakanlığı bürokratlarının oluşturduğu kişilerin, ziyaret ettikleri hakim ve savcılara kendilerini desteklemeleri şartı ile tayinlerini istedikleri yerlere çıkaracaklarına ve başsavcı ve ağır ceza mahkemesi başkanı olarak atayacaklarına ilişkin vaatlerde bulundukları,

Kararnameyi HSYK’nın hazırladığını düşünen bir hakimin haklı olarak o toplantılardan birinde, Bakanlık bürokratı olan Birlik temsilcilerinden birine, “Biz kararnameyi HSYK hazırlıyor biliyoruz ama anladığımız kadarıyla artık Kararnameyi siz hazırlıyorsunuz” demesi üzerine, temsilcinin sessiz kalmayı tercih ettiği,

- Hükümeti destekleyip desteklemediği soruluyor: Her adliyede Adalet Bakanlığı ve hükümetin bir temsilcisi gibi görev yapan bir hakim ya da savcının bulunduğu, bu kişinin o adliyede görev yapan hakim ve savcıların dünya görüşü, düşüncesi, HSYK seçimlerinde hükümetin belirlediği adayları destekleyip desteklemeyeceği yönündeki bilgilerin belli bir merkeze aktarıldığı bilgisi edinildi.

Yargıda Birlik Platformu adı altında toplantılar düzenleyen ve bu sıfatla adliye ziyaretlerinde bulunan, çoğunluğunu da Adalet Bakanlığı bürokratlarının oluşturduğu kişilerin, ziyaret ettikleri hakim ve savcılara kendilerini desteklemeleri şartı ile tayinlerini istedikleri yerlere çıkaracaklarına ve başsavcı ve ağır ceza mahkemesi başkanı olarak atattıracaklarına ilişkin vaatlerde bulundukları öğrenildi.

17 Aralık sürecinde internete düşen tapelerde Efkan Ala’nın yargıya nasıl müdahale ettiklerine yönelik skandal ses kayıtları çıkmıştı.

Efkan Ala, BTK Başkanı Tayfun Acarer’e  ‘Ya kardeşim! Biz yasa yapan yeriz, gerekirse hangi yasa yapılıyorsa onu yapar, sizin yaptığınızı suç olmaktan çıkarırız, bu olsa bile. Öyle bir şey yok, merak etmeyin siz, anlatabildim mi?' şeklinde ifadelerde bulunmuştu.