Hakimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu (
HSYK)
Başkanvekili Kadir Özbek,
Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in dün yaptığı basın toplantısıyla ilgili, ''Bir Adalet Bakanından beklemediğimiz çok ağır ve sanki hukukun karşısında, yargının karşısında görünümde bulunmak isteyen bir görüntü vermek isteyen, kurulmuş bir zemberek gibi konuşan bir Adalet Bakanıyla yüz yüze geldik ekranlarda'' dedi.
Özbek, HSYK'ya gelişinde kurulun toplantıya dün kaldıkları yerden devam edeceğini belirterek, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in dün yaptığı basın toplantısının hatırlatılması ve ''Bakan çok sert bir değerlendirme yaptı'' denilmesi üzerine Özbek, ''Maalesef Adalet Bakanımız dediğiniz gibi çok sert bir açıklama yaptı. Bir Adalet Bakanından beklemediğimiz çok ağır ve sanki hukukun karşısında, yargının karşısında görünümde bulunmak isteyen bir görüntü vermek isteyen, kurulmuş bir zemberek gibi konuşan bir Adalet Bakanıyla yüz yüze geldik ekranlarda. Esef duyduğumu belirtmiştim, aynı şeyi tekrarlıyorum'' diye konuştu.
Özbek,
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun, hakim bağımsızlığı ve hakim teminatı esaslarına göre görev yapan, kurulmuş anayasal bir kurum olduğunu ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:
''Bu kurul
Adalet Bakanlığının genel evrakı gibi çalışan bir
büro değildir. Maalesef Adalet Bakanlığı ve bir kısım çevreler HSYK'yı bu konuma oturtmaya çalışmaktadır. Şimdi hal böyle olunca bu noktada şunu ifade etmek de gerekiyor, aylardan beri belki yılı aşkın zamandan beri bizim bir
takım hukuk ihlalleri ve adil
yargılanma hakkının bir köşeye bırakıldığı bir takım uygulamalara karşı Adalet Bakanı'na bu konuları yasal zeminlere taşıması, bu işin yetkili merci olan, denetim yeri olan yargıya yazılı emir yoluyla götürülmesi konusunda kurulun aldığı kararlar vardı. Bu kararların gerekleri yapılmadığı gibi, yargı süzgecinden geçirilmediği gibi bugüne kadar da bizim yüzlerce hatta binlerce diyeceğimiz başvuru ve şikayetleri sonuçlarından Kurula
cevap vermek gereğini duymadılar. Sanki biz burada bize gelen bir takım başvuruları, bir takım yakınmaları Adalet Bakanı'na ileten bir büro konumunda gibi görülmeye çalışıldık. Son olayda da tekrar ediyorum, kesinlikle soruşturmaların ve dosyaların içeriğiyle ilgili bir değerlendirme ve tasarruf yapılmamıştır. Yapılan iş oradaki yanlış uygulamanın derin bir incelemeden sonra, hukuki süzgeçlerden geçirildikten sonra yanlış olduğunun tespiti ve buna göre de gereğinin yapılmasıdır.''