MHP’li Vural, “Türk milletinin egemenliğine fiili bir darbe girişimi” derken, hukukçular teklifin yasalaşması durumunda Anayasa Mankemesi’nden döneceğini vurguluyor. İşte o görüşler:
CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay: Başbakan yargıya da hükmetmek istemektedir. Parlamenter sistemlerde yürütmenin yargıya müdahalesi asla kabul edilemez. Bu getirdikleri teklifte, Kurul’un istisnasız tüm yetkileri, Adalet Bakanı’nın elinde toplanıyor. Dolayısıyla Başbakan’ın elinde toplanıyor. Bunun Meclis’ten geçmesi mümkün değil. Parmak çoğunluğu var diye kuvvetler ayrılığı prensibini bozamazsın. CHP olarak buna seyirce kalmayız. İçtüzüğün bize verdiği tüm hakları kullancağız. Bu vahim, gayriahlaki durumun Türkiye’de yaşanmasına müsaade etmeyeceğiz.
"AK PARTİLİ MİLLETVEKİLLERİ DE İSYANDA"
MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural: HSYK’nın yapısını yeniden düzenleyen teklif, Türk milletinin egemenliğine karşı bir darbe, fiili darbe girişimidir. Bekir Bozdağ, Adalet Bakanı olmaktan çıkıp yargının üzerindeki Demokles’in kılıcı gibi sallanan birisi olmak istemektedir. ‘Başsavcı, başsavcı vekili ve emniyet müdürüne izin vermeyeceğim’ diyerek bu soruşturmada taraf tuttuğunu açıkça ortaya koymuştur. Nüfuzunu kötüye kullanmaktadır. Yapılan atamalara AK Partili milletvekillerinin de büyük isyanı var. Dün yoklamaya girmediler. AK Parti’de ikna odaları kurulmaya başlandığını gördük.
"ANAYASA YOK SAYILDI"
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin: Başbakan Erdoğan ve hükümeti, yargı üzerinde tahakküm kurma girişimleriyle anayasal bir suç işlemiştir. HSYK’nın yapısını yeniden düzenleme girişimleri, bağımsız olması gereken yargı organını AKP’nin bir uzantısı yapma girişimidir. İktidar partisi paralel devlet iddialarının arkasına gizlenerek resmen devlet içerisinde bir darbeye imza attı. Asıl paralel devlet AK Parti hükümetidir. 17 Aralık tarihinden bu yana hükümet Türkiye’de Anayasa ve yasaları defalarca çiğnemiş ve yok saymıştır.
KOKAN TUZU ÖRTÜYORLAR
CHP Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş: HSYK fiilen ortadan kaldırılıyor, tamamıyla Adalet Bakanı’na bağlanıyor. Başbakan güçler ayrılığından rahatsızdı ya, onları hallediyor. Türkiye’de adalet sistemi ve yargının tamamı Adalet Bakanı’na, dolayısıyla Başbakan’a bağlanacak. Rahat edecek hazret. Tuz koktu. Tuz koktuğu için kokan tuzun üstüne bir örtü örtmeye çalışıyorlar.
Prof. Dr. Sultan Özeltürk: Başından itibaren Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ayrı ayrı düzenlenmeliydi. Adalet Bakanı HSYK’nın başında olmamalı. Aktif siyasetin başında yer alan bir kişinin bu kurumun başında yer almaması gerekir. Bu durum kuvvetler ayrılığı ilkesine de aykırı. Yaşanan bu durum tamamen hukuka aykırıdır.
DÜNYADA ÖRNEĞİ YOK
Avukat Ergin Cinmen: Bağımsız olması gereken HSYK şu andan itibaren iktidarın bir şubesi durumuna geldi. Bu durum Anayasa’ya tamamen aykırı. HSYK siyasi iktidara bağlanacağına bağımsız olması gerekirdi. HSYK, Adalet Bakanlığı’nın bir yan kuruluşu haline geldi.
Eski Savcı Sacit Kayasu: Yapılan bu değişiklikle bağımsız olması gereken yargı bağımsızlığını yitirdi. Yargı bağımsızlığına bir darbedir. Doğru bir uygulama değil. Yargı siyasete bağımlı hale geldi.
Avukat Ünal Yavuz: Yaşanan olay yargı bağımsızlığına aykırı. Olanları ağzım açık izliyorum. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yok. Adalet Bakanı’nın HSYK’ya başkan olması bile yanlış.
"REFERANDUM İLE YENİLENEN YAPI, YENİDEN DEĞİŞTİRİLİYOR"
Bugün gazeetsinin haberine göre, BBP lideri Mustafa Destici, 10 Ocak Dünya Gazeteciler Günü dolayısıyla Ankara’da gazeteciler ile kahvaltıda bir araya geldi. Destici’nin gündeminde değiştirilmek istenen HSYK kanunu ve kamu kurumlarında başlatılan tasfiyeler vardı. HSYK yapısının 3 yıl önce halk referandumu ile değiştirildiğini belirten Destici, bugün neden o dönemden zıt bir teklifin TBMM’de değiştirilmek istendiğini sordu. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından yapılan bu düzenlemelerle operasyonların üstünün kapatılmak istendiğini vurguladı. Destici, “Teklif Anayasa’ya yüzde 100 aykırıdır. Bunun Anayasa Mahkemesi’nden döneceği kanaatindeyim” dedi. Destici, HSYK yetkilerinin Adalet Bakanlığı’na bağlanmasını, “Yargıya vurulan bir darbe” olarak ifade etti.